Sosyal Medya

Borsa

KİB Sabah Analizi: Sol kulvardan altın, iki boy geriden gümüş koptu geliyor…

Türk mali piyasaları da, son günlerde FED'den devraldığı iyimserlik mirasını Çin ile daha da perçinledi. Hatta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bu yıl için yeni bir vergi paketinin söz konusu olmayacağını, borsa ve kripto vergilerinin de gündemlerinden düştüğünü ifade etmesi ardından banka hisseleri öncülüğünde BIST100 endeksi günü %1,4 artıda tamamlarken, bankacılık hisseleri %4'e yakın yükselişle günü tamamladı.

KİB Sabah Analizi: Sol kulvardan altın, iki boy geriden gümüş koptu geliyor…

Küresel mali piyasalar, yeni güne de, tıpkı dün olduğu üzere, Çin’den gelen teşvik paketinin olumlu yansıması ile başlıyor. Hatırlanacağı üzere, geçen hafta bültenimizde, dünyanın fabrikası (büyüme motoru) konumunda olan Çin’de işlerin hiç de yolunda gitmediğini ele almıştık. 2008 Lehman Brothers krizi sonrası düşen küresel talebin yanı sıra, kendi sanayilerini korumak için Çin özelinde uygulanan korumacılık politikalarının da son yıllarda artmasına paralel yüzünü kendi iç pazarına dönen Çin, kaybettiği dış pazarı içeride tetiklemeye çalıştığı büyüme ile bulamazken, beraberinde de zombi şirketlerin sayısının arttığını gözlemliyorum. Bu noktada emlak sektörü devi Evergrande’yi hatırlayacaksınız.

Bir dizi hayal kırıklığı yaratan ve deflasyonist korkuları tetikleyen makroekonomik veriler ardından, Çin Merkez Bankası zorunlu karşılık (ZK) oranını 50 baz puan indirerek 1 trilyon Yuan (~ 142 milyar dolar) likiditeyi tekrar bankacılık sektörünü kullanımına bırakırken (kredi verilebilmesi için taze kaynak) beraberinde faiz oranlarını da indireceğini açıklaması, adeta ‘morfin bağımlısı’ olan (ucuz likidite) piyasaların moralini yükseltti. Çin Merkez Bankasından gelen ekonomiyi yeniden büyüme hedefine yönelik adımı, pandemi döneminden bu yana en büyük teşvik paketini olarak ön plana çıkıyor.

Çin’den gelen teşvik paketi küresel anlamda risk iştahının artmasına neden olurken, Türk mali piyasaları da, son günlerde FED’den devraldığı iyimserlik mirasını Çin ile daha da perçinledi. Hatta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bu yıl için yeni bir vergi paketinin söz konusu olmayacağını, borsa ve kripto vergilerinin de gündemlerinden düştüğünü ifade etmesi ardından banka hisseleri öncülüğünde BIST100 endeksi günü %1,4 artıda tamamlarken, bankacılık hisseleri %4’e yakın yükselişle günü tamamladı. Ana endeksin üç hafta sonra psikolojik 10bin seviyesinin üzerine yükselmesini memnuniyetle karşılarken, asıl hareketin ise 10,400 puan seviyesinin aşılması ile başlayacağını düşünüyoruz. USDTRY kuru 34,10’lu seviyelerde salınmaya devam ederken, EUR ve GBP’nin dolar zayıflığı ile yükselmeye devam ettiği dünkü günde TL sepet bazında değer kaybetti. Kraliyet aslanı Sterlin 1,34 seviyesini aşarak son iki buçuk yılın zirvesine yükselirken (emin adımlarla 1,35-1,36 seviyesindeki hedefimize doğru ilerliyor), GBPTRY kuru ise 45,80 seviyesine gelerek tüm zamanların yeni zirvesini test etti.

Küresel arenada yaşanan iyimserlikten nemalanmaya çalışan Türkiye Hazinesi, Ocak 2035 vadeli 10 yıllık eurobond ihracı için yurt dışında bankaları yetkilendirirken, ihracın bir parçası olarak 2024-2026 vadelerini kapsayan tahvilleri ise geri alım ihalesi kapsamında geri çağırarak dış borcun vadesini uzatmaya çalışacağını açıkladı. İhaleye gelecek talebi ve değişimi bugün yakından takip edeceğiz. TL cinsi tahvil ve CDS cephesinde ise anlamlı bir değişim göremedik.

11 Mart tarihli bültenimizde, altın henüz 2,180 dolar seviyelerinde işlem görürken, ilk nazarda 2,550 dolar seviyesini hedefleyerek ilerleyen dönemlerde ise 2,700 ve nihayetinde 3bin dolar seviyesinin radar menziline gireceğini belirtmiştik. Bu görüşümüzün arkasında ise doların dominansının küresel arenada her geçen gün azalması, doların adeta ‘silah’ olarak kullanılmasından yaşanan rahatsızlık hatta her 100 günde bir kabaca 1 trilyon dolar artan ABD Hazinesinin borcunun sürdürülemez olarak görülmesi nedeniyle başta merkez bankaları, devamında ise yatırımcılar, fiat para sisteminde doların yerini alacak başka bir ‘babayiğitin’ bulamayınca, altının herkesin gözünde başka bir ‘parladığının’ altını çizmiştik.

