Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Konut çözümü yine gündemde…’

3 Ekim 2024

Ne güzel atasözlerimiz vardır değil mi? Mesela tok açın halinden anlamaz. Bugünlerde geçim derdindeki vatandaş ile ekonomi yönetiminin arasındaki ilişkiyi en iyi anlatanlardan biri bence.

Çünkü ekmek derdine düşen, geliri yetişmeyen insanları görmeyen, daha da gelirini kısmaya çalışan bir ekonomi yönetimi, fahiş kira sorunları karşısında meseleyi çözmek için yine sosyal konut yapma peşine düşüyor.

Nereden anlıyoruz? Kira artışlarıyla ilgili verilen bir soru önergesine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabından. Şimşek’e yüksek kiralar soruluyor; dar gelirliye konut projesi hazırlığı içinde olduklarını söylüyor.

Kulağa çok hoş geliyor ama kirasını ödemekte zorlanan insanların kiranın en az iki katı taksit ödeyerek ev sahibi olacağını sanmak, ilginç bir yaklaşım olsa gerek. Tıpkı kredi kartı takibe düşenlere aylık 5 ile 11 bin TL ödeme olanağıyla yapılandırmayı müjde diye anlatmaları gibi.

Açlık sınırında ya da altında maaş alan insanlara dönüp ‘tüketimi körüklemeyin’ demek gibi bir yaklaşımın farklılaşmış hali misali adeta. Ya gerçekten para ile ilgili algılarını tamamen yitirdiler ya da anlamazlıktan geliyorlar.

Her ikisinin de insanların sıkıntılarını büyüttüğü ve acısının şiddetini arttırdığı açık. İliklerine kadar enflasyon artışını yaşayan vatandaşına, dezenflasyondan bahseden Bakan, aç kişiye ‘bak ne güzel rakamlarımız var’ diyor ya, bunların hepsi birbirine akraba söylemler.

Bir zamanlar iş kazalarında ‘ne güzel öldü’ diyenlerin, şimdi geçimini sağlayamayan yurttaşlarına ‘iyisin iyi’ oynaması tatsız bir şaka haline dönüştü. Türkiye’nin rakam tutkusu içindeki ekonomi yönetimi, artık durup gerçeklerle yüzleşmek zorunda.

Çünkü bu gemi yürütülemiyor. ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ ya da ‘durumunuzu anlıyoruz biraz daha sabır’ diyerek işin içinden çıkamazsınız. Zira vatandaş cephesinde o fazlar çoktan geçildi.

Makro ekonomik dengeleri tutturmaya çalışırken, mikroyu çökertenlerin bir şeyin farkında olması gerekiyor. Zorlayanların değil, çökertenlerin tanımını özellikle yapıyorum. Keza durum o aşamada.

Mikronun, yani taşıyıcı kolonların çöktüğü bir binanın dış cephesinde kullandığınız yalıtım malzemesini göstererek, ısı yalıtımından bahsediyor olmak kadar anlamsız bir konuyla uğraşıyorsunuz.

Bu ülkede emeklisinden sanayicisine, çalışanından esnafına ayrım yapmaksızın tüm kesimler büyük bir yaşam mücadelesi veriyor. Yani bir miktar daha sabredecek ya da dişini sıkacak mecali kalmamış durumda.

Binanın yalıtımını anlatırken, binanın taşıyıcı kolonlarının kırıldığını görmemek ve inadına her çözümü konuta bağlamak da endişe verici. Gerçekten sokaktan kopmuş bir ekonomi yönetimi var.

O zaman başladığımız gibi atasözü ile bitirelim. Aç tokun halinden anlamazdı ya bin ölçüp, bir biçmeli sözünü hatırlatıp, sonuçları itibariyle de noktayı şu atasözü ile koyalım: İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Hazır giyimde rekabetin engeli ücretler mi?Çetin Ünsalan Yazdı: Hazır giyimde rekabetin engeli ücretler mi?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Mutfak tüketiciyi eritiyor...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Mutfak tüketiciyi eritiyor…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Kime mal satacaksınız?Çetin Ünsalan Yazdı: Kime mal satacaksınız?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Maliyeti beklenti zannediyorlar...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Maliyeti beklenti zannediyorlar…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları