Sosyal Medya

Borsa

Yapı Kredi Yatırım Strateji notu:  Zıt kutuplar

İçinde bulunulan yatırım rejimi, varlık sınıflarının performansı açısından en önemli etken. Kasım ayı başından bu yana olabilecek en iyi rejim “goldilocks” içinde bulunmaya devam ediyoruz.

Yapı Kredi Yatırım Strateji notu:  Zıt kutuplar

Hayatın yansımalarından biri olan piyasalarda önyargılarımızın farkında olmak ve kendini aldatmanın üstesinden gelmeye çalışmak zor ama önemli bir durum. Fani varlıklar olduğumuz ve piyasalarda olanlar da dâhil, kontrolümüz dışında birçok olaya maruz kaldığımız gerçeğini idrak etmek önemli. Belirsizlikten rahatsız olmak hatta korkmak ve kontrol sahibi olmaya çalışmak arasında gerilimi derinden yaşamayı mümkün olduğunca azaltmak Stoacılığın, Budizm’in ve Taoizm’in mesajlarından biri, değil mi?

Faniyiz ama aynı zamanda hayvanlardan farklıyız ve kendimizden daha büyük şeylerle bağlantılar ararız. Sadece spiritüel yaşamın peşinde koşmak ve gerçek hayatla bağlarını koparmak veya tamamen nihilistlerin yolunu seçmek…

Piyasalarda da kutupları seçmek, her şeyi siyah veya beyaz gibi keskin farklarla görme alışkanlığı, çoğumuzun zaman zaman içine düştüğü bir tuzak. Hâlbuki en başarılı yatırımcıların ortak özellikleri arasında; önyargıların farkında olmak, kendini aldatmanın üstesinden gelmeye çalışmak, açık fikirli ve esnek olmak var.

 

Goldilocks çağındayız

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi içinde bulunulan yatırım rejimi, varlık sınıflarının performansı açısından en önemli etken. Kasım ayı başından bu yana olabilecek en iyi rejim “goldilocks” içinde bulunmaya devam ediyoruz.

Bu rejim değişmeden de aleyhte pozisyon almanın riskli olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan özellikle ABD borsaları tarihi zirvelerdeyken daha defansif rotasyonların yapılabileceğini düşünüyor ve düzeltme riskinin arttığını düşünüyoruz.

 

Petrol ve altın üzerine

İlginç bulduğumuz sorulardan biri de, “Neden petrol daha yüksek, altın daha düşük değil?” oluyor. Petrolde yatırımcılar, yeniden hızlanma temasına girip girmeyecekleri ve jeopolitik riskler konusunda kararsız gibi duruyor. Altın ise devam eden fiziksel talep, ABD reel faiz oranlarındaki artışa nazaran daha ağır basıyor.

Jeopolitik alana baktığımızda ise önümüzdeki haftalarda İsrail’in, ateşkes şartlarını kabul etmek zorunda kalabileceğini tahmin ediyoruz. Bu, muhtemelen Mısır ile karşı karşıya kalmama adına kademeli bir ateşkes olacak. Bu durumun gerçekleşmesi, petrol fiyatlarını etkileyebilir ve aynı zamanda, küresel nakliye ve navlun oranları üzerindeki baskıyı da hafifletebilir.

“İniş yok”  senaryosu nedir?

Daha önce de bahsettiğimiz gibi; bir sonraki yatırım ara durak rejiminin “no landing” yani ‘‘iniş yok’’ olma olasılığı yüksek.

Görebildiğimiz kadarıyla yatırımcılar, bir kez daha ekonomik ve piyasa görüşlerini yeniden gözden geçiriyor. Bu nedenle, “yumuşak iniş” yerine giderek daha fazla “iniş yok” senaryosu konuşuluyor.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi küresel PMI’lar yenilenen bir ivmeye işaret ediyor. İmalat PMI’ı Ağustos 2022’den bu yana en yüksek seviye olan 50’ye yükseldi. Hizmetler PMI’ı ise art arda üç ay aydır yükseliyor.

 

Bu arada küresel çekirdek enflasyon, son üç çeyrekte yavaşladı ve mal enflasyonu artık salgın öncesi seviyelerde seyrediyor. Tahminlerimizin aksine ateşkes olmazsa; ana nakliye rotalarındaki aksamalar nedeniyle konteyner nakliye maliyetlerindeki artış, enflasyon açısından bir risk olmaya devam ediyor.

Ancak küresel hizmet enflasyonu sadece yavaşça soğuyor. İş gücü piyasalarının sıkı kalması ve ücret artışlarının hâlâ yüksek olması nedeniyle hâlâ salgın öncesi hızın neredeyse iki katı seviyesinde.

 

“Son  mil” ikilemi

Tartışma konularından biri de enflasyonun düşmeye devam edip etmeyeceği. Moda tabiri ile son mil daha mı zor? Merkez bankalarından gelen mesajlardan biri, enflasyondaki düşüşün büyük kısmının hizmetlerden ziyade enerji ve mal kaynaklı olduğu yönünde. Bu bağlamda, ECB Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel’in, Financial Times’daki röportajının özü de buydu.

Ancak daha da önemlisi, iş gücü piyasasının daha fazla zayıflamadığı bir durumda, ücretlerin hala yüzde 4-5 oranında arttığı, tüketici harcamalarının yüksek devam etmesi, üreticilerin yeni arz kesintilerinden kaynaklanan fiyat artışlarını yansıtabilme yeteneği anlamına gelir. Bu da FED’in yüzde 2 enflasyonu ile uyumlu olduğu bir ortam değil. Ocak ISM hizmetlerinde ödenen fiyatlar endeksindeki önemli artış, mal fiyatlarındaki yukarı yönlü risklere karşı uyarı niteliğindeydi.

ÜFE verilerinde ulaştırma ve mal fiyatlarının yükselişe geçmesi halinde tüketim malları enflasyon tahminleri de daha yüksek oranlara revize edilebilir. Son açıklanan ABD TÜFE verileri de bizim “iniş yok” senaryomuzla uyumluydu.

 

Çin hala zor durumda

Çin’e bakacak olursak yatırımcıların beklediği mega teşviklerin henüz gelmediğini görüyoruz. Aslında Çin’den gelen sinyaller, sorunlu borçları ortadan kaldırmak için çok daha fazla zaman harcandığı yönünde. Mesela Çin’in 12 bölgesindeki yerel yönetimlere inşaat projelerinden vazgeçmeleri ve zararlarını azaltmaları emredildi. Çin’deki deflasyonun ABD ve dünya için ne anlama gelebileceğini düşündüğümüzde, Pekin’in yıllar boyunca tarihi balonunu defalarca şişirdiğini görmek önemli.

Bunun sonuçları arasında, Çin  gayrimenkulün tarihteki en büyük spekülatif balonlarından birinin yanı sıra aşırı kapasite ve yapısal uyumsuzluk da yer alıyor. Üstelik Çin’in 60 trilyon dolarlık bankacılık sistemi sorunu da var ve artık küresel finansal ve ekonomik sistem açısından bu da önemli bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Akla gelen sorular arasında, Çin’in devasa küresel ihracat makinesinin aşağı yönlü fiyat baskıları olmasaydı ABD ve küresel mal enflasyonu bugün nerede olurdu?

“Carry trade” ve benzeri küresel spekülasyonlar için düşük maliyetli Japon ve Çin faiz oranlarından ne kadar borç alınıyor? Bunlar gevşek küresel likidite ortamı, ABD’de ve küresel olarak kaldıraçlı spekülasyonun sürdürülmesinde ne kadar etkili oldu? Sonuç itibariyle Çin’den kaynaklanan ve bir Yuan devalüasyonu ihtimalini de içeren riskler hala duruyor.

 

Ticari menkul pazarında sarsıntılar

Daha önce de bahsettiğimiz ama piyasalarda yeterince tartışılmadığını düşündüğümüz başka bir risk ise ABD ticari gayrimenkul (CRE) konusu. Önce New York Community Bancorp (NYCB) tarafından açıklanan kredi zararları, karşılıklar ayırma ve temettü kesintilerinin ardından konu yine gündeme geldi. Ardından Japonya, Almanya ve Kanada’daki bankalar ve yatırımcılar da ABD CRE ile ilgili olarak büyük miktarda kredi zararları veya değer düşüşleri bildirdiler. Hatta ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ve FED Başkanı Jerome Powell’dan Atlantik’in her iki yakasındaki diğer merkez bankası yetkililerine kadar çeşitli hükümet yetkilileri, CRE kayıplarından kaynaklanan finansal istikrar risklerine ilişkin endişelerini dile getirmeye başladı. Bölgesel bankaların CRE kredilerinin önemli bir kısmını vermiş olduğunu anlıyoruz.

‘‘Peki bu küresel finansal istikrarı bozacak derecede sistematik bir risk haline gelebilir mi?’’ sorusunun net bir cevabı yok.

