Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ekonominin dümeni…’
5 Mart 2024Türkiye ekonomisinde vatandaşın uyarıları yok sayılırken, bir yandan da yapılanların sorgulanmaması en büyük problemlerimizin başında geliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yine gül bahçesi vaat ederken, IPSOS’un uluslararası düzeyde yaptığı bir anketin Türkiye sonuçları oldukça çarpıcı tespitleri ortaya koydu.
Öncelikle anketin sonuçlarının Türkiye bölümündeki yanıtlara baktığımızda, vatandaşın yüzde 74’ünün ekonomik durumun kötü olduğunu söylemesi de mi duymazdan gelinecek? Bir ülkede vatandaş ekonomiyle ilgili durumu nasıl ortaya koyabilir?
Anket yapıyorlar; söylüyor. Siyasetçi yerel seçimler için ziyaretine gidiyor; söylüyor. Sokak röportajı yapılıyor; söylüyor. Sıkıntısını her dile getirdiğinde de ise durumu abartmakla, hatta kötü niyetli olmakla suçlanıyor.
Bu ülkede 2001 krizinde Başbakan’ın önüne yazar kasa atılması halen konuşuluyor da, sıkıntısını dile getirene çay atılması nedense gündem olmadı. 2001 krizindeki anayasa kitapçığı meselesi halen konuşuluyor da, TBMM’de alınan kararda, oturumu yöneten kişiye anayasa atılması dillendirilmedi.
IPSOS anketine göre Türk vatandaşının yarısının en büyük endişe kaynağı enflasyon. Ama ekonomi yönetimine bakarsanız, o halledilme yoluna girmiş bir konu başlığı. Yüzde 30’u yoksulluk probleminin en kritik başlıklardan biri olduğunu belirtiyor.
Ama 52 bin TL’nin yoksulluk sınırı olduğu memlekette, ülkenin yüzde 80’ini bu parayı bir arada görememesine rağmen, yoksulluk diye bir konunun sadece abartıdan ibaret olduğu vurgusu yapılıyor.
Yüzde 22’si işsizlik sorununun önemine dikkat çekiyor. Ama memlekette TÜİK sayesinde sistematik bir biçimde düşen işsizlikten söz edip, sonra da yüzde 24,7 geniş tanımlı bir işsizlik olduğu açıklanıyor.
Peki tüm bunlar yaşanırken ekonomide son 10 ayın grafiği ne? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerinden bakalım.
16 Nisan 2023: “Ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz.”
17 Nisan 2023: “Ekonomide sıkıntı varmış, yok, biz gayet iyi yolumuza devam ediyoruz.”
15 Eylül 2023: “Türk ekonomisinde küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz.”
27 Şubat 2024: “Ekonomik sıkıntılar hafiflemeye başladı. Önümüzdeki yıldan itibaren yükselişe geçeceğiz.”
04 Mart 2024: “Muhalefetin emeklilerin kafasını karıştırmak için vadettikleri rakam, ülkenin tüm yatırımları durdurulsa bile ödenmez. Sözü edilen artışları, ülkenin tüm yatırımlarını durdursak, eğitim veya sağlık harcamalarının tamamını buraya aktarsak bile karşılayamıyoruz.”
Vatandaş aslında durumun farkında. Her fırsatta da bunu dile getiriyor. Peki tüm söylem çizelgesine baktıktan sonra yetkililerimize sorsak acaba cevabı gelir mi? Gerçekten biz ne durumdayız?