FÖŞ yazdı: Orta Doğu Savaşı global resesyona neden olabilir mi?
4 Ekim 2024Orta Doğu’da savaş her gün beklenmeyen gelişmelerle harlıyor. İran’ın İsrail’e saldırısı bekleniyordu, ama İsrail’in misilleme olarak İran’ın nükleer tesislerini bombalayacağına dair duyumlar beklenmedik gelişmeydi. Tahran, böyle bir saldırıya karşılık bölgedeki tüm petrol üretim ve nakil tesislerini “ateşe boğacağı” tehdidini savurdu, bu hiç beklenmeyen bir gelişme.
ABD Başkanı Biden’in Netanyahu’dan İran’ın nükleer tesislerini sakınması, ama petrol üretim alanlarını bombalamasını “meşru müdafa” sayacağını deklare etmesi de bu makalenin konusu olan global ekonomiye tehdidi misliyle yükseltti.
JP Morgan Eylül global bileşik PMI’a göre, dünya ekonomisi A/A bir miktar yavaşlasa da hala hatırı sayılacak bir hız olan %3 civarında büyüyor. Enflasyon baskıları düşük. Öte yanda, petrol fiyatlarında ani sıçramalar ve rezerv para merkez bankalarının parasal gevşemeden cayması yeni bir durgunluğun kapısını açabilir.
Bu riskler ne denli gerçekçi? Uzmanlara soralım:
Inc.com’a göre, Merkez Bankaları resesyona yol açmadan yüksek enflasyondan kurtuldukları için kendilerini tebrik ederken, Orta Doğu’da artan gerilimler küresel ekonomi için yeni belirsizlikler yaratıyor. İsrail’in iki haftadır süren yoğun hava saldırılarının ardından askerlerini Lübnan’ın güneyine göndermesi Ortadoğu’daki çatışmaları tırmandırdı.
Küresel ekonomi şu ana kadar çok az etkilendi
Yatırımcıların portföylerini güvenli limanlarda koruma altına almaları nedeniyle finansal piyasalarla sınırlı bir gerileme var, velakin savaş bölgesinin ötesinde pek bir şey yok. ABD doları, İran’ın İsrail’e balistik füze saldırısından bu yana kazançlı çıktı. Dolar endeksi, altı haftanın zirveleri civarında işlem görüyor.
Petrol fiyatları Perşembe günü daha geniş bir çatışmanın bölgeden ham petrol akışını kesintiye uğratabileceği endişeleri üzerine %2 civarında yükseldi, ama Cuma sabahı Asya’da yatay.
En kötü senaryo İsrail İran’ın petrol altyapısını hedef almas, bunun da İran’ın misillemesini tetiklemesi. Ancak bunun, hanehalkı ve sürücülerin fark etmeye başladığı türden sürekli, daha keskin fiyat artışlarına dönüşeceği açık değil. Analistler, ABD’nin yüksek düzeyde ham petrol stoklarına sahip olduğunu, OPEC üreticisi ülkelerin ise en azından kısa vadede kesintilerin etkilerini yumuşatmaya yetecek yedek kapasiteye sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Merkez Bankaları ve IMF ne düşünüyor?
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, The Guardian’a, enflasyon baskılarının zayıflamaya devam etmesi halinde bankanın faiz oranlarını düşürmek için daha agresif hareket edebileceğini söyledi. Petrol piyasalarını istikrarlı tutma yönünde bir kararlılık var gibi göründüğünü ancak olayların tırmanması halinde anlaşmazlığın petrol fiyatlarını artırabileceğini de söyledi.
İsveç’in Riksbank Başkan Yardımcısı Per Jansson da benzer düşünceleri dile getirdi. Orta Doğu’daki çatışmanın etkilerinin henüz ekonomik tahminleri güncellemeye yetmediğini söyledi.
IMF, Orta Doğu’daki çatışmaların tırmanmasının bölge ve küresel ekonomi için önemli ekonomik sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Ancak emtia fiyatları geçtiğimiz yılın en yüksek seviyelerinin altında kalmaya devam ediyor. IMF sözcüsü Julie Kozack, küresel ekonomi üzerindeki spesifik etkileri tahmin etmek için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Etkisini ne zaman göreceğiz?
Brent ham petrol vadeli işlemleri şu anda varil başına $77 civarında. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırı sırasındaki $84 seviyesinin oldukça altında. Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra ulaşılan $130 dolarlık yüksek seviyenin de çok uzağında.
Avrupa, ABD’nin aksine büyük bir yerli petrol üretimine sahip olmadığı için artan petrol fiyatlarına daha kırılgan. Ancak orada bile politika yapıcılar, enflasyonun sadece yüzde 0,1 puan artması için petrolde yüzde 10’luk kalıcı bir artışın gerekli olacağını tahmin ediyor.
Orta Doğu ve Körfez bölgelerinde enerji altyapısına daha geniş saldırılara ve Kızıldeniz üzerinden ticaret yollarının daha fazla kesintiye uğramasına yol açan topyekün bir savaşın ekonomik etkileri daha somut olacaktır.
Oxford Economics, böyle bir senaryonun petrol fiyatlarını $130/varile kadar tırmandıracağı ve IMF’nin şu anda yüzde 3,3 civarında gördüğü küresel üretim artışını gelecek yıl 0,4 puan düşüreceğini tahmin ediyor.
FÖŞ ne düşünüyor?
Ancak, olaylar o kadar hızlı gelişti ki, savaş Orta Doğu enerji üretim tesislerini de kapsarsa, büyük Merkez Bankaları’nın zor durumda kalacağı senaryosunu kimse hesaplamadı. FÖŞ’e göre, kötü senaryolarda dahi, BoE ve AMB’nın Ekimde faiz indirmesi yüksek olasılık. Öte yanda, Fed FOMC Kasım’da ve o dönemde petrolün örneğin $100/varilin üstüne sıçraması ve ekonominin güçlü seyri, faiz indirimlerini öteletebilir.
Daha ufak fakat oldukça habis bir risk var: Mükemmel Fırtına. ABD Başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanıp derhal Çin mallarına ek gümrük vergisi salması, Çin’de teşvik tedbirlerinin ekonomiye fayda sağlamaması ve sert bir merkez bankası şoku, S&P500 ve Gelişen Ülke FX tahvilleri gibi dünya finansının merkezindeki varlıkların fiyatlarında çöküş yaratabilir. Bu tür ani risk patlamaları, her zaman değil, ama çoğunlukla, bir çok zayıf mali kurumu da iflasa sürüklüyor. Ek olarak, geçici de olsa, iş dünyası ve tüketici davranışlarını bozuyor.
Bu makaleyi yenilemek için 2 kritik doneyi takip ediyorum. İlki, siz bu satırları okurken yayınlanacak ABD tarım dışı istihdam raporu. İşsizliğin düşük seyri ve ücretlerde artışın devamı Fed’in bütün oyun planını bozar. İkincisi ise İsrail’in misillemesi. İsrail’in misillemede gecikmesi İran’ın nükleer veya enerji tesislerine saldırmanın nimet-külfet dengesinin aleyhinde olduğunu düşünmesini yansıtabilir.
FÖŞ