Çetin Ünsalan Yazdı: En zor geride mi kaldı?
16 Temmuz 2024TÜİK – iş dünyası tartışmalarının gölgesinde, TÜSİAD’ta konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sorunların önemli ölçüde aşıldığını ve en zorun geride kaldığını ifade etti. Temenni güzel de gerçekten durum böyle mi?
Öncelikle dünya ekonomisinin zor bir ikinci yıla hazırlandığını, belirsizliklerin yüksekliğini, jeopolitik risklerin varlığı kadar yenilerinin de eklenme riski olduğunu göz ardı etmiyor olmamız lazım.
Çünkü tüm bunlar dikkate alınırsa, riskler yönetilebildiği gibi, aynı zamanda ortaya çıkacak fırsatlar konusunda da yarına ilişkin atılımlar yapılabilir. Fakat biz o kadar kendimizle alakalıyız ki ve tüm dünya sanki bizim için çalışıyormuş gibi bir edayla konuşan ekonomi yönetimimiz var ki bunun bile başlı başına bir risk olduğunu düşünüyorum.
Rezerv paraya sahip ülkenin ekonomi kurmayı, Fed Başkanı bile Senato’da komitelerde yaptığı konuşmalarda, tek riskin enflasyon olmadığını söylerken, bu kadar açık durumdaki bir ekonominin yönetiminin cesaretinin nereden geldiğini doğrusu merak ediyorum.
Dönersek içe… Rekabet gücünü tamamen kaybetmiş, ihracat pazarlarında tutunmaya çalışan, iç pazarda da yok olan satın alma gücü karşısında zorlanan, maliyetlerini yansıtamayan, maliyetleri de enflasyon yaratacağı için kabul görmeyen, bu nedenle de sermaye erimesi gerçeğiyle karşı karşıya kalan bir reel sektör adına da en zorun geride kaldığını söylemek mümkün mü?
Ayrıca bu reel sektörden asgari kurumlar vergisi uygulayarak, neredeyse ciro üzerinden vergi almaya hazırlanan bir ekonomi yönetimiyle karşı karşıyayız. Tüketici cephesi deseniz gelir tamamen sıfırlanmış noktada.
Bırakın ihtiyaçları karşılamayı, tüketim yapacak mecali kalmamış ve bir kaç kaleme sıkışmış bir tüketicinin üzerinden tahsil edilmeye çalışılan 3 trilyon TL’lik dolaylı vergi gerçeği şimdilik masada duruyor.
Bunun ötesinde nasıl bir yük bindirileceği konusunda da kimsenin fikri yok. Maaş artışları masraf, tüketimleri gereksiz, ihtiyaçları abartı olarak görülen, bu nedenle rahatlatılmayan, ama borçlu olduğu bankacılık sektörüne karşılık yükümlülükleri tartışmalı hale gelen yapıyı en zorun geride kaldığına ikna etmek nasıl mümkün olacak?
Hepsinden önemlisi haftadan haftaya düşen satın alma gücü gerçeği ortadayken, insanların yaşam ve üretim maliyetleri yükselirken, hiç bir sorunu kabul görmeden sabır istenip, sürekli bir taleple ortaya çıkılırken, ekonomi yönetimi hangi zorlu dönemin geride kaldığından bahsediyor?
Özetle zorlu dönem geride falan kalmadı. Artık insanları sahte rakamlar ve temenni niteliğindeki söylemlerden öteye gitmeyen açıklamalarla oyalamayı bırakıp, ekonomiyi yönetmesi gereken bir ekip ihtiyacından bahsetmemiz gerekiyor.
Şimşek’in arkada bıraktığı en zor ne bilinmez, ama ülkenin zoru yeni başlıyor ve buna takati yok.
Tüm Yazarlar
