Sosyal Medya

TCMB Rezervleri: Asıl Endişe Kaynağı Gerçekten de Net veya Brüt Meselesi mi?

26 Nisan 2019

Mart ayında TCMB rezerv varlıklarının bir ay öncesine kadar %3,8 azalarak 96 milyar dolara kadar gerilediği TCMB tarafından bugün açıklandı. 19 Nisan haftasında net rezervlerin de bir önceki haftadaki 28,7’den 26,9 milyara; şu meşhur “net rezervden swapları çıkarmak lazım” hesabıyla da 14,9 milyar dolara düştüğü malum.

Önce Financial Times, sonra da uluslararası Bloomberg sitesi TCMB’nin net rezervlerinin çok az olduğunu, TCMB’nin bunları raporlarken uluslararası standartlara uymamış olabileceğini, belki de bilançosunu net rezervleri yüksek göstermek için makyajladığını ima ve hâttâ iddia ettiler. Bloomberg daha ileri giderek TCMB’nin arka kapı yöntemleri kullanarak dolara gizlice kamu bankaları yoluyla müdahale ettiği iddialarına atıf yaparak swap borçlanmaları ile döviz rezervi arasındaki milyarlarca doların kayıp olduğunu yazıp, “O para nerede” diye sordu?

Son olarak bugün Financial Times bir kere daha Türkiye’yi ve TCMB rezervlerini bu kez dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) kararı dolayısıyla gündeme getirdi.

Financial Times Yine Türkiye'yi Yazdı: Financial Times Yine Türkiye’yi Yazdı: “Döviz Rezervleri Erimeye Devam Etti, Niye?”

Sonuçta Türkiye’nin net rezervlerinin çok kısa vadeli borçlarını ve hatta bir aylık itjhalatını bile karşılayamayacak kadar düşük olduğu algısı doların TL’ye karşı sürekli yükselmesini de tetikleyen başlıca faktör olmaya başladı. Dün dolar PPK kararındaki bir cümlenin eksikliği yüzünden neredeyse 6 liraya yükseliyordu.

TCMB faizi sabit tuttu, Dolar/TL fırladı (GÜNCELLENDİ)TCMB faizi sabit tuttu, Dolar/TL fırladı (GÜNCELLENDİ)

 

Bilindiği gibi net rezervler veya ilk bakışta daha doğru gelen bir ifade ile “kullanılabilir rezervler” TCMB tarafından IMF ile geçmişte yapılmış bir stand by anlaşması gereği resmî olarak açıklanmak zorunda… Uluslararası olarak tam olarak üzerinde anlaşılmış ayrıntılı bir tanımı da yok.

TCMB brüt rezervlerin yeterli olduğunu ve gerekli olduğunda bütün brüt rezervlerin “kullanılabilir” olduğunu ısrarla ifade ediyor.

Buna karşılık TCMB’nin yapmadığı, muhasebeleştirme ve bilanço makyajlama iddialarına karşı acil ve kapsamlı bir cevap vermek. Son olarak ısrarlar üzerine bu konuyu -her niyeyse- ancak gelecek hafta açıklayacağını duyurdu.

Fatih Özatay TCMB Rezervi Gizemi Üzerine Yazdı: Sorun Rezervden Çok Şeffaflık!Fatih Özatay TCMB Rezervi Gizemi Üzerine Yazdı: Sorun Rezervden Çok Şeffaflık!

Bu da endişe ve kuşkuları azaltmak yerine arttırdı.

Aslında net ve brüt rezervin kullanılabilirliği meselesi de  bütün yatırım camiası ve uluslararası kuruluşların tümüyle hemfikir olduğu bir konu değil.

Mesela BGC Partners yatırım kuruluşu dün müşterilerine gönderdiği bir notta TCMB rezervlerini değerlendirmiş ve Türkiye’nin kısa vadeli borcunu ödemek için gerekli döviz rezervine sahip olduğunu vurgulamıştı. BGC Partners, TCMB’nin de savunduğu “önemli olanın brüt rezervler olduğu ve bunların tamamının gerektiğinde kullanılabilir olduğu” tezini savunmuştu.

BGC Partners’ın notunda Merkez Bankası’nın brüt rezervinin 2018 sonundan beri artan swap işlemleriyle birlikte 7 milyar dolar civarı düşmüş gibi görünmesine karşın yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatının -bireysel ve şirket alımları 10’ar milyar dolar olmak üzere- 20 milyar dolar arttığına dikkat çekilmişti.

Notta, “Eğer soru Türkiye’nin kısa vadeli döviz borcunu ödemek için yeterli döviz rezervine sahip olup olmadığı ise, o zaman cevap kesinlikle evet. Ancak nereye bakılması gerektiği bilinmeli.” ifadesi yer almıştı.

BGC Partners’ın müşteri notunda kısmında “Nereye bakılmalı?” kısmında şu sözlere yer verilmişti:

“TCMB’nin net döviz rezervini bazı haberlerde belirtildiği gibi Türkiye’nin döviz borcuyla kıyaslamak kesinlikle doğru değil. Başlangıç noktası, ülkenin kullanılabilir tüm döviz rezervlerini içeren TCMB brüt döviz rezervidir. Doğru, yurt içi bankalar TCMB’de zorunlu karşılıklar olarak 56 milyar dolar tutuyor ancak bu miktar kullanılabilir ve yurt içinde yerleşik şirketler ile bankalar bunu ihtiyaç halinde yabancı alacaklılara olan döviz borcunu ödemek için kullanabilirler. Bir başka ifadeyle, net rezervler yoğun döviz ihtiyacı olan dönemlerde teknik olarak negatif bölgeye bile düşebilir. Türkiye’nin cari açığının önemli ölçüde daraldığı ve TL üzerindeki spekülatif ataklar diğer mekanizmalar yoluyla kontrol altında olduğu için net rezervleri takıntı haline getirmemiz gerektiğini düşünmüyoruz.”

Peki işin gerçeği nedir?

  1. Net rezervler gerçekten önemlidir. Azalması da kırmızı değilse de kesinlikle bir sarı alarmdır.
  2. Brüt rezervler (yani bankaların TCMB’de tuttuğu DTH karşılıkları da) acil durum olduğunda elbette kullanılabilir.

3.Fakat brüt rezervler de ciddi olarak azalma göstermektedir

  1. Swaplar ve buna benzer kısa vadeli türev operasyonlarla yapılan rezerv arttırımları yeterince güven vermemekle birlikte 2008 krizi gibi acil durumlarda bu araçlar bir önlem olarak büyük merkez bankaları tarafından da kullanılmıştır.

5. Ve fakat Türkiye ve TCMB’nin dolar kuru ve rezervler konusunda yaşadığı asıl sorun ne brüt rezerv ne de net rezervdir. Asıl sorun ekonomi yönetimi ve TCMB’nin ne yaptığının anlaşılamaması, açıklamalarına güven duyulmaması, gizli kapaklı ve ekonomi kurallarına uymayan işler çevirdiklerine dair kuşkuların artmasıdır.

TCMB’nin bir türlü derli toplu bir açıklama ile muhasebe yanlışı veya bilanço makyajı iddialarını yalanlayamaması; Albayrak ve ekibinin ekonomik reform paketinde doğru dürüst reform bulunmayışı ve ilan ettiklerinin ne zaman nasıl yapılacağının ileride yapılacak açıklamalara bırakılmış olması asıl problem. Yapmaya başladığı kamu bankalarının “ikrazen” sermayelendirilmesinin ne gerekçesinin ne de kullanılan yöntemin ikna edici olmayışı ise şu sıralarda asıl büyük sorun olan şeffaflık sorununu daha da büyütmekten başka işe yaramadı.

Eximbank ile Varlık Fonu Bugün Tam Olarak Ne Yaptı? Aksiyon mu, Atraksiyon mu?Eximbank ile Varlık Fonu Bugün Tam Olarak Ne Yaptı? Aksiyon mu, Atraksiyon mu?

Sonuç: Ekonominizin temelleri şu veya bu nedenle ciddi olarak zayıflamışsa…

Acil ve orta dönemli “yapısal” önlemleri ayrıntılı bir program olarak açıklamayı ihmal edemezsiniz…

Yok ettiniz, arka arkaya şüphe uyandıran, “nevzuhur” ekonomik politika icatları yapmaya kalkmamalısınız…

Yok kalktınız, dünkü PPK kararındaki ya da TCMB teknik açıklamaları gibi “iletişim kazaları”nı ardarda yapmaya ara vermelisiniz…

Yok vermediniz…

O takdirde bulunduğunuz mevkiden inmeniz gerekir; çünkü zaten inmeseniz de fark etmez!

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları