Çetin Ünsalan Yazdı: Gabar çıkışı ne anlatıyor?
25 Ekim 2023Seçimlerin baş konularından biri Gabar petrolü yine önümüze geldi. Yanlış anlaşılmasın meseleye karşı değilim ve Türkiye’nin kaynaklarını etkin kullanımı ile ilgili her hamlesini de destekliyor ve doğru buluyorum.
Fakat seviye, geçerken bedava petrolü alıp kullanacaksınız diye rafineri gerçeğini bile bilmeden anlatılan bir çıtada gerçekleşince, insan ‘biraz izan’ diyerek böylesi konuların ciddiyetsizliğin nedeni olmasına da üzülüyor.
Gabar’da petrol çıkar. Karadeniz doğalgazı aranır bulunur. Hatta Ege ve Akdeniz petrol havzalarını niye yeterince tartışmaz olduk onu da bilmiyorum. Zamanında bunları hatırlattığımızda ‘şehir efsanesi’ diyenlerin buna bugün sarılmış olmasından sadece memnuniyet duyuyorum.
Bütün bunların altını çizdikten sonra dönelim Gabar çıkışına… Bizim gündemimiz bu mu? Yani doğal kaynaklarımızla ilgili arayışımızı sürdürülelim, hatta yatırım yapalım, çıkarsa değerlendirelim. Ama bunlar yarının işleri…
Avrupa’dan Körfez’e tur bindirerek kapı kapı para arayan Bakan, eğer yatırımlar yerine bunlardan medet umarak havuç gösterip zaman kazanmaya çalışıyorsa, bunun tek bir anlamı var: Para bulamıyoruz.
Konjonktürün zor olduğunun farkındayım. Ama her şey yolunda olsaydı da Türkiye’nin şeffaflıktan ekonomik veriler setine, ekonomi politikalarından parayı kullanma şekline kadarki açmazları nedeniyle sonuç çok da fark etmeyecekti.
Temel sorunun bizde olduğunu anlamadan ve örneğin Deniz Üstü Rüzgar tesisleri ya da başka bir proje ile insanların karşısına gitmeden, kimsenin güvenmediği verilerle Türkiye ekonomisini anlatıp, para istemek sonuç vermeyecekti.
En başından belli bir oyunun, zaman kaybettiren sonuçlarını yaşıyoruz. Çünkü böyle bir tabloda size ya nitelikli yatırımcı gelmez ya da gelen çok büyük imtiyazlara sahip olarak para getirir.
Artık şu gerçeklerle yüzleşmeye başlamanın zamanı gelmedi mi? Sorunları kabul etmediğimiz, hatta üzerini örttüğümüz için, hem çözüm konuşamaz hale geliyoruz, hem de dünyada büyük bir ekonomik dönüşümün yaşandığı süreçte zaman kaybediyoruz.
Şu müflis esnaf gibi banka dolaşarak borç para arayan görüntüden kurtulmadan, gerçekten akılcı, maliyetleri ve yol haritası hesaplanmış yeni ekonomiye uygun projeler geliştirmeden kaynak bulamayacağız.
Kamu yönetiminde israfı kesmeden, verimliliği konuşmadan, yani yırdık çuvalın altını dikmeden de, bulabildiğimiz kaynağı da ihtiyaçlarımızın karşılanması için yetiştiremeyeceğiz. Bırakın artık şu eski moda yöntemleri ve burnundan kıl aldırmayan tavırları. Ya iş konuşun, ya susun. Geçim sıkıntısı içinde kavrulan, canı burnunda Millet’e havuç göstererek zaman kazanmanın modası geçti. Çünkü kimsenin böyle bir gücü de, tahammülü de kalmadı.
Tüm Yazarlar
