Borsa
KİB Sabah Bülteni: Teknolojide balon, Yen’de değerlenme moral bozdu. TCMB rezervleri sert düştü!
Son dönemlerde artan yurt dışı kaynaklı adını tam olarak koyamadığımız likidasyon veya piyasa volatilitesinin de TL'yi olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Yabancı yatırımcılar, artan piyasa stresi ve likidasyon eğilimi ile ne var ne yok 'sat tuşuna' basarken, TL lehine açtıkları pozisyonları da pekâlâ azaltabiliyorlar.
Küresel mali piyasalar, FED’in neredeyse iki yılı aşkın bir zaman dilimi ardından ilk kez faiz indirimi için toplanacağı kritik 18 Eylül toplantısına geri sayarken, volatilitenin de dönem dönem yükseldiğine tanıklık ediyoruz. Ayın ikinci gününü bu minvalde sert satışların gölgesinde tamamlayan küresel mali piyasalar, dünkü günü ise adeta yara sarma ile geçirdi. Elle tutulur somut bir neden ya da gelişmenin olmadığı Salı gecesi yaşanan sert satışlarda, hisse senetleri, kıymetli madenler, kripto paralar derken likidasyon eğiliminin (ne var ne yok sat) egemen olduğunu ve güvenli liman ihtiyacının ise arttığını görmüştük.
Mesela yapay zekânın ağır siklet şirketi Nvidia, geniş çaplı bir piyasa satışından nasibini alarak %10 düştüğü ve piyasa değerinde şimdiye kadarki en derin tek günlük düşüşü kaydettiği günün ertesi gününe yine pek de iyimser bir başlangıç yapamayarak %1,7 daha geriledi. Altın bir önceki hafta 2,530 dolar seviyesini test ederek tüm zamanların zirve seviyesini yoklaması ardından dün sabah saatlerinde piyasa stresine paralel 2,470 dolar seviyesine kadar gerilemesi ardından günü 2,500 dolar seviyesine toplamayı başardı.
Daha geniş çaplı bir satış dalgası, Brent cinsi ham petrolün vadeli kontratlarının fiyatlarının bir haftadan biraz fazla bir süre içinde %10’dan daha fazla düşerek sene başından bu yana en düşük seviyeyi test etmesine neden oldu. Örnekler çoğaltılabilecek olsa da volatilitenin neden yaşandığına yönelik net bir cevabımız olmasa da, hisse senetlerinde lokomotif görevi üstlenen teknoloji şirket fiyatlarında balon oluştuğu endişesi ve Japon Yeninde devam eden değerlenmenin yatırımcıların morali bozduğunu düşünüyoruz.
Türk mali piyasaları da dün yurt dışı piyasalara paralel bir seyir izledi. Bir önceki gün açıklanan ve moralleri bozan enflasyon verisi ardından TCMB’nin net yabancı para pozisyonunun da 4,8 milyar dolar azaldığını gösteren analitik bilanço verileri (son dönemde en büyük günlük bozulma) moral bozukluğunu biraz daha tırmandırdı. Büyük resmi hatırlamak gerekirse: yerel seçimler sonrası, 1 Nisan tarihinde, -74,6 milyar dolar seviyesine kötüleşen TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri, 2 Ağustos tarihinde, TL’ye yönelik ilginin artması ile +20,8 milyar dolar seviyesine yükselmesi ardından son haftalarda TL ve TL cinsi varlıklara olan ilgi eksikliği ya da TL’deki reel değerlenme senaryosunun azalması ile döviz cephesinde artan talebin de yardımı ile +7,8 milyar dolar seviyesine kadar kötüleşti.
Söz konusu dönemde, Sn. Bakan Şimşek istifa dedikodularının TCMB’ye rezerv kaybettirdiğini görürken, son dönemlerde artan yurt dışı kaynaklı adını tam olarak koyamadığımız likidasyon veya piyasa volatilitesinin de TL’yi olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Yabancı yatırımcılar, artan piyasa stresi ve likidasyon eğilimi ile ne var ne yok ‘sat tuşuna’ basarken, TL lehine açtıkları pozisyonları da pekâlâ azaltabiliyorlar.
TCMB’nin rezerv kaybının hızlanması ile, sene başı, sene sonu bilanço çalışma kuru olarak belirlediğimiz psikolojik USDTRY 40 seviyesinin her ne kadar çok uzağında olsak da, 37-38 seviyelerinin makul olduğunu düşünmeye devam ediyoruz!
Yeni ayın ilk iş gününe enflasyonun düşeceği ve TCMB’nin faiz indirimlerini geciktirmeyeceği beklentisi ile oldukça iyimser bir başlangıç yapan Türk mali piyasaları, gerek TCMB’nin rezerv pozisyonundaki bozulma, gerekse de enflasyon eğiliminin hâlen daha güçlü seyretmesinin yanı sıra küresel arenada bir önceki gün yaşanan oldukça sert satışların da gölgesinde dün gün boyu gerginlik bir ruh hâli ile işlem gördü. Hisse senetleri kapanışa doğru kayıplarının bir kısmını telafi ederken, ana endekste düşüş %0,4 ile sınırlı kaldı. Hatta bankacılık endeksinin günü %0,5 oranında yükselişle tamamladığını da not edelim.
USDTRY kuru sabah saatlerinde, gergin havanın da yardımı ile, 34,10 seviyesinin kapısını bir kez daha çalsa da, kamu otoritesinin de desteği ile günü 34,00 seviyesinin diplerinde tamamladı.
Belki de olumsuz havanın yumuşamasına ABD’de dün açıklanan iş fırsatları (JOLTS) verisinin Temmuz ayında son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve işgücü piyasasının ivme kaybettiğine işaret etmesini de payının olduğunu iddia edebiliriz. JOLTS verisinin yanı sıra, bugün açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvuruları, yarın ise ekonominin gidişatı hakkında en sağlıklı bilgiyi verdiğine inanılan tarım dışı istihdam verisi, FED’in işgücü piyasasına odaklanması göz önüne alındığında, iki hafta sonra beklenen faiz indiriminin düzenli mi (25 baz puan) yoksa daha büyük mü olacağına karar verebileceğini düşünüyoruz. Bu sabah itibariyle 18 Eylül FED toplantısına yönelik 25 baz puan indirime %55, 50 baz puan indirime ise %45 ihtimal tanınıyor.
Haber akışında Rusya’nın ev sahipliğinde 22-24 Ekim tarihlerinde Kazan’da düzenlenecek 16. BRICS Zirvesi’ne Türkiye’nin katılımı gündemde. Rus yetkili Uşakov’un açıklamasına göre, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye katılma davetini kabul ettiği belirtiliyor. Eğer Türkiye BRICS’e katılırsa, örgütteki ilk NATO ülkesi olacak. 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan ve 2010’da Güney Afrika’nın katılımıyla genişleyen BRICS, üye ülkeler arasında ekonomik ve kültürel işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. 2023’te yapılan zirvede Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılmasıyla genişleyen BRICS, dünya nüfusunun yaklaşık %45’ini temsil eden önemli bir ekonomik güç olarak dikkat çekiyor. Dün Mısır lideri Sisi’nin Türkiye ziyaretinin de ön plana çıktığını not edelim.
ABD borsaları, bir önceki gün kaydettiği sert satışlar ardından dün geceyi küçük ‘sıyrıklarla’ atlattı. Yeni gün başlangıcında, pasifiğin diğer ucunda, Asya borsalarının, sert satışların ardından yine kırmızı rengin hâkim olduğu bir günü tamamlamaya çalıştığını görüyoruz. ABD ekonomisine dair endişeler doları zayıflatıp Japon Yenini yükseltmesi de kazanımları sınırladı. Japonya’nın göster endeksi Nikkei225, ihracat odakli ekonomisi nedeniyle, Yenin değerlenmesine paralel %0,4 düşerek son üç haftanın en düşük seviyesine gerilerken, teknoloji ağırlıklı Tayvan borsası %1,5 artışla ön plana çıktı. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde bu sabah yine küçük de olsa eksilerin göze çarptığını not edelim.
Piyasaların gündeminde her hafta Perşembe günü olduğu üzere BDDK ve TCMB’nin haftalık bültenleri bulunuyor. ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvurularının yanı sıra, ADP özel sektör istihdamı, hizmetler PMI ve ISM verileri, Almanya’da ise sanayi siparişleri ve Euro bölgesi perakende satışlar takip edilebilir.
Yazar: Emre Değirmencioğlu, Hazine Grup Müdürü
Kıbrıs İktisat Bankası