Kıbrıs İktisat Bankası Sabah Bülteni: 100 yıllık gurur!

Eğer bugün bu satırların arasına Türk mali piyasaları da ‘koyabiliyorsak’, buna imkân kılan Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün 100. yılını kutluyoruz. Atatürk gibi bir liderin en önemli mirasına sahip çıkmak, onu korumak ve kollamak, Atatürk çocukları olarak hepimizin ilk görevidir. Nice yüzyıllara Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet bayramımızın kutlu olsun.

Cuma gece saatlerinde başlayan İsrail’in kısmi nitelikte de olsa kara harekatı, piyasaların risk algısını bozdu. Gazze’ye yönelik saldırıların şiddetlenmesi güvenli liman ihtiyacının artmasına neden olurken, ile bu tip dönemlerin bir numaralı yatırım aracı olan altının ons fiyatı 2,000 doları aştı. Cuma günü bültenimizde, hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların altına hücum edebileceğini paylaşmıştık. Teknik mânâda ise, 1,987 dolar seviyesinin üzerinde haftalık kapanışı önemsiyoruz. Yukarıda 3 defa test edilen 2,070 dolar seviyesi bir sonraki hedef olabileceğini not edelim.

Jeopolitika gündemin ilk sırasında yerini korusa da, yurtdışı piyasalarda haftanın ilk iş gününde kayda değer (genele yayılan) bir bozulma göremediğimizi de not edelim. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftaya 89 dolar seviyesinde ve bir miktar gerileme ile başlarken, direnişin parası Bitcoin 34,500 dolar seviyelerinde zemin kuvvetlendirmeye çalışmalarına devam ediyor. Doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY, yeni haftayı, geçen haftanın kapanışına paralel bir şekilde karşılarken, pariteler tarafında kayda değer bir değişiklik göremedik.

Gösterge nitelikte ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi de bu sabah %4,87 ile sakin bir seyir izliyor. Hatırlanacağı üzere, 10 yıllık hazine tahvillerinin getirisi bu ay şu ana kadar 30 baz puan yükselerek (geçen hafta %5,021 ile 16 yılın zirvesine ulaşmıştı) piyasaların gözünü FED toplantısına çevirmesine neden olmuştu. Devamlı yükselen getirinin elinde hazine tahvilin tutan yatırımcısına zarar getirmesi ile satışlar derinleşmiş, piyasa tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş ise FED’in işini bir yere kadar ikame etmişti. Bu bağlamda, bu hafta sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında, mevcut faiz koridoru aralığına FED yetkililerinin (%5,25-5,5) sadık kalması ihtimaline piyasa tahmincileri %97 oranında şans tanıyor.

Türk mali piyasalarında ise her gün bir adım daha yukarıya yürüyen USDTRY kuru kamu kontrolünde sakin seyrine devam ederken, yeni haftanın ilk işlemlerinde kotasyonlar 28,22 seviyesinde eşleşiyor. TCMB’nin 500 baz puan faiz artırımına imza attığı geçen haftaki toplantısı ardından ortodox para politikası izlenmeyen dönemlere ait politikaları sadeleştirme gayretine devam etmiş ve bu bağlamda pek çok alanda menkul kıymet tesis etme yükümlülüğünün kaldırmıştı. TCMB hamlesine paralel 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi haftayı %34,6 seviyesine yükselerek tamamlarken, faizin yükseliyor olması, tahvil piyasasına mesafeli olan yabancı yatırımcıyı da cezbedebileceğini düşünüyoruz. Sadeleştirme adımına paralel, mevduat faiz oranlarının da bir miktar daha yukarı gitmesini bekliyoruz.

Borsa tarafında ise son haftalarda yaşanan adeta tahterevalli tarzında bir yukarı bir aşağı yönlü hareketin bu hafta da devam etmesi olası görülüyor. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin Mitinginde yaptığı açıklamalar ardından İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen cumartesi günü yaptığı açıklamada, Ankara’nın yaptığı “ciddi açıklamalar” nedeniyle İsrail’in Türkiye’deki bazı diplomatik elçilerini geri çağırdığını söyledi. Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız hafta İsveç’in Nato protokolünü onaylayan Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini değerlendiren Borsa İstanbul sert alımlara sahne olurken, Hamas ile ilgili açıklamalar ise sert satışları beraberinde getirmişti. Teknik bir bakış açısı ile olası aşağı yönelmede 7,565 ve 6,950 endeks seviyelerini takip edeceğiz.

Yeni haftanın oldukça yoğun geçeceğini peşinen belirtelim. Faiz oranını çarşamba akşamı %5,375 seviyesinde sabit bırakacağına dair en ufak bir şüphe olmasa da, FED’in faiz kararı sonrası mikrofon karşısına geçecek olan FED Başkan Powell’ın açıklamalarını dikkatle takip edeceğiz. Bu hafta kanımca en önemli gündem maddesi Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) olağan faiz toplantısı olacaktır. BoJ’un uzun vadeli tahvil faizlerini kontrol eden verim eğrisi kontrolü (YCC – Yield Curve Control) politikasını serbest bırakması durumunda Japon tahvillerinde sert bir yükselişe yaşanabileceğini, bunun da zaten dünyada yükselen tahvil faizlerinin ateşine daha da ‘benzin’ dökeceğinden endişe ediyoruz. YEN’in dolar karşısında son bir yılın en düşük seviyesi olan 150 seviyesinin kıyısında toplantı sonucuna tepki vermek üzere hazır kıta beklediğini de not edelim. Hafta genelinde ise dünyada büyümenin öncü göstergesi olan PMI verileri ile haftanın son iş günü Türkiye’de enflasyon, ABD’de ise resmî istihdam raporunu takip edeceğiz.

Yeni gün ve hafta başlangıcında, Asya hisse senedi piyasaları, İsrail’in Gazze’ye saldırısının yanı sıra, bu hafa ABD, İngiltere ve Japonya merkez bankaları toplantıları öncesinde karışık bir seyir izliyor. Evergrande Group’un hisseleri, Hong Kong Yüksek Mahkemesi’nin, borçlarını ödemede temerrüde düşmesinden yaklaşık iki yıl sonra zor durumdaki emlak geliştiricisine karşı tasfiye dilekçesini dinlemesiyle %20 düştü. Japonya’nın Nikkei endeksi, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yarın sona erecek iki günlük politika toplantısı öncesinde %1,1 oranında geriledi. Bu hafta ayrıca bilanço sezonunda Apple’ın finansal rakamları ABD borsalarının gidişatında da ışık tutacaktı. Şu ana kadar elde edilen sonuçların pek de iç açıcı olmadığını not edelim.