İsrail ile Hizbullah karşılıklı ağır saldırılar düzenledi, gerilimin büyümesi endişe yaratıyor

İsrail savaş uçakları, Lübnan’ın güneyine son bir yıldaki en yoğun bombardımanı düzenledi. Hizbullah ise İsrail’in kuzeyine 100’den fazla roket ve İHA fırlattı. İsrail, saldırıların kuzeyde tahliye edilenlerin geri dönmesi güvenli hale gelene kadar devam edeceğini, Hizbullah ise İsrail ile “ucu açık bir savaşta” olduklarını bildirdi.

İsrail ve Hizbullah, Pazar günü karşılıklı ağır saldırılar düzenlerken, İsrail savaş uçaklarının Lübnan’ın güneyinde neredeyse bir yıldır süren çatışmaların en yoğun bombardımanını düzenlediği bildirildi. İsrail ile artık ucu açık bir savaş içinde olduklarını duyuran Hizbullah ise İsrail’in kuzeyine 100’den fazla roket ve İHA fırlattı.

İsrail, Pazar günü Lübnan’a yüzlerce saldırı düzenledi. Hizbullah da erken saatlerde kuzey İsrail’in derinlerine 100’den fazla roket fırlattı. Roketlerin bazıları Hayfa şehri yakınlarına düştü.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, saldırıların kuzeyde tahliye edilen vatandaşlarının geri dönmesi güvenli hale gelene kadar devam edeceğini söyledi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu da bir video mesajında, “Son günlerde Hizbullah’a hayal bile edemeyeceği bir dizi darbe indirdik” dedi. Netanyahu, “Eğer Hizbullah mesajı anlamadıysa size söz veriyorum, mesajı anlayacaktır.” diye konuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in sınır yakınlarında düzenlediği saldırılarda 3 kişinin öldüğünü, 4 kişinin yaralandığını açıkladı. Bu kişilerin sivil mi yoksa savaşçı mı olduğunu belirtmedi.

Hizbullah’ın lider kadrosundan Naim Kassem ise Pazar günü yaptığı açıklamada, grubun şu anda İsrail ile ucu açık bir savaş içinde olduğunu söyledi.

Hizbullah komutanı İbrahim Akil’in cenaze töreninde konuşan Kassem, İsrail’in kuzeyinde yaşayan daha fazla sayıda kişiyi yerinden etme tehdidinde bulunarak, “Acı çektiğimizi kabul ediyoruz. Biz de insanız. Ama biz acı çekerken siz de acı çekeceksiniz,” dedi. Kaseem, “Ekonominiz yok olacak ve hedeflerinize ulaşamayacaksınız” diye konuştu.

İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışma geçen hafta içinde keskin bir şekilde tırmandı ve Hizbullah’ın İsrail’e karşı ikinci bir cephe açarak Gazze’nin daha güneyinde İsrail saldırısıyla karşı karşıya kalan Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu söylemesinden bu yana şiddetlendi.

İsrail ordusu, aralarında Hizbullah’a ait binlerce roketatar yuvasının da bulunduğu yaklaşık 290 hedefi vurduğunu ve daha fazlasını vurmaya devam edeceğini açıkladı. İsrail okulları kapattı, kuzeydeki toplantıları kısıtladı ve bu bölgedeki hastanelere hastaları ve personeli korunaklı bölgelere taşımalarını talimatını verdi.

İsrail’de hava saldırısını bildiren sirenler sürekli çaldı. Ordu, gece boyunca ve Pazar gününe kadar İsrail’e yaklaşık 150 roket, seyir füzesi ve insansız hava aracı atıldığını, bunların çoğunun hava savunması tarafından engellendiğini, bunların arasında doğudan gelen bir “hava hedefinin” de bulunduğunu açıkladı.

Hayfa yakınlarında ağır hasar gören bir ev de dahil olmak üzere çok sayıda bina vuruldu. Kurtarma ekipleri yaralılara müdahale etti ancak herhangi bir ölüm vakası bildirilmedi. Bölge sakinlerine bomba sığınaklarının ve güvenli odaların yakınında kalmaları talimatı verildi.

Hizbullah ise bir kışlayı ve başka bir İsrail mevziisini insansız hava araçlarıyla vurduğunu açıkladı.

Hizbullah, geçen hafta üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazları ve telsizlerin patlatıldığı iki günlük saldırılara “ilk tepki” olarak İsrail’e ait askeri-endüstriyel tesislere roket fırlattığını açıkladı.

İsrail tarafından gerçekleştirildiğine inanılan bu saldırılarda 39 kişi ölmüş ve 3 binden fazla kişi yaralanmıştı. İsrail saldırılarla ilgisi olduğunu ne doğruluyor ne de reddediyor.

İran destekli silahlı gruplardan oluşan Irak İslami Direnişi’nden bir yetkili, Lübnan ile “destek cephesinde yeni bir aşama” kapsamında Pazar günü şafak vakti İsrail’e seyir füzesi ve patlayıcı drone saldırıları düzenlediklerini söyledi. Yetkili, “Lübnan’da gerilimin tırmanması Irak’ta da gerilimin tırmanması anlamına gelir” dedi.

Bu hamle Gazze ve Lübnan’daki çatışmaların bölgenin geri kalanına yayılabileceği korkularını körükleme potansiyeli taşıyor.

BM’nin Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasscharet, X’te yaptığı bir paylaşımda, “Bölge yakın bir felaketin eşiğindeyken ne kadar vurgulansa az kalır: her iki tarafı da daha güvenli hale getirecek askeri bir çözüm yoktur” ifadesini kullandı.

Bölgedeki saldırılar İsrail’in Beyrut’un banliyösünde Hizbullah komutanlarını hedef alan hava saldırısının üzerinden 48 saat geçmeden tırmandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, Pazar günü yaptığı açıklamada, bu saldırıda ölenlerin sayısının 45’e yükseldiğini bildirdi.

Hizbullah, Cuma günü İsrail’le yaklaşık bir yıldır süren çatışmaların en ölümcül saldırısında ölenler arasında üst düzey lider İbrahim Akil ve bir başka komutan Ahmed Vehbi’nin de bulunduğu 16 üyesinin olduğunu açıklamıştı.

İsrail ordusu, Akil ve Hizbullah’ın elit Rıdvan güçlerinin liderlerinin yeraltında toplandığı bir yeri vurduğunu ve askeri komuta zincirini neredeyse tamamen dağıttığını belirtmişti.

Bir güvenlik yetkilisi, saldırının kalabalık banliyöde konut olarak kullanılan çok katlı bir binayı yerle bir ettiğini ve yandaki bir kreşe zarar verdiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı’na göre, ölenler arasında en az 3 çocuk ve 7 kadın bulunuyor.

İsrail, Gazze konulu herhangi bir anlaşmadan bağımsız olarak, 2006 yılında İsrail ile imzalanan bir BM kararına bağlı kalarak Hizbullah’ın ateşkes ilan etmesini ve güçlerini sınır bölgesinden çekmesini istiyor.

Hizbullah’ın Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla Ekim ayında İsrail’e roket atmaya başlamasından bu yana onbinlerce insan İsrail-Lübnan sınırının her iki yakasındaki evlerini terk etti. Ekim 2023’ten bu yana ülkede yaşanan çatışmalarda ölenlerin sayısı 750’yi aştı.

Gazze’deki çatışma 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırarak 1200 kişiyi öldürmesi ve İsrail verilerine göre yaklaşık 250 kişiyi rehin almasıyla tetiklenmişti. Ardından İsrail’in bölgeye saldırısında Gazze Sağlık Bakanlığına göre 41 bin 300’den fazla Filistinlinin ölümüne yol açarak Gazze’yi insani bir krize sürükledi ve 2,3 milyonluk nüfusun neredeyse tamamını yerinden etti.