Sosyal Medya

Gündem

Danske Bank:  Orta Doğu’da savaş yayılmaz, ama Lübnan çökmek üzere

İran savaşa isteksiz, ama İsrail'in Lübnan'a kara harekatı gündemde. Petrol pazarı tehlikeyi göz ardı etmeyi sürdürecek..

Danske Bank:  Orta Doğu’da savaş yayılmaz, ama Lübnan çökmek üzere

İsrail’in Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ı öldürmesinin ardından asıl soru bundan sonra ne olacağı. Şimdilik İran’dan gelen tüm sinyallerin çatışmayı tırmandırma konusunda isteksizliğe işaret ettiğini düşünüyoruz.

Neden? Cevap İran’ın pragmatizmidir. İran’ın ilk etapta “Direniş Eksenini” inşa etmesinin nedeni, bunu baş düşmanı İsrail’e karşı caydırıcılık olarak kullanmak ve kendi topraklarında bir savaştan kaçınmaktır.

İran için utanç verici bir şekilde, Eksen’in iki kritik öğesinin son birkaç ayda başarısız olduğu görülüyor. İlk olarak Nisan ayında İran’ın İsrail topraklarına yönelik füze saldırısı tamamen durduruldu. İran’ın  gerçek amacının ne olduğu belirsiz kalsa da Tahran askeri kapasitesinin İsrail’inkiyle eşleşmediğini biliyor.

İkincisi, İran’ın direniş eksenindeki iki grup olan Hamas ve Hizbullah, son aylarda İsrail  Silahlı Kuvvetleri tarafından önemli ölçüde zayıflatıldı.

 

FÖŞ yazdı: İsrail 3cü dünya savaşı başlatacak mı?

 

 

 

Hamaney içerde de rahat değil

 

Mahsa Amini'nin öldürülmesinin ülke çapında protestoları tetiklemesinden bu yana yalnızca iki yıl geçtiğinden, İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in de aklında iç kaygılar var. Çoğu İranlı Nasrullah'ın kaderini pek umursamıyor. Aslında rejime karşı olanlar muhtemelen onun ölümünü kutladılar.

 

Bu hafta BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada hükümetinin Batı ile gerilimi azaltmak istediğini söyleyen yeni seçilen başkan Mazoud Pezeshkian, itidal çağrısında bulunuyor. Pezeshkian İran'da nihai karar verici değil ancak Ayetullah Ali Hamaney bile ilk yorumlarında temkinli davrandı. İran'ın Hizbullah'a desteği sarsılmaz bir şekilde devam ediyor, ancak görünen o ki İranlı liderler Hizbullah'ın kirli işi kendisinin yapmasını istiyor. Hiç şüphe yok ki bu ölçülü yaklaşım muhafazakar kesimin hoşuna gitmeyecektir ve özellikle de Hamas'ın İsrail'e saldırısının üzerinden bir hafta sonra (7 Ekim) tam bir yıl geçecek olması nedeniyle durumun öngörülemez olmaya devam ettiğinin altını çiziyoruz.

Lübnan’da sosyal çöküntü yaşanabilir

 

Doğrudan İsrail-İran savaşının olası olmadığını düşünsek bile Lübnan'daki çatışmaların yoğunlaşması muhtemel. Orada İsrail'in üç hedefi olduğuna inanılıyor: 1) Hizbullah'ın askeri liderliğini ortadan kaldırmak, 2) tüm füze stoğunu yok etmek ve 3) sınır bölgesini temizleyerek İsrail vatandaşlarının geri dönüşüne izin vermek.

1 numaralı hedefle ilgili olarak, IDF tarafından yayınlanan bir infografik, yakın zamanda Hizbullah liderlerini ortadan kaldırmanın etkinliğini gösteriyor. Hizbullah'ın cephaneliğinin yok edilmesi süreci de daha az başarıyla devam ediyor. İlk iki hedefte kaydedilen ilerleme, İsrail'i üçüncü hedefi olan kara harekatına yönelik hamle yapma konusunda iyi bir konumda bırakıyor.

Böyle bir operasyon kolay olmayacak çünkü Hizbullah'ın kendi sahasında avantajı var. Esnek emir komuta zincirleri Hizbullah'ın güçlü yönlerinden biri. Grubun son darbelerden ne kadar çabuk toparlanabileceği elbette belirsiz. Nasrullah'ın halefi açısından (iki seçenek masada görünüyor), onun daha da agresif olabileceğini akılda tutmakta yarar var; bazıları, son 12 ayda grubun şahinlerini kontrol altında tutanın Nasrullah olduğunu söylüyor.

 

Potansiyel bir İsrail kara saldırısı, ölçeğe bağlı olarak Lübnan'dan büyük ölçekli tahliyeleri tetikleyebilir ve bu da gerilimin tırmanacağı yönündeki endişeleri yeniden artırabilir. İsrail'in havalimanlarını bombalaması da aynısını yapabilir. Sivillerin Şii Müslümanların çoğunlukta olduğu Lübnan'ın güneyinden kaçması, din ve çeşitli etnik kökenlerle bölünmüş bir ülkede huzursuzluğu tetikleyebilir ve iç savaş riskini artırabilir.

Bu tür vahim senaryolarda bile piyasalar açısından mesele İran'ın ne yapmaya karar vereceğine bağlı. Lübnan'da topyekun bir savaş, Avrupa'nın kapısına yeni bir savaş getirebilir, ancak petrol ticareti bozulmadan kaldığı sürece piyasalar insanların çektiği acıları görmezden gelecektir.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler