Levent Yılmaz/Yeni Şafak:  Londralı finans kuruluşları daha fazla yatırım yapmak istiyor

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği’nin (TÜGİAD) Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’ya gerçekleştirdiği ticari heyetle kentin finans çevreleri ziyaret eden Yeni Şafak yazarı Ekonomist Levent Yılmaz, Türkiye’ye bakışın hızla iyileştiğini ve görüştüğü muhataplarının yalnız mali piyasalarda değil, reel sektörde  de satın almalar yapmak istediklerini köşesinde okurlarıyla paylaştı:

Levent Yılmaz  “Londra izlenimlerim, beklentiler ve riskler” başlıklı makalesinde seyahatini şöyle anlatıyor:

Görüşmelerde sıklıkla gündeme gelen iki konu var. İlki sizlerin de tahmin edeceğiniz gibi Türkiye’ye olan yoğun ilgi. Özellikle finans kuruluşlarının ilgisinin medyaya ve raporlara yansıyanlardan çok daha yoğun olduğunun altını çizmek istiyorum. İkinci önemli konu ise Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki İkili Ticaret Anlaşması’nın yenilenmesi. Bu konuda da geçtiğimiz haftalarda Londra’ya gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın ziyaretinin oldukça olumlu sonuçlar ürettiğini gözlemledim.

Levent Yılmaz: Gelelim ziyaretin finans kuruluşları ile ilgili kısmına

Açıkçası finans kuruluşlarındaki Türkiye ilgisinin seviyesi önümüzdeki dönem için sadece portföy hareketlerine değil aynı zamanda yakın dönemde doğrudan yatırımları da gündeme getirecek şekilde yoğun. Sadece faiz, tahvil getirisi ve kısa vadeli hisse senedi yatırımlarını değil bir süre sonra doğrudan yatırımları da gündeme alacaklarını ifade ediyorlar. Bu konuda sıklıkla Türkiye’deki sektörleri takip ettiklerini ve halka açık şirketler başta olmak üzere yüksek potansiyelli şirketleri yakın takibe aldıklarını ifade ediyorlar. Hatta bazı finans kuruluşları yakın tarihte Türkiye’yi ziyaret ederek reel sektör temsilcileri ile bir araya gelmek için program bile yapmışlar.

Bu konunun detayına girmemin nedeni şu: Salt sıcak para girişi kısa vadede olumlu görünse de uzun vadede ciddi riskler içeriyor. Bunu geçmişte birkaç kez tecrübe etmiştik. Bu bakımdan sıcak para girişinin ihracat, istihdam ve büyümeye destek verecek şekilde hızla doğrudan yatırımlara evrilmesi konusunda acele etmek gerekiyor. Sıcak paranın rehavetine kapılmadan küresel ticaretten aldığımız payı artıracak şekilde yeni işbirliklerinin tesis edilmesi kritik önem taşıyor.