SABAH Bülteni:   Dolar dünyada değer kaybederken, içeride gram altın ‘roketledi’

Türk mali piyasaları dünkü günü de keyifsiz bir şekilde tamamladı. TCMB’nin kurun ateşini almak adına atmış olduğu miktarsal sıkılaşma ve NDF (vadede TL uzlaşılı vadeli döviz alım işlemi) adımlarına rağmen döviz talebinin hâlâ oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Bankalara döviz satışı ile ilgili limit getirilmesi ve açılan makas aralığı nedeniyle döviz ihtiyacını karşılayamayan müşterilerin Kapalı Çarşı’ya akını devam ederken, bankalararası piyasa ile serbest piyasa arasında marjın da ciddi bir şekilde açıldığını görüyoruz. Diğer bir deyişle, ikili kur yapısına geri döndük.

Hastalığın temelinde yatan TL’nin tam anlamıyla tatmin etmeyen getirisi, seçim öncesinde talebin de öne çekilmesi ile (seçim sonrasına yönelik olumsuz beklentiler) birleşince, USDTRY kuru TCMB’nin kontrolünde olan piyasada 31,75 , Çarşı’da ise 32,40 seviyelerinden işlem görüyor. Tansiyonun yüksek seyretmesi, alternatif piyasaların da ahengini bozdu: BİST100 ana endeksi dünkü günü de %1,3 , bankacılık endeksi ise %2’ye yakın düşüşle tamamladı. Ana endeks zirveden %7,5 gerilerken, teknik mânâda 7,200 – 9,450 yükseliş hareketinin %50 kadar geri çekilmesinin 8,325 endeks seviyesine denk geldiğini tekrar not edelim.

Türkiye’nin yabancı indinden risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi, geçen haftalarda 285 baz puana kadar inerek neredeyse son 4 yılın dibini test etmesi ardından dün artan piyasa tansiyonuna paralel yeniden 320 baz puan seviyesine yükseldi. Artan risk primi, Türkiye’nin yurt dışı borçlanmasını daha pahalı yapması anlamını taşıyor. Geriye kalan tek piyasa olan tahvil cephesinde de bu olumsuz havanın emarelerini belli ölçüde gözlemliyoruz.

Küresel arenada ise havanın iyimser olduğunu not etmeliyiz. Dün, Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komitesinde savunma yapan FED Başkanı Powell, iyimser havayı destekledi. Bu yıl içinde para politikasını gevşetmeye başlamanın muhtemelen uygun olacağını belirten Powell, ekonomik görünümün belirsizliğini koruduğunu ve %2’lik enflasyon hedefine doğru ilerlemenin garanti olmadığını da ifade etti.

Her ne kadar kendi içinde çelişir gibi görünse de, henüz enflasyonla savaşta zafer ilan etmeyip dizginleri sıkı tutmak isteyen Powell’ın ekonomiyi çok uzun süre sıkmanın da getireceği zararın farkında olduğunu düşünüyoruz. Powell ardından FED’in ilk faiz indirimine Haziran ayından soyunacağını fiyatlayan vadeli piyasalar, bu yıl toplam 87 baz puan faiz indirimi beklemeye devam ediyorlar.

Powell’ın kapıyı aralık bırakan konuşması ardından artan iyimserlikle doların dünyada değer kaybetmeye devam ettiğini not edelim. EURUSD paritesi 1,09 seviyesine yükselerek son 6 haftanı zirvesine gelirken, ons altın rekorunu bir adım daha kuzeye taşıyarak 2,160 dolar seviyesine yükseldi. İçeride TL’nin değer kaybı (USDTRY kurunda yükseliş) dışarıda da ons altında yaşanan yükseliş (XAUUSD) ile gram altın (ikisinin çarpımında elde ediliyor) 2,210 TL seviyesine yükselerek yeni bir rekor kırarken, son 1 haftada %8,5 değer kazandığını da not edelim!

Direnişin parası bitcoin ise hafta içinde 69,200 dolar seviyesine yükselerek tüm zamanların rekorunu bir adım daha yukarıya taşıması ardından beliren kâr alma isteği ile sert bir türbülans yaşarken, son günlerde 66 bin dolar civarında salınmaya devam ettiğini görüyoruz. Kurumsal talebi ETF ile arkasına alan bitcoinde asıl yükseliş isteğinin 69bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış (teyit) ile başlayacağını düşünüyoruz. Bir kez daha: var bir hayalimiz…

Dün Türk mali piyasalarında var olan türbülans ile boğuşurken, Mısır’da yüksek oranda devalüasyon olduğunu not etmeliyiz. Mısır Merkez Bankası olağan dışı bir toplantı yaparak politika faizini 600 baz puan artırırken, döviz kurunu da serbest piyasaya bıraktı. Açıklamalar öncesinde 31 seviyesinde olan USDEGP kuru, sonrasında 49 seviyesine kadar yükseldi (neredeyse %60 yükseliş). Böylelikle çok düşük olan resmî kurun da karaborsa kuruna yaklaştığını gördük. Akabinde, IMF Mısır’a 8 milyar dolar destek paketi açıkladı.

Kronik döviz sıkıntısına bağlı uzun süreli bir ekonomik krizle mücadele ettikten sonra, Birleşik Arap Emirlikleri ile geçen ay imzalanan 35 milyar dolarlık yatırım anlaşması da dâhil olmak üzere döviz girişlerinin serbest düşüşü önleyeceği düşünülürken, kaçınılan yapısal reformlara bağlılık konusundaki şüphelerin ise devam ettiğini not etmek gerekiyor. Mısır’ın uluslararası tahvilleri ise IMF anlaşması ardından ciddi mânâda prim yaptığını not edelim.

ABD borsaları 1 günlük ara ardından dün geceyi yükselişle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Çin’in Ocak-Şubat dönemindeki ihracat ve ithalat büyümesi tahminleri aştığını görüyoruz. Bu da hâliyle, küresel ticaretin zorlu bir ekonomik toparlanmayı desteklemeye çalışan politika yapıcılar için cesaret verici bir sinyal olduğunun altını çizelim. Küresel ekonomik aktivite ile ilintili Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı son günlerde 85 dolar seviyesinin hemen altında sıkıştığını görüyoruz. Teknik mânâda 85 doların üzerinde haftalık kapanış ie yükseliş isteğinin artacağının altını kalınca çizelim.

Nikki Haley, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’a karşı uzun vadeli mücadelesini sona erdirerek, eski başkanın Kasım ayındaki seçimlerde Demokrat Başkan Joe Biden ile yapılacak rövanş maçında partinin adayı olmasını sağladı. Bugünün veri akışında her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın açıklayacağı haftalık bültenleri takip edeceğiz. ECB faiz toplantısı önem arz ederken, içeride piyasa tansiyonunun ve TCMB’nin adımlarını seyredeceğiz.

Mesela dün akşam, TCMB, miktarsal sıkılaştırma anlamında ilave bir adım daha atarak aylık kredi büyüme limitinin üzerinde kredi veren bankalar zorunlu karşılık tutmakla yükümlü olacağını açıkladı. Bu da enflasyonla mücadele kapsamında talebi soğutmaya yönelik bir hamle olarak not edilmelidir.

Emre Değirmencioğlu, Kıbrıs İktisat Bankası