Buradaki riskler, çok fazla ön planda olmasa da bizce  küçümsenmemeli. ABD Hazine Bakanı Yellen, ABD Temsilciler Meclisi’ne yaptığı açıklamada, “Ticari gayrimenkul, uzun zamandır finansal istikrar riskleri veya bankacılık sisteminde kayıplar yaratabileceğinin farkında olduğumuz bir alan ve bu, denetimcilerin dikkatli dikkat etmesi gereken bir konu.

Bunun yönetilebilir olduğuna inanıyorum ancak bu sorun nedeniyle oldukça strese giren bazı kurumlar olabilir” ifadelerini kullandı.

 

 

Bizde iç talep hala çok sıcak

Yurt içine dönecek olursak Aralık perakende satış hacmi aylık yüzde 1,7 arttı, yıllık bazda ise artış yüzde 11,4 oldu. Bu veri bizim iç talepte ciddi bir ivme kaybı henüz yok görüşümüzle uyumlu.

TCMB Enflasyon Raporu’nu açıkladı. TCMB, enflasyon tahminlerini 2024 yılsonu için yüzde 36, 2025 yılsonu için ise yüzde 14 olarak korudu.

Bizce yeni TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın mesajları; Ocak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yayınlanan, faiz artırımlarına son verildiğini belirten, önemli ve kalıcı enflasyonist baskılar olması durumunda değişiklik yapmaya açık kapı bırakan ve ileriye dönük yönlendirmeyle uyumluydu. Başkan, TCMB Enflasyon Raporu’nda; para politikası aktarımının önemini vurguladı ve lira mevduat faizlerindeki ve kredi büyümesindeki volatiliteyi önlemek için potansiyel makro ihtiyati tedbirlerden bahsetti.

Karahan, politika faizinin bundan sonraki patikası konusunda ise enflasyonun temel trendi ve beklentilerinin sadece 2024 tahminleriyle değil, 2025 enflasyon tahminleriyle de uyumlu olacağını vurguladı. Özellikle önümüzdeki 24 ay sonrası için piyasa katılımcıları anketindeki enflasyon beklentisinin yüzde 23,69 seviyesinde yani TCMB’nin 2025 yılsonu enflasyon tahmininin oldukça üzerinde bulunması nedeniyle bu ifadeyi şahince yorumluyoruz.

 

TCMB tepe faiz erişti

Ocak ayı toplantısının faiz artırımı döngüsünün sonu olduğu ve yüzde 45’in tepe politika faizi olduğu yönündeki görüşümüzü koruyoruz. Yakın vadedeki öncelikler arasında politika faizinin mevduat faizlerine etkin aktarımının sağlanması; tüketici kredileri ve kredi kartları harcamalarındaki artış hızını azaltmak yer alacak gibi duruyor. Son çeyrekten önce faiz indirimi olmayacağı yönünde beklentimizi korurken, enflasyonun ve beklentilerin gidişatına göre, son çeyrekte dahi faiz indirmeme ihtimalinin ise arttığını düşünüyoruz.

 

 

Yazar Baş Stratejist Murat Berk

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • Bitcoin’de hayat işaretleri, $100 bini aşabilir mi?

    Bitcoin, Nisan 2025'te 90.000 dolar seviyesini aşarak yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti. Bu yükseliş, hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar ve doların değer kaybı gibi makroekonomik faktörlerle destekleniyor. Ayrıca, spot Bitcoin ETF'lerine olan kurumsal talebin artması, fiyatların yukarı yönlü hareketini güçlendiriyor. Ama, rallinin önünde güçlü teknik dirençler var. ​

  • Dİ-EN araştırma gençlere sordu:  Hangi partiye oy vereceksiniz?

    19 Mart Protestoları Sonrası Gençleri Eğilimi’ başlıklı seçim araştırmasının sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 41.6’lık büyük çoğunluğu CHP’ye oy vereceğini söyledi. İkinci sırada ise yüzde 17.9’luk oranla AKP yer aldı. Area anketinde ise CHP’ye fark atarken, sıradaki cıumhurbaşkanlığı seçiminde Mansur Yavaş’ın da Erdoğan’a fark attığı görüldü.  

  • DİKKAT:  Altında balon fazla şişti, patlayabilir

    Altın fiyatları 2025 yılında rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doların üzerine çıktı. Bu hızlı yükseliş, yatırımcılar ve uzmanlar arasında bir finansal balon oluştuğu yönündeki endişeleri artırdı. Altının geleneksel güvenli liman algısı, bu yükselişi destekleyen temel etkenlerden biri olurken, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları gibi küresel gelişmeler bu trendi hızlandırdı. Ancak, altın fiyatları temel nedenlerden dolayı yükselmiyor.  Bir balon oluşuyor.  Balonlar da bir noktada hep patlar. 

  • IMF Nisan tahminleri:  Ticaret Savaşları global büyümeyi frenleyecek, enflasyona fazla etki yok

    IMF'nin son raporuna göre, dünya ekonomisi son 80 yılın en büyük dönüşüm süreçlerinden birine girdi. ABD’nin art arda gelen gümrük tarifesi açıklamaları, küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde etkilerken, bu gelişmeler büyüme beklentilerini düşürüyor ve finansal piyasaları sarsıyor. Öte yanda, enflasyon tahmini çok az değişti

  • ALTINS1 ile gram altın makasında tehlikeli tırmanış! “Yüzde 17 fark alarm zilidir”

    Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTINS1) ile piyasa fiyatları arasındaki fark rekor seviyeye ulaştı. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ciddi uyarılarda peş peşe geldi. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz,"Fiziki altın daha güvenli bir liman olabilir" uyarısında bulundu.

  • Kuaför, cafe ve market sahipleri dikkat! Çaldığınız müzikle hapse girebilirsiniz

    Kuaför, kafe ve market gibi işletmeler artık mekanlarında çaldıkları müzik için yıllık metrekare başına 6 bin TL telif ücreti ödemek zorunda kalacak. MESAM tarafından gönderilen ihtarnamelerde, ödemeyen işletmeler için lisans bedelinin üç katı tazminat, banka hesaplarına haciz ve 1 ila 5 yıl arası hapis cezası gündemde.

  • Borsa yatırımcısı dikkat! Takas tarihlerine bayram ayarı

    Borsada takas tarihlerine bayram ayarı geldi. 23 Nisan tatiline dikkat. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı takas takvimini değiştirdi.

  • Kredi kartınız bir sabah kullanılamaz hale gelmesin! Bankalar tek tek mesaj gönderdi

    Nakit avans yoluyla döviz altın kripto alanlar dikkat. Bankalar harekete geçti. Limitiniz askıya alınabilir. Kredi kartınızla döviz, altın, kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limiti aşımı gibi işlemler nedeniyle kartınız geçici olarak kullanıma kapatılabilir.

  • IMF’den Türkiye için 2025 tahmini: Büyüme yüzde 2,7’ye çıkacak

    Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 yılına ilişkin ekonomik öngörülerini güncelledi. Türkiye’nin büyüme beklentisini yüzde 2,7’ye yükselten IMF, küresel ekonomide ise aşağı yönlü risklerin arttığına dikkat çekti.

  • Acil nakit için 75 bin TL’lik dev kampanya başladı! İşte 7 bankanın faizsiz kredi teklifleri

    Acil nakit ihtiyacı olanlar için 7 banka faizsiz kredi fırsatını açıkladı. 75 bin TL'ye varan 0 faizli kredi kampanyaları vatandaşa ilaç olacak. Sıkı para politikalarının uygulandığı ve kredi faizlerinin yükseldiği bir dönemde, bazı bankalar yeni müşteri kazanımı hedefiyle dikkat çeken faizsiz kredi kampanyaları başlattı. İşte 7 bankadan yeni müşterilere 75 bin TL’ye kadar faizsiz kredi kampanyası.

  • Acemoğlu: Dijital ekonomi demokrasiye zarar veriyor!

    Nobel ödüllü ekonomist Prof. Daron Acemoğlu, Financial Times için kaleme aldığı yazıda, dijital devlerin yalnızca piyasalara değil, devlet mekanizmalarına da sızdığını belirterek sert uyarılarda bulundu.

  • İş dünyasından Merkez’e tepki: Bu şartlarda üretim imkânsız

    Ekonomist Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın faiz artışına iş dünyasından yükselen tepkileri analiz etti. Eğilmez’e göre, geçmişte sessiz kalan çevreler şimdi artan maliyetlerle üretim yapmanın imkânsızlığından şikâyet ediyor.

  • İş arayanlar bu mesleklere göz atmalı! İŞKUR açıkladı

    Milyonlarca çalışanı ilgilendiren haber İŞKUR'dan geldi. Türkiye iş gücü piyasasında önemli bir gerçek gün yüzüne çıktı. İŞKUR en çok aranan meslekleri açıkladı. İşverenler personel arıyor ama bazı mesleklerde ciddi şekilde eleman bulamıyor.

Benzer Haberler