Sosyal Medya

Genel

SABAH Bülteni: Gündeme damga  vuran haberler

Nasdaq endeksi, Trump’ın galibiyetinin ardından daha düşük vergi beklentileriyle alıcılı bir gün geçirdi. Ancak bu beklentilerin yanı sıra, Trump’ın Çin’e…

SABAH Bülteni: Gündeme damga  vuran haberler
  • Nasdaq endeksi, Trump’ın galibiyetinin ardından daha düşük vergi beklentileriyle alıcılı bir gün geçirdi. Ancak bu beklentilerin yanı sıra, Trump’ın Çin’e yönelik vergi tarifeleri ve toplu sınır dışı söylemleri de ABD endeksleri için önümüzdeki günlerde önemli olabilir. Trump, seçim kampanyasında ithalatı genel olarak %10 ila %20 oranında vergilendirme sözü verirken, Çin’den gelen ürünlere %60 ve üzeri gümrük vergisi getirmeyi hedefliyordu.
  • Trump’ın politikaları, enflasyon risklerini tetikleyerek faiz oranlarına hassas sektörlerde dalgalanmalara yol açabilir ve aynı zamanda doları daha güçlü bir konuma taşıma potansiyeline sahip.
  • Japonya’nın Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Maliye Bakan Yardımcısı Atsushi Mimura, yaptığı açıklamada, piyasa hareketlerini yüksek aciliyetle izlediklerini belirtti. Ayrıca, gerekmesi durumunda aşırı döviz hareketlerine karşı uygun aksiyonlar alma konusunda hazırlıklı olduklarını ifade etti.

 

  • Sarı metal, Trump’ın zaferiyle sert bir düşüş yaşadı. Ancak, yaklaşan FOMC faiz kararı ve ABD Hazine Bakanlığı seçimi de önemli etkiler yaratabilir.
  • ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından açıklanan haftalık ham petrol stokları, 2,149 milyon varil artış gösterdi. Bu, beklenti olan 0,300 milyon varil artış ve önceki haftanın -0,515 milyon varillik düşüşüne kıyasla oldukça yüksek bir artışı işaret ediyor.
  • Çin’in Ekim ayı ihracatları, yıllık bazda %12,7 oranında artarak %5,0 olan beklentinin ve önceki %2,4 seviyesinin oldukça üzerinde gerçekleşti.

 

  • Çin’in Ekim ayı ithalatları ise yıllık bazda %2,3 oranında azalarak beklenti olan %-1,5’in ve önceki %0,3 seviyesinin altında kaldı.
  • Çin Büyükelçisi Liu Shaobin Türkiye’nin, Çin’den ithal edilen otomobillere yönelik getirdiği önlemleri “bir dizi ayrımcı ticari korumacılık tedbirleri” olarak niteledi ve tedbirlerin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını ihlal ettiğini öne sürdü. Büyükelçi, “Tedbirler sadece Türk tüketicilere zarar vermemiş, aynı zamanda Çinli işletmelerin Türkiye’ye yatırım yapma konusundaki güvenini de etkilemiş ve ikili işbirliğine olumsuz etkiler yaratmıştır” görüşünü dile

 

  • Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi Trump döneminde konuldu. 2016’da 17.4 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022 sonunda 30 milyar dolara kadar dayanmıştı. Türk iş dünyası, ikinci Trump döneminde, ithalat vergilerinde eşit davranılması halinde 100 milyar dolarlık ticaret  hedefinde ivmelenmenin hızlanmasını bekliyor.

  • ABD’de Mortgage Bankalar Birliği (MBA) tarafından açıklanan 1 Kasım ile sona eren haftaya ilişkin mortgage verilerine göre, mortgage başvuruları geçen hafta önceki haftaya kıyasla yüzde 10,8 azalarak düşüşünü altıncı haftaya taşıdı. Bu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 5 ve yeniden finansman başvuruları yüzde 19 azaldı. Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı, geçen hafta yüzde 6,73’ten yüzde 6,81’e çıkarak temmuz ayından bu yana en yüksek seviyesini kaydetti. Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı ise yüzde 6,27’den yüzde 6,21’e indi. MBA Başkan Yardımcısı Joel Kan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizindeki oynaklığın sürdüğünü ve mortgage faiz oranları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam ettiğini belirtti.
  • Citi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın ikinci döneminin 2025 yılına kadar petrol üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturabileceğini ve Brent ham petrolünün potansiyel ticaret tarifeleri ve artan petrol arzı nedeniyle varil başına ortalama 60 dolar seviyesinde olacağını tahmin etti. Banka, Trump’ın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Rusya’nın başını çektiği müttefiklerden oluşan OPEC+ üzerindeki etkisinin, üretici grubunu üretim kesintilerini daha hızlı azaltmaya sevk edebileceğini ve potansiyel olarak jeopolitik gerilimleri azaltarak bir miktar petrolün piyasaya geri dönebileceğini belirtiyor. Citi, Trump’ın politikasının, arama ve üretime yönelik sermaye yatırımları için potansiyel vergi teşvikleri yoluyla sektörü destekleyebileceğini ve Biden döneminin lisans ücretlerindeki, asgari teklif maliyetlerindeki ve Federal arazilerdeki kira oranlarındaki artışları tersine çevirebileceğini belirtti. Citi ayrıca, Trump’ın politikalarının küresel ekonomik büyüme üzerinde karışık etkileri olabileceğini, özellikle de ticaret tarifeleri riskine maruz kalan Avrupa ve Çin için olumsuz olabileceğini belirtiyor.
  • Reuters’in haberine göre JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon’ın bankada kalacak ve Donald Trump’ın yönetimine katılmayı planlamıyor. 68 yaşındaki Dimon, son haftalarda hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar tarafından Hazine Bakanı adayı olarak defalarca spekülasyon konusu olmuş, ancak geçen ay resmi bir görev alma şansının “neredeyse sıfır” olduğunu söylemişti.
  • Japonya’da enflasyona göre düzeltilmiş ücretler Ağustos ayının ardından Eylül ayında da düştü. Japonya Çalışma Bakanlığı verilerine göre, reel ücretler, Ağustos ayında revize edilen %0,8’lik düşüşün ardından Eylül ayında da %0,1 geriledi. Nominal ücretler ya da işçi başına ortalama toplam nakit kazanç,

Eylül ayında %2,8 artarak 292.551 yen oldu. Hükümetin reel ücretleri hesaplamak için kullandığı, taze gıda fiyatlarını içeren ancak ev sahiplerinin eşdeğer kirasını hariç tutan tüketici fiyat endeksi, Eylül’de Ağustos ayındaki %3,5’ten yavaşlayarak %2,9’a oldu. Çalışma Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Toplam nakit kazançların büyüme oranı değişmemesine rağmen reel ücretler düştü, bu nedenle bunun yükselen fiyatların etkisinden kaynaklandığı düşünülüyor” dedi.

  • Japonya’nın kur politikasından sorumlu ise olan Maliye Bakan Yardımcsı Atsushi Mimura, yenin son üç ayın en düşük seviyesine gerilemesiyle birlikte hükümetin spekülatörlere karşı son aylardaki en güçlü uyarısıyla, zayıf yene karşı harekete geçmeye hazır olduğunu belirtti. Son döviz hareketlerini “tek taraflı ve sert” olarak tanımlayan Mimura, Japon yetkililerin “spekülatörler tarafından yönlendirilenler de dahil olmak üzere döviz piyasasındaki gelişmeleri son derece acil bir şekilde yakından izlediğini” söyledi.

 

Kaynak: Dünya basını, A1 Capital ve IKON MD sabah bültenleri

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler