Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Çin kalıcı deflasyon yolunda

Morgan Stanley Asya baş ekonomisti Chetan Ahya henüz piyasalarda fiyatlanmayan 2 büyük tehlikeye dikkat çekiyor. İlki, Trump’ın seçilip tüm ithal mallarında gümrük vergilerini artırması küresel bir şoka neden olabilir. İkincisi, Çin’in asıl sorunu ihracatı vuracak gümrük vergileri değil, artık yapısallaşmaya başlayan deflasyon.

Çin kalıcı deflasyon yolunda

Yılın geri kalanında volatilitenin azalmasını ümit eden yatırımcılar takvimde gördüklerine dikkat etsin. ABD’den gelen güçlü perakende satışlar verisi ve ilk işsizlik başvurularında 2ci hafta gerileme, resesyon korkusunu bertaraf ederek, Wall Street hisseleri yine ralli havasına soktu.  Fakat, ufukta bir dizi kara bulut var. Dikkatler kasım ayında yapılacak ABD seçimlerine çevrilirken, Asya’daki yatırımcılar ABD-Çin ticari ilişkilerinin bozulmasına hazır olmalı.

 

Financial Times’a yazan Morgan Stanley Asya baş ekonomisti Chetan Ahya henüz piyasalarda fiyatlanmayan 2 büyük tehlikeye dikkat çekiyor. İlki, Trump’ın seçilip tüm ithal mallarında gümrük vergilerini artırması küresel bir şoka neden olabilir. İkincisi, Çin’in asıl sorunu ihracatı vuracak gümrük vergileri değil, artık yapısallaşmaya başlayan deflasyon.

Chetan Ahya şöyle yazıyor:

ABD’nin Çin’e yönelik 2018-19 gümrük tarifelerinin deneyimi  geleceği görmek açısından öğretici olabilir. Öğrendiğimiz şey, gümrük vergilerinin kurumsal güven, küresel sermaye harcamaları ve dolayısıyla ticaret üzerindeki dolaylı etkisinin Çin’in büyümesi üzerinde doğrudan etkilerden daha fazla baskı oluşturduğuydu.

Bu kez, iş dünyasının güven kaybının büyümeye vereceği zararın boyutu, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi halinde, yalnızca Çin’den yapılan ithalatlara yüzde 50’lik değil, tüm dünyadan gelen mal ve hizmetlere %10 vergi  vaadini uygulamasına endeksli. ABD’nin dünyanın geri kalanına yönelik gümrük vergilerini artırması da Çin’in  büyüme sıkıntılarını güçlendirir.

Önlem olarak Çin, ABD pazarından gelişmekte olan pazarlara kayarak ihraç edilecek yeni ürünler ve ihracat yapılacak yeni coğrafyalar yarattı. Çin’in ABD ithalatındaki payı Aralık 2017’deki yüzde 21,6’dan bugün yüzde 13,5’e düşerken, küresel mal ihracatındaki genel pazar payı aynı dönemde yüzde 12,8’den 14,4’e yükseldi.

 

Yine de Çin, fazla kapasitesini kullanmak için gereken yüzde 15-20’lik ihracat artışını sürdürmekte zorluk yaşayacak. ABD gümrük vergilerini uygulama konusunda yalnız olmadığı için dış koşullar hızla bozuluyor. AB ve bazı gelişmekte olan piyasalar, Çin’den yapılan ithalata vergi koymayı planlıyor. Tarifeler uygulandığında ticaret ve özel sektör güveni üzerinde baskı oluşturacak; yalnız Çin değil dünya ekonomisi sarsılacak.

Üstelik Çin’in arz odaklı büyüme modeli, deflasyonla mücadelede ihracatın daha kritik hale gelmesine neden oldu. Şirketlerin daralan talep ortamında ihracatta pazar payını korumak için kar marjlarını daraltması gerekiyor.

Bu, Çin’in deflasyon sorununun devam edeceği anlamına geliyor. İç talep zayıf olmaya devam ederken Çin, borç deflasyonu döngüsünden ihracatla çıkamayacak. Nominal GSYİH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 4,8 düzeyinde zayıf kalacağını ve borç/GSYİH oranlarının yükseltmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz.

 

Bu haliyle, Çin’in borç/GSYH oranının 2024 yılı sonunda yüzde 312’ye ulaşacağını öngörüyoruz; bu, ABD’nin 3 kat üzerinde ve 2021 sonundaki seviyeden yaklaşık 30 puan daha yüksek bir seviye.

Yüksek kamu ve özel sektör  sabit sermaye yatırımıyla  GSYİH büyümesini desteklemeye yönelik politikalar   kapasite fazlası bunalımını büyütecek. Bu nedenle Çin’in ekonomik sıkıntılarını yakın zamanda çözmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyoruz. Çözüm, sağlık, eğitim ve barınma gibi sosyal güvenlikle ilgili harcamaların artırılması ve bu süreçte hane halkı ihtiyati tasarruflarının azaltılması yoluyla iç tüketimin artırılmasında yatıyor. Bu yönde atılan küçük adımların yeterli olması mümkün görünmüyor.

 

Kaynak:  Financial Times, How much will higher tariffs hurt China?

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler