Tüketici güveni 7 ayın zirvesinde. Trump New Hampshire’i kazandı

Dün hem içeride hem de dışarıda hafif de olsa satış baskısının egemen olduğunu bir günü geride bıraktık. Jeopolitik risklerin göz ucuyla takip edilmesine paralel Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 80 dolar seviyesinin eteğinde ve yükseliş isteği içerisinde bir görüntü sergilerken, hisse senetler günü göreceli olarak yatay tamamladı.

Altının ons fiyatı, faiz indirim beklentilerinin bir nebze de olsun törpülenmesi ve beraberinde ABD 10 yıllık devlet tahvil getirisinin %4,10 seviyesine son günlerde oturması ile 2,020 dolar seviyesinde yatay lâkin yükseliş isteğini kaybetmiş bir görüntü sergilerken, direnişin parası bitcoin, geçen haftayı 42,200 dolar teknik seviyesinin altında tamamlayarak yönünü aşağıya çevirdi. Bitcoin’de daha da aşağıda 35,850 dolar seviyesine varan bir geri çekilme bizleri şaşırtmayacaktır.

Türkiye cephesinde ise dün sınai ve bankacılık hisselerinin ayrıştığı bir gün oldu. Hatırlanacağı üzere, bültenlerimizde, düşen talep, artan faizlerin ve daralan kredi kanallarına paralel sınai hisselerinin geçen sene yaşanan rallide geride kaldığı, bankacılık endeksinin ise yabancı alımları ile adeta depara kalktığını söylemiştik. Dün BİST100 endeksi günü %0,8 oranında düşüş ile tamamlarken, bankacılık endeks ise %4,4 geriledi. Bunun da arkasında JP Morgan’ın Türk Bankaları ile ilgili kaleme aldığı raporda bankacılık endeksinin yılbaşından bu yana %10’un üzerinde prim yaptığını vurgulayan Banka, dördüncü çeyrek bilanço sezonuna temkinli yaklaştıklarının altını çizdi!

Hisse senetleri üzerinde JP Morgan raporu etkili olurken, USDTRY kuru son günlerde biraz da kamunun frene basması ile bebek adımları ile 30,27 seviyesine yükseldi. Hazine ise bu hafta düzenlediği 4 başarılı ihalede toplam 68,5 milyar TL borçlanırken, Avrupa’nın en büyük fonu Amundi tahvil alımı için enflasyondaki düşüş trendinin devam etmesi gerektiğini açıkladı. 5 yıl vadede Türkiye’nin risklerini yansıtan CDS risk primi sene başında 300 baz puanın altında gerilemesi ardından son günlerde 325 baz puan seviyesine yükseldiğini not edelim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), İsveç’in NATO üyeliği başvurusunu 20 ay geciktirdikten sonra onaylayarak, NATO’nun genişlemesi için son engeli kaldırdı. Dört saat süren görüşmelerin ardından yapılan oylamada İsveç’in NATO üyeliği, 55 ret ve 4 çekimser oya karşılık 287 oy ile kabul edildi. Bu karar, Türkiye’nin önceki taviz taleplerinin karşılanmasının bir sonucu olarak gerçekleşti. İsveç Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin onayını olumlu bir adım olarak değerlendirirken, NATO Genel Sekreteri ve ABD yetkilileri de memnuniyetlerini dile getirdi. İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin beklediği tavizler arasında silah ambargosunun kaldırılması, terör örgütleri ile mücadelede adımlar atılması ve diğer diplomatik konular bulunuyor. Özellikle Türkiye’nin F-16 savaş uçakları satın alma talebinin onaylanıp onaylanmayacağı konusu da gündemde önemli bir yer tutuyor.

Dün ayrıca seçim dönemlerinde adeta bir barometre görevi üstlenen tüketici güven endeksinin yine önemli sonuçlar sergilediğini gördük. TÜİK-TCMB işbirliği ile yayımlanan tüketici güven endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre %3,9 artış kaydederek 80,4 seviyesine yükseldi. Gelinen seviyenin son 7 ayın en yükseği olduğunu not edelim. Verinin alt kalemlerinde genele yayılan bir iyileşme yaşanırken, mevcut dönemde hanenin maddi durumu aylık %6 iyileşti. Bunu da maaş artışlarına bağlarsak ve tüketime destek olduğunu düşünürsek, veriye daha anlamlı bir gözle bakmış oluruz!

Son günlerde, dikkat edeceğiniz üzere, bültenlerimizde ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi öncesinde, Cumhuriyetçi Parti aday adayı Trump’a geniş yer veriyoruz. New Hampshire eyaletinde yapılan seçimini de kazanan Trump, Biden’a karşı kaybettiği ‘maçın’ rövanşı için her gün biraz daha kuvvetlenirken, seçilmesi durumunda, dünyayı nasıl bir ‘beyaz sayfanın’ beklendiği özellikle de dört bir yanda cereyan eden savaşlar nedeniyle kestiremiyoruz!

Yeni gün başlangıcında, Japonya Merkez Bankası’nın şahin tonu YEN’e bir nebze de olsun destek sağlarken, Tokyo borsası 34 yılın en yüksek seviyesini gördükten bir gün sonra kâr satışları ile %1 geriledi. Hatırlanacağı üzere, dün yayınlanan bir raporda, Çin yetkililerin piyasayı istikrara kavuşturmak için 278 milyar dolar değerinde bir önlem paketi hazırladığının belirtilmesi, henüz arzulanan heyecanı uyandırmadığını görüyoruz. Çin’de lokomotif hisseleri izleyen CSI300 endeksi %1 düşüşle 5 yılın dip seviyesine yakın seyrederken, Şanghay bileşik endeksi de benzer oranlarda geriledi. Hong Kong borsası Hang Seng %1,5 yükselirken, Ocak ayının başından bu yana %8 kayıpta olduğunu da not edelim.

Bu hafta faiz oranlarının gelecek seyrini değerlendirmek için ABD’de açıklanacak ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan ABD kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksi verisi büyük bir merakla bekleniyor. Piyasalar FED’in Mart’ta faiz indirimine gitme olasılığını %47 olarak fiyatlarken, bu olasılık bir ay önce %88 seviyesinde idi. Yarın menüde TCMB PPK’nın faiz kararı bulunurken, bugün ise Almanya, ABD ve Euro Bölgesinde imalat ve hizmetler PMI verileri takip edilebilir.

iktisatbank.com