Sosyal Medya

Genel

Emre Balıca:  Kapat gözlerini tatlı uykucu

Ya her şey bir kenara, enflasyonu yaratan ve sebep olan gerçekten açlık sınırının altında yaşayan kesim olabilir mi? Ve hatta yoksulluk sınırının altında kalan kesimi de say.

Emre Balıca:  Kapat gözlerini tatlı uykucu

Merhaba sevgili okurlar,

Ülke ekonomisinin hızlı yükselişi ve toparlanmanın artık gözle görülebilir olması umut veriyor. Gelen verilerdeki ışıltı muhtemelen sene sonu enflasyon hedeflerimizi tutturacağımızı gösteriyor. Öyle ki rezervlerdeki düzelme sayesinde muhtemelen kısa süre içinde döviz krizini de aşmış olacağız. Ben eminim ki cari açıkta yaz dönemi gerçekleşmesi planlanan turizmdeki patlama etkisi ile fazlası ile kapanacaktır. Hatta dövizi bu noktada tutmanın ihracatçıya yaradığını da düşünürsek cari dengede fazla bile vermeyi beklememiz gerekir. Ben en çok da reel sektördeki hareketlenmeden umutluyum. Bu yatırım hareketliliğin bankalardan alınan krediler sayesinde değil de öz kaynaklardan olması sanayideki verimli çalışmanın da bir göstergesi. Tabi ki durum istihdama yarayacak görünüyor.

Aslında şu pembe hayallere dalıp gitmeniz için yazıyı burada bırakmam lazım.

Kötümser bir insan değilim. Sonradan oldum. Ülke ekonomisinin son 10 yıldaki seyri, sürekli oturma organımı kontrol etmeme neden oluyor. Aklım hep onda.

Baştan başlayalım. Ekonomide düzelen bir şeylerin olduğunu görmemiz gerekiyor.

Bu doğru.

 

En azından önceki dönemlere kıyasla güven unsuru biraz daha fazla belirgin. Bununla birlikte gerçekten verisel iyileşmeler var. Ama iyileşmeler henüz ışığı gördüm tadında değil. Bunlardan rezervlerdeki iyileşme göz dolduruyor. O da Sayın Şimşek’in açıklamalarında TCMB ‘nin alımı olmasa bu seviyelerde de durmaz demesiyle ne olduğunu anlatıyor. Dolar hala sabit.

Faiz desen yetersiz yeterli durumunda. İndirim yapacaklar diye endişelenmeye başladık.

Ülke yine sıcak paranın gelir elde etmeyi umduğu yer oluyor. Yabancı girişinin ne amaçla geliyor olduğunu görmemek için biraz saf olmak lazım.

Bunlar dışında arada kamu tasarruf paketi açıklandı ama paketin tatmin duygusu beklentiye bile yanaşmadı. Gerçekten tasarruf edileceğine inanan var mı?

Günün sonunda ne olabilir sizce?

Ben de iyimserlerden olmak istiyorum. İçimden dolu dolu “Yahu düze çıkıyoruz galiba” diyebilmek geliyor.

Ama reel sektörün durumunu dinledikçe, bu ümidi bir türlü yaratamıyorum.

Evet.

 

Kabul ediyorum. Zayıflar elenecek ve güçlü olanlar yoluna devam edecek diyoruz.

Diyoruz da. Son dönemlerde güçlü olan kaldı mı?

Enflasyon, Şimşek döneminden önce sürekli düşüyordu zaten. TÜİK sürekli nokta atışı rakam açıklıyordu. Bu durum bu döneme sirayet etmiyor mu da bu kadar rakamların gerçekliğine kaptırıyoruz kendimizi.

 

Ya her şey bir kenara, enflasyonu yaratan ve sebep olan gerçekten açlık sınırının altında yaşayan kesim olabilir mi? Ve hatta yoksulluk sınırının altında kalan kesimi de say.

Zorunlu ihtiyaçları noktasında bile esnekliğini kaybetmiş ve sadece kredi kartı ile ayı döndürmeyi planlayan bir kitle ne kadar bir harcama gücü yaratabilir. Ve siz bu kesimin işini kaybedebilme noktasında reel sektöründe üzerinde baskı yarattığınız müddetçe enflasyonu rakamsal olarak düşüreceksiniz diyelim de işsizlik artmayacak mı?

Gerçi bu senaryoda atlanan bir konu da ve bence pandemiden sonra daha da farkında olmamız gerekse de göz ardı edilen,

Ulan amma karışık cümle oldu.

Kısaca. Beklentileri neden göz ardı ediyoruz.

Kişilerin gelirini kaybetme, işini kaybetme korkusu ile yaptığı harcamaların etkisi ve sonrasında ekonomi yönetiminin el birliği ile yaratacağı işsizlik STAGFLASYON yaratmaz mı?

Bilmeyen için ayrıca yazayım. Hem işsizsin hem de ortamda her şey ateş pahası.

Üstüne de carry trade ile her an kaçması muhtemel o yabancı girişini koy.

Halin kaldıysa seyret ondan sonra gözlerin kapalı Türkiye’yi

Gözlerini kapat ki pembe hayallerin devam etsin.

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler