Borsa
Üç uzmandan Borsa yorumu: Zor dostum, zor
FÖŞ: Bir aydır seçimde önce Borsa’da düzeltme olacağını yazıyorum, bu görüşüm değişmedi. Ancak seçim sonuçları netleşip, Erdoğan ekonomi politikasını gözden geçirince Borsa’da yukarı hareket başlayabilir. Ayrıca, Zeynep Aktaş ve Zeynel Balcı yorumları
Atilla “FÖŞ” Yeşilada: Borsa’da yukarı yönlü ivme bitti
Borsa bir yıllık primi 2 ayda yapınca, yabancı yatırımcı satıp kaçtı. Normaldir, bilinçli yatırımcı fahiş kar edince, satış yapar, fırsat kollar. Yerlilerin hevesi ise yine “yönetilen ve yönlendirilen” halka arzlara döndü. İkincil piyasaya nakit girişi otomatik olarak azalıyor. Bu filmi daha önce gördük diyorsanız, haklısınız. Ama, Ankara şirketler kredi istemesin diye mali durumu uygun olsun olmasın hepsinin halka açılmasına göz yumuyor. Kredi alacağı olan bazı bankaların da firmaları halka arz yoluyla borçlarını kapatmaya teşvik ettiği duyumları var.
Ama, Borsa’nın önünde en önemli engel döviz kurunda artan çalkantı ve seçimden sonra kallavi bir devaluasyon olacak kaygısıyla mudinin DTH’lara kaçması. Bu yüzden de bu hafta TCMB PPK’da faiz artışı kararı çıkmazsa, para Borsa’dan dövize kaymaya devam edecek.
Hisse senetlerinin bir düşmanı daha var. TCMB “niceliksel sıkılaştırma” yoluyla TL mevduat faizlerini yukarı itiyor. Halen br aylık TL mevduatın brüt, yıllık bileşik getirisi %65’a yükseldi bile. Vatandaşın enflasyonunun devletin enflasyonundan 1.5 misli yüksek olduğu bu garip ülkede, %65 faiz de tasarruf sahibini kesmez de, muhafazakarlar için Borsa’nın cazibesini azaltır.
Bir aydır seçimde önce Borsa’da düzeltme olacağını yazıyorum, bu görüşüm değişmedi. Ancak seçim sonuçları netleşip, Erdoğan ekonomi politikasını gözden geçirince Borsa’da yukarı hareket başlayabilir.
Zeynep Aktaş, Milliyet: Borsanın ‘röntgeni’ bize ne söylüyor?
Piyasalarda hareketli bir süreç yaşanırken borsada satış baskısı etkili. Teknik göstergelerin bir kısım önemli sinyali aslında bir süredir bize işaretini veriyordu. BIST 100 Endeksi’nde haftalık kapanış 8.828 oldu. 16 Şubat ile 26 Şubat arasında, yükselişi sorgulayan dojilerin oluşumu ve ardından gelen yatay seyir, yukarı yönlü ivmenin kırılma noktasına ulaştığını ima ediyordu.
Diğer taraftan bollinger bantları, alım-satım kararlarında kritik role sahip. 6 Mart’ta bant desteğinden gelen alımlarla yatırımcılar için umut ışığı doğsa da, 12 Mart’ta orta bant desteğinin kırılmasıyla bu umutlar bir kez daha gölgelendi. Bu, piyasanın kararsızlığını ve olası bir dönüşün habercisi olabilecek belirsizliği gösterdi. İşlem hacminin 19 Şubat ile 16 Mart arasında sürekli azalması, piyasadaki katılımcıların temkinli davrandıklarına işaret ediyor. BIST 100’ün 15 Mart’ta bollinger bant desteğine gelmiş olması “yeniden güçlenme bölgesi” olarak potansiyel bir toparlanabilmesi için önemli.
Geride kalan haftada Borsa İstanbul’da genel bir satış eğiliminin hâkim olduğu görülüyor. Belirli sektörlerdeki düşüşler, yatırımcıların mevcut ekonomik ve finansal koşullara yönelik değerlendirmelerinin bir yansıması. Öte yandan hızlı yükselen sektörlerde kâr satışları görülüyor. Önümüzdeki dönemde, bu sektörlerdeki gelişmeler ve genel piyasa trendleri, yatırımcıların stratejileri üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak.
Zeynel Balcı, Hürriyet: Destek arayışı sürüyor
Borsada kâr satışları derinlik kazanırken destek arayışı sürüyor. İlk destek 8.800-8.730. Sonraki destekler 8.500 ve 8.350 seviyelerinde bulunuyor. Olası tepki alımlarının ilk direnci ise 9.200 ve 9.370-9.450 seviyelerinde. 9.370-9.450 daha önemli. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak dalgalı seyrin devamıyla yükseliş denemelerinin satışla karşılaşma olasılığı yüksek.
Yüksek faiz, yüksek kur ve düşüşe devam eden borsa, seçim sonrası yabancı girişleri için iyi bir zemin oluşturuyor aslında. Bunun için önce seçim belirsizliğinin kalkması gerekecek. Ayrıca kabul gören bir para programı var. Fed ve ECB’den beklenen faiz indirimleriyle dış piyasalarda risk iştahının artması söz konusu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları bu meyanda önemliydi. Şimşek, “Yerel seçim sürecinde kısa vadeli beklentilerle oluşturulan spekülatif söylemler ve pozisyonlar programımızın hedeflerine ulaşmasını engelleyemeyecek. 2 milyar Euro’luk tahvil ihracına 5 kattan fazla talep geldi. Bu, yatırımcıların güveninin, programımıza duyulan inancın açık bir göstergesidir” ifadesini kullandı.