Genel
Trump’ın zaferi sonrası Anayasa’nın 14. Değişikliği tekrar konuşuluyor
Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın ABD’nin 47. Başkanı olmasının ardından Anayasa’nın 14. Değişikliği’nin üçüncü bölümü uyarınca görevden alınabileceği tartışmaları yeniden gündeme…
Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın ABD’nin 47. Başkanı olmasının ardından Anayasa’nın 14. Değişikliği’nin üçüncü bölümü uyarınca görevden alınabileceği tartışmaları yeniden gündeme geldi. Bu maddede, Anayasa’ya sadakat yemini ettikten sonra isyana karışan eski hükümet yetkililerinin yeniden görev almasını engellediği ifade ediliyor.
Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesi durumunda, Anayasa’nın 14. Değişikliği’nin üçüncü bölümü uyarınca görevden alınabileceği tartışmaları yeniden alevlendi. New York Sun gazetesinde A.R. Hoffman imzasıyla yayımlanan haberde, bu maddenin, Anayasa’ya sadakat yemini ettikten sonra isyana karışan eski hükümet yetkililerinin yeniden görev almasını engellediği belirtildi.
Demokrat Temsilci Jamie Raskin, “Herhangi bir sahtekârlığı kabul etmeyeceğiz. Her zaman yaptığımız gibi adil ve dürüst seçimleri savunacağız.” dedi. Raskin, isyana katılım nedeniyle diskalifiye edilmenin en demokratik yöntem olduğunu, çünkü bu durumda kişilerin kendi eylemleriyle diskalifiye olduklarını ifade etti.
Colorado Yüksek Mahkemesi, 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınının bir isyan olduğunu ve Trump’ın bu isyanda yeterince sorumluluğu bulunduğunu belirterek, Anayasa’nın ilgili maddesinin uygulanabileceğine hükmetti. Ancak, Yüksek Mahkeme oybirliğiyle aldığı kararla, Trump v. Anderson davasında Colorado’nun kararını bozdu.
Öte yandan, Suçlu Ayaklanma Yasası kapsamında, isyana teşvik veya katılım suçlamasıyla mahkûmiyet, kişinin kamu görevinden men edilmesine yol açabiliyor. Ancak, Özel Danışman Jack Smith, Trump’a bu yönde bir suçlama yöneltmedi ve Adalet Bakanlığı da 6 Ocak olaylarına karışan binden fazla sanığa bu suçlamayı getirmedi. Bu nedenle, federal mahkemeler Kongre baskınını isyan olarak nitelendirmedi.
Hukuk uzmanı Andy McCarthy, Demokratların Kongre’nin her iki kanadında da kontrolü ele geçirmesi halinde, Trump’ı görevden almak için yeni bir yasal süreç oluşturabileceklerini öne sürdü. Trump ise seçilmesi durumunda Özel Danışman Smith’i “iki saniye içinde” görevden alacağını belirtti. Ancak, özel danışmanlık yönetmeliğine göre, Smith yalnızca başsavcı tarafından ve geçerli bir nedenle görevden alınabilir.
Demokratlar, Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde ederlerse, Trump’a karşı üçüncü bir azil süreci başlatmayı değerlendirebilirler. Ancak ne Temsilciler Meclisi ne de Senato’daki durum şu anki durum buna pek elverişli görünmüyor.
karar.com