Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Şimşek aynı nakarat…’
24 Haziran 2024Tam 4 saat 15 dakikalık bir görüşmenin sonunda yapılan açıklamalara baktığımızda aklıma bir film ismi geliyor: Duvara karşı… Anlaşılan o ki bu uzun sürede sadece sokağın gerçekleri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yüzüne söylenmiş.
Bunun karşılığında Bakan Şimşek’in tavrının değişmediğini ve faturayı vatandaşa kesmeye niyetli olduğunu Yalçın Karatepe’nin açıklamalarından anlıyoruz. Bu arada bir parantez açmak isterim.
Karatepe’nin yaptığı açıklamalara, tarzına ve ortaya koyduğu tavırla birlikte söylemlerine baktığımızda ciddi devlet temsilini ve Mülkiyeli ciddiyetini ne kadar özlediğimizi fark ettim. Bunu kamu idaresi adına önemli bir tespit olduğunu düşündüğüm için paylaşıyorum.
Bu parantez içi yorumu aktardıktan sonra, ortadaki garipliği de dile getirmek gerekiyor. Normal şartlar altında roller tersine dönmüş gözüküyor. Ana muhalefet partisinin yetkilisi gidip, Şimşek’e halkın durumunu ve neler yapılması gerektiğini anlatıyor.
Sakıncası var mı? Hayır… Fakat asıl olanın, bu kadar eleştirilen ve yanlışlar yaptığı söylenen, hatta iç kamuoyunu ikna etme kaygısı olan bir Bakan’ın izahat vermesi gereği değil midir? Erdoğan – Özel görüşmesinde, neden Mehmet Şimşek adreslendirilmiştir?
Yapılan hatalı uygulamalar konusunda, sokakta yaşanan büyük fakirleşme dile getirildiğinde ve ekonomi politikalarının hatalı tercihleri ortaya konulduğunda Bakan ile görüşülebileceği söylendi.
Ne için görüşülecek? Bu görüşmedeki çekincelere karşı, yürütücü Bakan’ın uygulanan politikaları açıklaması, gerekçelerini ortaya koyması ve hedeflere nasıl ulaşacağına dair bilgi vermesi için.
Aksi takdirde aynı kaygıları gidip bir de Mehmet Şimşek’e anlattıktan sonra, Erdoğan’ın Şimşek’i görevlendirmesinin ne anlamı kaldı? Bu sefer de işin uzmanı, Bakan Şimşek’e Özel’in Erdoğan’a söylediklerini gerekçelendirerek anlattı o kadar.
Şimşek ise anlaşılan o ki, sadece dinlemekle ve tavırlarının doğru olduğunu söylemekle yetinmiş. Bu tavır sadece ekonomi yönetiminin vatandaşın gündeminden ne kadar koptuğunu değil, aynı zamanda dinlemeye de, duymaya da niyetli olmadığını gösteriyor.
Anlaşılan o ki Şimşek nezdinde ekonomi yönetimi bildiğini okumaya ve yaptığı hataların söylenmesine kulak tıkamaya devam edecek. Temenniler manzumesini ekonomi programı diye anlatan, satın alma gücünü tamamen yitirmiş insanlarla bütçe açığı kapatmaya çalışan ve buna karşılık gelirlerinde iyileştirmeyi aklından bile geçirmeyen bir Bakan fotoğrafı var.
Tüm bunlar da bize gösteriyor ki, bu tavırda ısrarcı olunursa, zorlaşan hayat şartları ya Mehmet Şimşek’i görevinden eder ya da yılın sonuna doğru ısrar edilerek bu şartlarda yaşaması istenen kamuoyu erken seçimi dillendirmeye başlar.
Neresinden bakarsanız bakın, rollerin karıştığı, sorunların yok sayıldığı ve zor bir dönemi işaret eden sürecin kapısını araladık demektir.