Dünya Ekonomisi
JP Morgan obezite karşıtı ilaç pazarının 2030 yılına kadar 100 milyar doları aşacağını tahmin etti
Aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliğinin neden olduğu obezite, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkarken, bu durum obezite ilaç üreticilerini Wall Street'in dikkatine taşıdı.
Aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliğinin neden olduğu obezite, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkarken, bu durum obezite ilaç üreticilerini Wall Street’in dikkatine taşıdı.
Teknolojik gelişmelerin hayatı kolaylaştırmasıyla birlikte, hareketsiz yaşam tarzının etkisiyle kilo alımı ve obezite gibi sağlık sorunları da artış gösterdi.
Dünya Obezite Atlası’nın 2023 tahminlerine göre, mevcut eğilimler doğrultusunda 2035 yılına kadar küresel nüfusun yarısından fazlasının fazla kilolu veya obez olması bekleniyor.
Kilo kaybını hedefleyen bireylerin sayısındaki artış, zayıflama ilaçlarına olan talebi yükseltiyor. Sosyal medya platformlarında fenomenlerin ve ünlülerin bu ilaçları kullanarak kısa sürede kilo verme deneyimlerini paylaşması, zayıflama ilaçlarını daha da popüler hale getirdi.
Obezite karşıtı ilaç pazarındaki bu artan ilgi, şirketlerin hisse değerlerinde dikkate değer bir yükselişe neden oluyor. Novo Nordisk’in hisseleri geçen yıl yüzde 52,9, Eli Lilly’nin hisseleri ise yüzde 59,3 değer kazandı.
Novo Nordisk, geçen yıl Louis Vuitton gibi markaları içinde barındıran Fransız lüks tüketim ürünleri grubu LVMH’yi geride bırakarak Avrupa’nın borsaya kote en değerli şirketi oldu. Novo Nordisk’in hakim olduğu Danimarka ilaç endüstrisinin, ülke ekonomisinin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturduğu ve ekonomik büyümeye katkı sağladığı tahmin ediliyor.
Zayıflama ilaçlarına talepteki artış, Wall Street’in de dikkatini çekerken, ABD’nin büyük yatırım bankaları obezite ilaçları pazarına ilişkin farklı analizler sundu.
JP Morgan, obezite karşıtı ilaç pazarının 2030 yılına kadar 100 milyar doları aşabileceğini tahmin ederken, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin tahminleri bu rakamlarda farklılık gösteriyor.
Obezitenin azaltılmasının sadece genel sağlığı değil, aynı zamanda ekonomik yükü de hafifletebileceği belirtiliyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre, obeziteye bağlı tıbbi maliyetler 2019’da yaklaşık 173 milyar dolar olarak tahmin edildi. Dünya Obezite Atlası’na göre ise obeziteye bağlı maliyetlerin 2035 yılına kadar dünya genelinde 4 trilyon doları aşması bekleniyor.
Zayıflama ilaçlarının etkisi, gıda sektöründen biyoteknolojiye kadar geniş bir yelpazede hissedilebilir. Bazı şirketler, bu ilaçları kullananların daha az yiyecek satın aldığını bildirirken, analistler fast food sektörü için önemli bir tehdit olarak değerlendirdi.
Öte yandan, giyim ve havacılık sektörlerinde de ilaçların etkileri konusunda çeşitli görüşler bulunuyor. Jefferies Financial’ın analizine göre, hava yolu şirketleri milyonlarca dolarlık tasarruf sağlayabilir, çünkü zayıflama ilaçlarıyla yolcu ağırlığı azalırsa yakıt ihtiyacı da düşer.