Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Açığın gölgesinde züğürt tesellisi…’
1 Şubat 2024Türkiye 2023 yılında anormal bir dış ticaret açığı verdi. 106 milyar dolar rakamındaki bir açık yeterince kimseyi şaşırtmamış ve ürkütmemiş olacak ki, mutluluk nidalarıyla ortaya döküldüler. Neden?
Bir önceki yıldan 3 milyar dolar daha az açık vermişiz. Üstelik bu kutlamayı yıl genelinde ihracatın yüzde 0,6 artmasına ve ithalatın da yüzde 0,5 azalmasına atıfta bulunarak yaptılar. Zannedersiniz ki fazla veren dış ticarete kavuştuk.
Oysa herkes biliyor ki, üretim yapımız içinde ne yazık ki ithal hammadde ve ara malına bağımlıyız. Şayet yapıyı değiştirmeden burada bir düşüş görüyorsanız, aksine yeterince üretim yapmadığınızı ve stoktan mal sattığınızı anlamanız gerekir.
Fakat zafer nidaları gölgesinde gerçekleşen 106 milyar dolar dış ticaret açığının başımıza nasıl işler açacağını kimse konuşmadı. Neden ihracat rekorları kırarken, sistematik olarak ithalatımızın da yükseldiğine değinilmedi?
106 milyar dolar dış ticaret açığının 80 milyar doların üzerinde bir cari açık finansmanı sorunu yaratacağına dahi bakılmadı. Eş zamanlı olarak turizmden elde edilen gelirler piyasaya sürüldü.
54 milyar dolar turizm gelirinden bahsediliyor ama tam olarak bunun da nasıl oldu da birden sıçrama yaptığına değinilmiyor. Öyle ya da böyle gerçekten bu rakamı elde ettiysek görece başarı sayılabilir.
Fakat bunun cari açık rakamından düştüğünüzde neredeyse 30 milyar dolara yakın bir finansman ihtiyacınızla ortada dağ gibi duruyor olmasını ne yapacağız? Kısa vadeli, yani bir yıl içinde ödenmesi gereken dış ticaret borcunu da üzerine kattığınızda, bir yılı döndürmek için ihtiyacınız olan paranın nakit 200 milyar doların üzerinde olduğunu görüyorsunuz.
Sadece yaranmak için, bu açığın gölgesinde züğürt tesellisi psikolojisine girip, güzellemeler yapmak bu ülkeye ihanettir. Çok açık söylüyorum ihanettir. Çünkü günün sonunda hiçbir sorunu ve problemli yapıyı tartışmıyorsunuz, doğal olarak düzeltmek için de bir ortam yaratmıyorsunuz demektir.
İhracatçının kur sıkıntısı yaşarken, asıl problemin markada olduğunu söylemesine rağmen, meseleyi çarpıtıp, kurun çok önemli olmadığını öne çıkarak haber yapmakla, 106 milyar dolarlık dış ticaret açığını analiz etmeden, 3 milyar dolar gerileyen açığı haberleştirmek arasında gazetecilik namusu açısından aynı oranda problemli bir durum söz konusudur.
Bu halinizde belki iktidara yaranabiliyorsunuz, ama bu ülkenin üreten insanlarına, iş veren, ayakta kalmayan çalışan iş insanlarına ve toplamda üreten ekonomi üzerine kurgulanması gereken Türkiye Cumhuriyeti’nin yolculuğuna darbe vuruyorsunuz.
Zaten Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek yapılan fiili bir durumla risk algımızı tavan seviyeye getirmişken, bir de üzerine rasyonel olmayan tavırlarla iktidar yağcılığı yapan medya işe eklenince, dışarıdan bir probleme de ihtiyacınız kalmıyor. Siyaset mi? Seçimden başka bir şey düşündüğü yok. Yaşananlar umurlarında bile değil. Bakınız İSO toplantısı…
Tüm Yazarlar
