Genel
Emre Balıca yazdı: “Kapa gözleri”
O değil bu kalkınma amaçları vaatlerinin altına imza atan kadronun tamamının ya kafa güzeldi ya da aşırı pudra şekerinden pespembe bir dünya görüyorlardı.
Merhaba sevgili okurlar,
Beklentilerinizi karşıladı mı TCMB kararı?
Karar sonrası bir ferahlık geldiyse sorun yok zaten. Yeni başkanın kendi özgür iradesi ve eldeki ekonomik verilerin parlaklığında aldığı kararı sorguladığınızı sanmıyorum zaten. Sonuçta hepimiz biliyoruz ki, hedeflerini yüz de yüze biraz uzak başarı ile tamamlayan ekonomik irade faizlerin artık yeter seviyede olduğuna emin. (Başarı oranı tamamen ironi amaçlı yazılmıştır.)
Gerçi sonrasında açıklanan enflasyon raporu detayında sert bakışları ile parmak sallıyor enflasyon canavarına ama o da muhtemelen şovun bir parçası.
Yahu Emre yeter içimiz bayıldı dediniz değil mi?
Sayın Nebati ’den sonra hayatıma dahil ettiğim akışına bırak felsefesine göre yazıma devam edeyim.
Tütsü mü yaktım. Fonda blues çalıyor. Bir kadeh de parlatırım şimdi. Sonra aç gözlerini bir sonraki altı aya.
Öyle değil miydi o?
Keşke gözlerimizi kapasak da bir altı ay sonraya gidebilsek. Sonra bir altı ay daha kapasak gözleri. Bir altı ay daha hemen hemen 2025 son çeyrek.
Heh işte toparlanıyor ekonomi.
Olmadı mı?
Bu sefer garantiye almak için kısa süreli komaya girsek. Açsak gözleri 2030.
BM’nin sürdürülebilir kalkınma amaçları için verdiğimiz 17 vaadi gerçekleştirmişiz. Düşünün öyle böyle değil. Bir vaatler var. Aya değil yumuşak, kafa üstü çakılsak anca denk getiririz. O değil bu kalkınma amaçları vaatlerinin altına imza atan kadronun tamamının ya kafa güzeldi ya da aşırı pudra şekerinden pespembe bir dünya görüyorlardı.
Bu arada bu vaatler BM ‘nin 2030 yılında gerçekleşmesini planladıkları vaatler. Bizde aynı plan içerisinde bu vaatlerin dünyada gerçekleşmesi için dahil olmuşuz.
Bu 17 başlıkta neler yok ki,
“Yoksulluğa son”,
“Açlığa son”,
Durun yahu yeni başladım gülmeyin hemen ama “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği” diye bir başlık var. Biz de aynı başlık içinde bulunan kadın ve kız çocuklarına ilişkin her türlü ayrımcılığa son maddesine imza atmışız.
Arkadaş biraz okumayı sevin. Görmediniz mi bu maddeye biz de varız derken hiç?
Hadi onu okumadınız hemen altında çocuk evliliği ile ilgili maddede demi uyanmadınız nasıl yaparız diye?
Bu 17 başlık içinde tüylerimi diken diken eden “İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme” maddesinin içeriği oldu. Burada yazmaya kalksam gözyaşlarınızı tutamazsınız.
Eşitsizliklerin giderilmesi, sürdürülebilir şehirler kısmına ben bakmaya çekindim. Kim bilir neler var diye. Umutlarımı içime sakladım.
Sonra dedim ki, Emre bu komaya girmekle de olmaz. Anca 10 yıllık bitkisel hayat lazım buna.
Düşünün ne kadar iyimserim.
O yüzden gözleri kapamaktan vazgeçtim.
En yakın zamana beklenen ana geri döneyim dedim.
Mart ayı.
Sahi hiç düşündünüz mü? Mart ayı sonrasında nasıl bir Türkiye bizi bekliyor.
Bu son yazdığım tamamen ekonomi ile alakalı bir soru. Siyasi aktiviteniz beni ilgilendirmiyor ama TCMB Başkanının bile zamlara hazır olmamız gerektiğini söylediği, ekonomi ile alakalı beklentilerin giderek gerildiği, iflaslar ve işsizlik ile ilgili tablonun olumsuz yönde bozulduğu bir ülke de mart ayı dert ayı olarak yavaş yavaş geliyor.
Ve size soru
Hala mı mutlusunuz yahu?