Dünya Ekonomisi
Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağın ilk eyalet zaferi
Almanya’nın doğusundaki Thüringen’de, aşırı sağcı, göçmen ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ezici bir zafer kazandı; AfD yüzde…
Almanya’nın doğusundaki Thüringen’de, aşırı sağcı, göçmen ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ezici bir zafer kazandı; AfD yüzde 32,4 alarak birinci parti olurken, en yakın rakibine büyük puan farkı attı.
Böylece Almanya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez aşırı sağcı bir parti bir eyalet seçimini kazanmış oldu.
Hristiyan Demokrat Parti CDU yüzde 23,8, Ocak ayında Sol Parti’den kopanların kurduğu aşırı milliyetçi-sol Birlik Sahra Wagenkencht (BSW) ise yüzde 15,6 oy aldı.
Federal hükümetin ortaklarından SPD 130 yıllık tarihinin en kötü sonucuyla yüzde 6,2 alırken, Yeşiller ise yüzde 3 oyla yüzde 5’lik barajın altında kaldı. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı FDP de yüzde 1,2’yle yüzde 5 barajının altında kaldı.
Sol Parti yüzde 12,9’la meclise girdi. Thüringen’de, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan iktidar koalisyonunun oy oranı toplamda yüzde 10,9’la kalırken, bu durum Berlin’deki hükümetin büyük bir darbe almasına neden oldu.
Saksonya seçimleri de federal hükümeti oluşturan koalisyon partileri için fiyaskoyla sonuçlandı. Eyalette CDU yüzde 31,8 ile birinci sırada yer alırken, AfD yüzde 30,7 ile ikinci parti oldu.
BSW bu eyalette de yüzde12 oy ile üçüncü sırada. SPD oyların sadece yüzde 7,6’sını elde edebildi. Yeşiller yüzde 5,2 ile sosyal demokratları takip ederek, meclise girmeyi zorda olsa başardı. FDP, Saksonya’da da yüzde 5’in altında kaldı.
Almanya’da kritik seçim: AfD’in zaferi sonrası ne olacak?
Seçimler öncesinde eyaletlerdeki tüm ana akım partiler AfD ile koalisyon yapmayacaklarını açıkladı.
O yüzden AfD’nin ardından en güçlü parti olan CDU’nun BSW ile ortak bir hükümet oluşturabileceği ya da azınlık hükümeti kurabileceği tahmin ediliyor.
Ancak BSW lideri Sarah Wagenknecht’in NATO karşıtı, Rusya yanlısı ve bir çok konuda aşırı görüşleri olan bir siyasetçi olarak bilinmesi, Ukrayna’ya koşulsuz destek veren CDU’yu bu partiyle ortaklık kurmada zorlayacak bir durum olarak tanımlanıyor.
Eyaletlerde hükümet kurma sürecinin uzun zaman alabileceği tahmin ediliyor.
Öte yandan radikal İslamcı Suriye kökenli bir saldırganın Solingen kentinde 3 kişiyi öldürdüğü saldırının, sağ popülist AfD’nin işine yaradığı analizi yapılıyor.
Saldırı sonrasında başlayan tartışmalar, sığınmacıları, düzensiz göçü ve göçmen kökenlileri hedef tahtasına koyarken, AfD’li siyasetçiler hükümetin sığınmacılar ve uyum politikasını yerden yere vuran açıklamalarla dikkat çekti.
Hem Saksonya hem de Thüringen’de AfD’nin bölgesel kolları aşırı sağcı olarak kabul ediliyor. AfD’nin Thüringen lideri Höcke ise, yasaklanmış Nazi sloganlarını kullandığı için iki kez mahkeme tarafından mahkum edilmişti.
Seçimlerinin sonucu, 22 Eylül‘de Brandenburg’da yapılacak eyalet seçimi ile birlikte Almanya’nın siyasi manzarasını kayda değer ölçüde etkileyecek bir durum.
Saksonya ve Thüringen’de alınan sonuçlar, koalisyon hükümetinin geleceğini tartışmaya açtı ve erken seçim tartışmalarının fitilini ateşledi.
Alman basınında yer alan ilk yorumlarda seçim sonuçları hükümet açısından “Büyük bir fiyasko” olarak tanımlanırken, özellikle de SPD’nin oy kaybı nedeniyle Almanya’da erken seçimlere gidilmek zorunda kalınacağı belirtiliyor.
Yapılan yorumlarda, Brandenburg seçiminde de benzer bir netice çıkması durumunda, Başbakan Olaf Scholz’un güven oyu istemek zorunda kalacağı ve bu oylamayı kaybetmesi sonrasında, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Federal Meclis’i feshederek erken seçim yolunu açacağını iddia ediyor. Siyasi koridorlarda, bu durumda bu yıl en geç Aralık ayında erken genel seçimlere gidileceğinden hareket ediliyor.