Bu bağlamda, pandemi dönemi sonrası açıklanan ve büyümeyi teşvik edecek Çin teşvik paketin yarattığı risk iştahının yanı sıra, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde değerli metaller, baz metallere hatta petrole olan talebin de artacağı beklentisi ile ons altın 2,670 dolar seviyesini test ederek rekor tazelerken, Brent cinsi ham petrol son üç haftanın zirvesine yükseldi. TL bazında gram altının ise her geçen gün yeni zirvelere yelken açacağı görüşümüzü teyit ederek 2,920 TL seviyesine yükselmek suretiyle yeni bir rekora daha imza attı.

Gelinen noktada, faiz getirisi olmayan kıymetli madenleri elde tutmanın maliyeti gerileyen faiz ortamında azalırken, geçen haftalarda altından sonra gözümüzü gümüş ve Bitcoin’e çevirdiğimizi kıymetli okurlarımız hatırlayacaktır. Hatta, gümüşü “haydi gümüş haydi gümüş haydi, tam zamanı tam zamanı şimdi” diyerek maneştimize taşıyarak gerekli tezahüratı da yapmak suretiyle okurlarımızın dikkatini çekmeye çalışmıştık. Rallide (dolar zayıflığında) oldukça geride kalan ve büyük potansiyel taşıyan gümüşün teknik mânâda önemsediğimiz 31 dolar seviyesinin üzerinde haftayı tamamlaması ardından uzun pozisyonlarımızı hızla güçlendirdik. Ons fiyatı 32 dolar seviyesini aşan gümüşte teknik bir bakış açısı ile ilk etapta 35, akabinde ise 50 dolar seviyesini konuşacağımızı düşünüyoruz.

Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, dünyanın enflasyon sorununu yenerek istihdam ve büyümedeki sorunlara karşı hassasiyetinin arttığı bir dönemde önde gelen merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne girdiği ve jeopolitik risklerin de Orta Doğu ekseninde her geçen gün arttığı düşünülürse, ara ara kâr satışları görülebilecek olsa da, kıymetli madenlerde yükseliş isteğinin korunacağını düşünüyoruz. İsrail’in Hizbullah’a yönelik saldırıları sürerken dün üst düzey bir Hizbullah yetkilisi daha öldürülmesi sonrasında jeopolitik risklerin oldukça yükseliğinin altını çizmek gerekiyor.

Rallide oldukça geride kalan bir diğer favori enstrümanımız olan direnişin parası bitcoin ise dün yaşanan iyimserliğe 64bin dolar seviyesinin üzerine yükselerek cevap verdi. Bitcoin henüz istediğimiz hareketi yapmasa da, tıpkı altın ve gümüşte olduğu üzere bizi çok fazla bekletmeyeceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, her anlamlı düşüşte yatırımcı kimliğimiz ile bitcoin biriktirmeye, 68bin dolar üzerinde haftalık kapanış durumunda ise pozisyon artırımına gideceğiz.

Dün sabah Çin’den gelen teşvik paketi, akabinde ise akşam saatlerinde ABD’den gelen zayıf tüketici güveni, küresel mali piyasaların günü oldukça iyimser bir şekilde tamamlamasına neden oldu. ABD ekonomisinde tüketimin büyük bir payı olduğu düşünülürse, zayıf tüketici güveni, FED’in Kasım ayında da 50 baz puan faiz indirim ihtimalini kuvvetlendirdi. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, yılın son iki toplantısına yönelik toplam 75 baz puan faiz indirimi ön görürken, 7 Kasım olağan FED toplantısına yönelik 50 baz puan faiz indirimine %60 ihtimal tanınıyor.

ABD borsaları geceyi hafif de olsa yükselişe tamamlarken, yeni gün başlangıcında pasifiğin diğer ucunda iyimserliğin korunduğunu görüyoruz. Dünyanın büyüme motoru hatta fabrikası konumunda olan Çin’de açıklanan teşvik paketinin gücünü arkasında alan Şangay borsası %2,3 yükselirken (son iki günde %7 yükseldi) genele yayılmış bir iyimserliğin hâkim olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Mali piyasaların gündeminde her ne kadar Cuma günü açıklanacak ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE verisi büyük bir heyecanla takip edilirken, bugünün menüsünde ise ABD’de yeni konut satışları bulunuyor. Reuters/Ipsos anketine göre, Demokrat Başkan Yardımcısı Harris, 5 Kasım ABD başkanlık seçimlerini kazanma yarışında Cumhuriyetçi aday Trump’ın %7 önünde yer alıyor (%47 – %40).

 

 

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü, Kıbrıs  İktisat Bankası

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler