Döviz
Institute of International Finance: Gelişmekte Olan Piyasalara para yapıyor, Türkiye 2025’te de sıcak para cezbedecek
Raporda, "Ortodoks politikaların sürdürülmesi durumunda Türkiye'ye yurt dışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2025'te artması bekleniyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bankacılık endüstrisinde araştırmalar yapan prestijli Institute of International Finance’e göre, önde gelen gelişmekte olan ekonomilere (GOÜ, Piyasalar = GOP) net sermaye girişlerinin bu yıl yaklaşık üçte bir artışla 903 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Ancak bu akımların büyük kısmı küresel büyümenin devam etmesine bağlı. Araştırma kuruluşuna göre, ortodoks politikaların sürdürülmesi halinde Türkiye’ye yurt dışındaki yerleşik kişilerin net sermaye girişleri 2025’te de sürecek.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Çin dahil 25 gelişmekte olan piyasaları kapsayan raporunda, yabancı sermaye girişlerinde öngörülen yüzde 32’lik net artışın çoğunlukla doğrudan yabancı yatırımlardaki güçlü toparlanma ve hisse senedi portföylerinden kaynaklanmasının beklendiği belirtildi.
Raporda, gelişmekte olan ülkelere toplam sermaye girişlerinin, doğrudan yabancı yatırım ve portföy özsermayesindeki güçlü toparlanmanın etkisiyle, bu yıl yaklaşık 220 milyar dolar artarak 903 milyar dolara çıkmasının beklendiği aktarıldı.
Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, daha sıkı politikaların ülkede cari açığın 2023’ün ilk çeyreğindeki 24,6 milyar dolardan 2024’ün ilk çeyreğinde 10,9 milyar dolara düşmesine yardımcı olduğu ve önemli miktarda yurt dışında yerleşik net sermaye akışının çekilmesini sağladığı aktarıldı.
Raporda, “Ortodoks politikaların sürdürülmesi durumunda Türkiye’ye yurt dışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2025’te artması bekleniyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Özellikle devam eden sıkı politikaların Türkiye’nin iç ve dış kırılganlıklarını daha da azaltacağı göz önüne alındığında Türkiye’ye net sermaye girişine ilişkin kısa vadeli beklentilerin yatırımcıların Türk varlıklarının sunduğu geniş getiri farklarını yeterince cazip bulup bulmayacağına bağlı olduğu belirtilen raporda, daha geniş faiz oranı farklarının Türkiye’nin yeterince büyük sermaye akışlarını çekmesine yardımcı olacağının beklendiği aktarıldı.
Raporda, Türkiye’nin reel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin 2025’e kadar öngörülen yavaşlamaya rağmen sanayileşmiş ülkelerin ortalama büyümesini geçeceğinin öngörüldüğü belirtilerek, bu olumlu büyüme farkının, özellikle yurt dışında yerleşik portföy ve doğrudan yabancı yatırımların net girişi şeklinde, yeterince büyük yabancı sermayeyi Türkiye’ye çeken bir başka faktör olmasının beklendiği ifade edildi.
S&P ve Fitch’in yakın zamanda Türkiye’nin kredi notunu yükseltmelerinin ardından yurt dışında yerleşik portföy sermayesi ve doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 2025’e kadar ılımlı bir şekilde artacağının tahmin edildiği kaydedilen raporda, net dış borçlanmanın ise yavaşlayan reel GSYH büyümesi ve zayıf kredi talebinin etkisiyle azalmasının beklendiği aktarıldı.