Borsa
WSJ: Çin hisselerinden kaçan para nereye gidecek?
Piyasa tahminleri ayrıca Tayvan, Türkiye, Mısır ve Hindistan'da kazançlarda %20'ye yakın iyileşmeye işaret ediyor.
Küresel hedge fonları, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde devam eden yavaşlama ve jeo-politik gerginlikler ortasında, Kasım ayında Çin’den ve gelişmekte olan Asya piyasalarından para çekti.
ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, rakamı açıklamadan, makro fon yöneticilerinin art arda dördüncü ayda da Çin hisse senetlerinin net satıcısı olmaya devam ettiğini söyledi. Çıkışların esas olarak uzun vadeli fonlardan kaynaklandığı belirtildi.
Banka, bunun aynı zamanda bu yılki net çıkışların dokuzuncu ayı olduğunu ve gelişmekte olan Asya’nın dünya çapında en büyük sıcka para kaçışına sahne olduğunu belirtti.
Finansal danışmanlık ve varlık yönetimi firması Lazard’ın baş piyasa stratejisti, Çin’deki yatırım ortamına ilişkin artan tedirginliğin en büyük kazananlarının Hindistan gibi gelişmekte olan pazarlar olacağını söyledi.
ABD-Çin gerginliği sıcak parayı korkuttu
Pekin ve Washington’un ulusal güvenliğe duyarlı olduğu düşünülen teknoloji ve elektrikli araçlarda kullanılan kritik mineraller konusunda çekişmeye girmesiyle, Çin’de doğrudan yabancı yatırım son çeyrekte 25 yıl aradan sonra ilk kez azaldı. O zamandan bu yana gerginlikler daha da yoğunlaştı. ABD’li yetkililerin yapay zekayı destekleyen çiplerin Çin’e satışıyla ilgili kuralları sıkılaştırması sıcak para kaçışını tetikleyen yeni gerekçe.
Para nereye sığınacak?
Lazard’ın baş piyasa stratejisti Ron Temple, para akışlarının gelişmiş ülkelere dönmek yerine Hindistan, Vietnam ve Meksika gibi gelişmekte olan pazarlara doğru kaydığını ve bunun yatırımcılar için fırsatlar yarattığını söyledi. Sıcak para girişleri gelişmekte olan piyasaların borçlanma maliyetlerini düşürüyor. Federal Reserve’ü geride bırakacağı faiz artırım döngüsü de gelişmekte olan piyasalara fon akışını hızlandırabilir.
Temple bir röportajında, “Analiz ettiğimiz verilere dayanarak benim görüşüm, Çin’den çıkan paranın ABD’ye, Avrupa’ya veya Avustralya’ya geri dönmeyeceği yönünde” dedi. “Muhtemelen diğer gelişmekte olan pazarlara gidecek.”
Gelişen piyasaların kralı Hindistan
Hindistan’ı yatırımcıları bekleyen cazip getirilerin en güzel örneği gösteriyor. Hindistan’ın en büyük 50 şirketini takip eden Nifty endeksi, Mart ayının sonundan bu yana beşte birden fazla artış göstererek S&P 500 ve diğer birçok büyük piyasanın üzerinde performans sağladı.
Uluslararası Para Fonu, Mart ayına kadar olan mali yıl için Hindistan’ın ekonomik büyümesini %6,3 olarak öngörürken, Hindistan merkez bankası %6,5’lik bir rakam bekliyor. Bu, IMF’nin 2023’te %5,4 olacağını tahmin ettiği Çin’in ekonomik büyümesinden daha hızlı.
Temple, 2023 yılında ABD ve Euro Bölgesi’nde faiz oranlarındaki hızlı artışın gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankaları için bir zorluk oluşturduğunu, onların da para birimlerini ve ihracat avantajlarını korumak için aynı şeyi yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Temple, “Ancak gelişmiş piyasalarda faizler düşüyorsa, gelişmekte olan piyasa para birimleri için daha az kırılganlık söz konusu olur” dedi. “Bu da, faizleri daha fazla düşürebilecekleri anlamına geliyor.”
Kar artışı beklentileri güçlü, iskonto oranları tarihi zirvede
Brezilya, Uruguay, Şili, Peru ve Polonya gibi ülkeler bu yıl faiz oranlarını düşürürken, diğer gelişmekte olan piyasalarda merkez bankaları beklemede.
ABD resesyondan kaçınmaya hazır görünse de, Temple gelişmiş ekonomilerin 2024’te durgunluk yaşayacağını düşünüyor. Buna karşılık gelişmekte olan piyasalardaki ekonomik büyüme daha güçlü olabilir. Bu senaryoda yatırımcılar hisse senetleri için daha yüksek değerlemeler yapabilir.
Temple, “Çin dışındaki ülkelerde fırsatlar yaratan ilginç bir jeopolitik değişim var” dedi. “Sermaye getirileri iyileşiyor, daha güçlü büyüme dinamiğini var. Son olrak ise, faiz oranlarını düşürmekte özgür olacak gelişmekte olan merkez bankaları var.”
Yakın tarihli bir raporda Lazard, Güney Kore’de 2024-2025’te hisse başı kazanç artışına ilişkin konsensus beklentilerin, bilgi teknolojisi sektöründeki toparlanmanın etkisiyle %70’e yakın olduğunu kaydetti. Piyasa tahminleri ayrıca Tayvan, Türkiye, Mısır ve Hindistan’da kazançlarda %20’ye yakın iyileşmeye işaret ediyor.
Bu bakış açısı Lazard’ı, gelişmekte olan piyasaların dünya çapında en yanlış fiyatlanan varlık sınıflarından biri olduğu, hisse senedi değerlemelerinin ABD hisse senetlerine göre uzun vadeli ortalamalardan çok daha yüksek, yaklaşık %35 iskontolu olduğu sonucuna varmasına yol açtı.