Dünya Ekonomisi
IIF: Gelişen Ülkelerde borç yükü saatli bomba
IIF, "Ani bir politika değişikliği, ABD dolarında bir yükselişi tetikleyebilir, ABD varlıklarına daha fazla sermaye kaçışını tetikleyebilir ve önemli miktarda ABD doları borcu olan borçluların bilançoları üzerinde ek baskı oluşturabilir" dedi.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) yeni bir raporuna göre, küresel borç bu yılın ilk üç ayında yaklaşık 1,3 trilyon dolar artarak 315 trilyon dolarla yeni bir rekora ulaştı. Art arda üç çeyrekte yaşanan düşüşün ardından, küresel borcun GSYH’ye oranı 2024’te yükseliş seyrine geri döndü.
IIF, gelişen piyasaların trendi yönlendirdiğini ve en büyük artışların Çin, Hindistan ve Meksika’dan geldiğini iddia etti. Olgun piyasalar, daha küçük artışlar kaydederken, gelişmekte olan ekonomilerle karşılaştırıldığında daha yüksek borçluluk seviyelerine sahip. IIF, ABD, Euro Bölgesi, Japonya ve Birleşik Krallık’ı olgun pazarlar olarak kabul ediyor.
Gelişmiş ekonomiler arasında anılan çeyrekte borçlarda en büyük artışlar ABD ve Japonya’da kaydedildi, onları İrlanda ve Kanada izledi. İsviçre ve Almanya’da düşüşler görüldü.
Yüksek faiz oranları devlet bütçelerini zorluyor
Borçlara sektör bazında bakıldığında, faiz oranlarının tarihsel olarak yüksek kalması nedeniyle hükümet harcamalarının finansmanı anılan çeyrekte olgun piyasalardaki borcu artırdı.
Ancak IIF’ye göre, diğer sektörlerdeki daha güçlü performans birçok gelişmiş ekonomide toplam borcu yükünü hafifletti. “Hanehalkı ve finansal olmayan şirketlerin borçlarındaki azalma, hükümet ve finans sektörü borçlarında devam eden artışı telafi ettiğinden, olgun piyasalardaki toplam borç seviyeleri ilk çeyrekte genel olarak sabit kaldı.”
Ticaret gerilimleri enflasyonu artırabilir
IIF ileriye dönük olarak, “artan ticari sürtüşmeler ve jeopolitik gerilimler” nedeniyle küresel borcun daha da şişebileceği konusunda uyardı.
Avrupa’da korumacı eğilimleri körükleyen Çin’den hızlanan yeşil teknoloji malı ihracatının borçları artırabileceğine özellikle dikkat çekildi. Avrupa, yeşil ekonomiye geçiş için gerekli olan Çin ürünlerine gümrük vergisi uygulamaya karar verirse, bu muhtemelen ithal ve yerli malların fiyatlarını artıracaktır. Bu senaryo daha geniş bir enflasyon dalgası körükleyebilir. Aynı zamanda kıt stratejik hammaddeler için küresel rekabeti de tetikleyebilir.
IIF’ye göre bir diğer borç riski, Euro Bölgesi para politikasındaki bir değişikliğin doları güçlendirebilmesi. Bu da ülkelerin dolar cinsinden borçlarını geri ödemesinin daha pahalı olacağı anlamına geliyor. IIF, “Ani bir politika değişikliği, ABD dolarında bir yükselişi tetikleyebilir, ABD varlıklarına daha fazla sermaye kaçışını tetikleyebilir ve önemli miktarda ABD doları borcu olan borçluların bilançoları üzerinde ek baskı oluşturabilir” dedi.
Mali ihtiyat çağrısı
Yüksek faiz oranları nedeniyle ülkeler daha derin borç batağına sürüklenebilir. Yüksek borçluluk faizleri de artırdığı için, bir çok ülke kendisini kısır döngü içinde bulabilir. Geçen ay, IMF de IIF gibi – borç yükleri konusunda alarm zilini çaldı.
Grup, “Ülkelerin sürdürülebilir kamu maliyesini korumak ve mali tamponları yeniden inşa etmek için kararlı çabalara ihtiyacı var” uyarısında bulundu. “Hükümetler, enerji sübvansiyonları da dahil olmak üzere kriz dönemi mali politikasının aşırılıklarını derhal tedavi etmeli… Toplumun savunmasız kesimlerini korurken artan harcamaları frenleyecek reformları uygulamaya koymalı….
Yaşlanan nüfusa sahip gelişmiş ekonomiler, SG reformları ve diğer tedbirler yoluyla sağlık ve emeklilik için harcama baskılarını kontrol altına almalıdır. ”
2024’te 50’den fazla ülkede önemli seçimler yapılırken, hükümetler vergi indirimi ve seçmene para dağıtma politikalarına yöneliyor. IMF, seçmenleri memnun etmeye çalışırken politika yapıcıların uzun vadeli hedefleri gözden kaçırmamaları gerektiği konusunda uyarıyor.
Kaynak: Plea for restrained spending as global debt hits record high, Euronews