Genel
Emre Balıca: Kartlar yeniden dağıtılıyor
TÜİK’in enflasyon sepetini neden açıklamadığını sanıyorsunuz. Havyar, istakoz yiyemeyen tüketiciyi ne yapayım ben. Sepette kıyma, makarna mı olacaktı. Bu kadar sığ düşünüyor olamazsınız.
Merhaba sevgili okurlar,
Seçim bitti.
Bayram geçti.
Sırada ne var şimdi?
Durun hemen son gelişmelere göre yazayım.
Ortadoğu da kartlar yeniden dağıtılıyor. Vay canına. Yine mi yeniden dağıtılıyor.
Yahu arkadaş yaş itibariyle Cahit Sıtkı’nın 35 yaşını atlayalı oldu. Bu Ortadoğu’daki kartlar bir düzene giremedi. Bunun benzeri bir garip cümlede;
“Gelişmekte Olan Ülke”.
O bayrağı hiç elden düşürmeden taşıyoruz. Dünün yeni yetme ülkeleri atlayıp geçti bizi, biz bir türlü gelişmekte olan ülke sıfatından kurtulamadık.
Başka bir tane daha ister misiniz?
“Enflasyonun belini kıracağız.”
Bir ara çocukluğumdaki karikatürlerde enflasyon canavarı vardı. Korkutmaz sempatik gelirdi. Belini kıramadığımız o canavar nitelikli yöneticilerimiz sayesinde içimizden geçti. Ve hatta son birkaç sene de öyle bir geçiyor ki, istakoz almaya para bulamıyoruz. Havyarı özler olduk. Sabahları yediğim altın çileği arıyorum masamda. Ejder meyveli smoothie’nin damağımda bıraktığı lezzeti hiçbir içecek de bulamıyorum.
TÜİK’in enflasyon sepetini neden açıklamadığını sanıyorsunuz. Havyar, istakoz yiyemeyen tüketiciyi ne yapayım ben. Sepette kıyma, makarna mı olacaktı. Bu kadar sığ düşünüyor olamazsınız.
Kaldı ki, dana antrikot bulamıyorsanız kobe bifteği yiyin. O değil de Japonya ya git, bifteği ye sonra geri dön. Emin olun burada yemeye kalkmanızdan daha ucuz tutabilir.
Bak başka bir tane daha size
“Kamuda tasarruf yapacağız.”
Bunu her duyduğumda bir gülme tutuyor ki beni, kafası üst üste 2 shot tekila da yok. Ben daha kamuda tasarruf yapıldığı döneme denk gelmedim. Bir şeylerin göstermelik yapıldığı doğru ama su akıp yolunu bulunca bir bakıyorsunuz kamudaki tasarruftan kasıt kamu malı vatandaşın tasarrufuymuş.
Bu yazıda asla ve asla o şatafatlı ilçe belediye binalarından, lüks arabalardan, belediye görevlendirmesi ile 7 sülale gidilen yurt dışı tatil… pardon
Yurt dışı ülke tanıtım ve görev ziyaretlerinden, harcanan kamusal gelirlerden,
Yooo … yooo … bana asla diyanetin bütçesinin yetersizliğinden bahsettiremezsiniz. Kesinlikle yazmam.
Düşününce aklıma bir tane daha geldi.
“Hepimiz aynı gemideyiz.”
Ne gemiymiş arkadaş. Ne sorun çıksa aynı gemi. Yahu ben o gemide bırak kaptan köşkünün yanına yaklaşmayı daha üst güverteye çıkamadım. Kazan dairesi diyeceğim ama arada bir kürek mahkumu muamelesi gördüğümüz de oluyor. Gemi öyle bir gemi ki, kaptan kullanıyor ama her ne yaşanırsa deliği başkaları kapatıyor. Daha buz dağını görmedik. Arada bir hissettiriyor kendini ama, şükür bilen halkım daha ayılmadan geminin orta direğini bir tarafımıza monte ettiler tam yol ileri. Hep ileri.
Aaaa bak orta direk dedim aklıma geldi.
Simit hesabı vardı bir ara. Simit’in martıya atıldığı zamanlar. Değil şimdi simidi martıya atmak az kaldı martı denk getirip lezzet dünyamıza renk katacağız.
Gerçi emeklinin işi ne. Boş vakitlerinde simit limon satsın diyen idarecilerimizi yüce yaradanım başımızdan eksik etmesin ki, bize geçinmenin 101 sırrını öğretsinler.
En sevdiğimi sona sakladım.
“Faiz sebep enflasyon neticedir”
Bak buna yorum yapanı taş yaparlar.
