Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yoksulluğa razı memleket…’

31 Temmuz 2024

2024 yılının Türkiye’sinde üreten, mutlu, güçlü ve zengin bir ülke hayali kurarken, bir utanç tablosuyla karşı karşıyayız. Hiç bana rakamlardan bahsedip, hamasetle dolu sözler sarf etmeyin. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibinden yola çıktığınızda Türkiye, ekonomik olarak rezalet bir fotoğrafı veriyor.

Biriktirdiklerini satmış, kalanları satma eğiliminde olan, ekonomisi pozisyon açığı veren, toplamda baktığınızda aşırı borçlu, ihale yapmayı imtiyaz dağıtmakla karıştıran, dış ticareti sistematik açık veren ve bunların karşısında rakam tutkusu içinde boğulmuş bir anlayışın getirdiği noktadayız.

Şayet bir ülkede insanlar perişanlık içinde, fakirliğe razı gelecek noktadaysa, o ülkenin ekonomi yönetiminin başka bir utanca ihtiyacı yoktur. Ülkede harçlık gibi açlık sınırının çok altında emekli maaşı alanlar varsa, bu maaş dilimine bile hasret yaşayanlar söz konusuysa, çalışan, emek veren insanlar açlık sınırının 2 bin 232 TL altına ortalama ücret alıyorsa, iyi maaş aldığı söylenenler yoksulluk sınırının yarısına bile ulaşmıyorsa işler yolunda değil demektir.

İşsizini yok sayan, emeklisini yük gören, mükellefini her fırsatta zorlayan, üreticisini rekabet edemez kılan, çiftçisini para kazanamaz hale getiren, plansız bir yolculukla günü kurtarmaya çalışan bir zihniyet, ülkeyi ekonomik durumuyla milli güvenlik problemi yaratan noktaya ulaştırmıştır.

Üstelik bu kesimlerin hepsi, işsizinden sanayicisine kadar aşını borç yüklüyse, önümüzdeki sürece dair daha sıkıntılı başlıkları da önünüzde bulacağınızın işaretidir. Şöyle bir ülke düşünün ki, sokağa çıkıp sorsanız fakirliğe razı gelecek yüzde 80 nüfus var.

Garipsemeyin söylediğimi, dudak da bükmeyin, hamaset de yapmayın. Bu ülkede yoksulluk sınırı Temmuz 2024 itibariyle 62 bin 652 TL’yi aştı. Bu sınıra razı olup olmadığını sorun insanlara… Tamamına yakını böyle bir gelire hemen ‘evet’ diyecektir.

Eğer sizin ülkenizde insanlar, yoksulluk sınırı olarak açıklanan bir rakama hemen razı olacak noktaya geldiyse, hatta bu rakamların hanesine girmesine hayal gözüyle bakıyorsa, ülkeyi yönetenler de bunu normal karşılayıp, utanma ihtiyacı duymuyor, üstüne de tamamen gelirini kaybetmiş ve gırtlağına kadar borca batmış insanlardan halen vergi talep ediyorsa, orada Hz. Ömer’in adaleti bitmiş demektir.

Anadolu’da bir kuzu kaybolsa bundan sorumlu olduğunu düşünen siyasetçilerden, bugün açlık sınırında yaşayan insanlara ‘daha ne istiyorsunuz’ diyen bir noktaya geldiysek, o ülkenin başkaca bir probleme ihtiyacı kalmamıştır.

Bu ülke, zengin toprakların fakir bekçisi olmayı hak etmiyor. Anadolu’ya her gidip döndüğünüzde ‘neden bu kadar zenginlik içinde bu kadar büyük fakirlik yaşanıyor’ diye sordurtan bu tablo, istenirse rahatlıkla tersine çevrilebilir.

Fakat bunu yapabilmek için paradan, puldan, güçten, silahtan çok daha etkin bir sorunun yanıtına ihtiyaç var. Niyetin var mı? Niyeti olmayan insanların önüne dünyayı koysanız, oradan sonuç çıkmaz. Yaşadığımız da tam ve kısaca budur.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Karnede oynama sonucu değiştirmiyor...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Karnede oynama sonucu değiştirmiyor…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: IMF’nin uyarısı ıskalandı mı?Çetin Ünsalan Yazdı: IMF’nin uyarısı ıskalandı mı?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Belediyeler, borçlar ve zeytinyağı hamlesi...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Belediyeler, borçlar ve zeytinyağı hamlesi…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Eş dost ziyareti turizm değildir...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Eş dost ziyareti turizm değildir…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları