Çetin Ünsalan Yazdı: Atölyeler dijitalleşirken…
23 Ekim 2023Türkiye’de orta ve büyük işletmelerin dijitalleşme yolculuğunu konuşuyoruz. Bu konuda iyi yol alanlar olsa da, genel anlamda halen kat edilmesi gereken bir süreç olduğunun hepimiz farkındayız.
‘Zamanla olur’ cinsinden yaklaşımlarla, belli bir hedef belirlenmeksizin, yapılan yanlış yatırımlardan da kaçınmak gerektiğini konuşuyoruz. Fakat bu aynı zamanda geç kalmamayı da gerektiriyor. Ne için? Dijitalleşmek dert olmamalı.
Dijitalleşmeyi kullanarak, doğru bir verimliliğe sahip yapılar kurabilmek için bu yolculukta olmalıyız. Bir yolculuktan söz etmişken, neden yavaş davranmamamız gerektiğini anlatan önemli bir haberi paylaşacağız sizlerle…
Çin’de bir uygulama başlatıldı. Çin ki, ülkenin reel ekonomi ve global pazarlar açısından en agresif yapılardan biri olduğunu biliyoruz. 8 bin dijital atölye ve akıllı fabrika kurduklarına açıkladılar.
Biz henüz model fabrikalarla akıllanan, yalın üretimi anlatmaya çalışırken, dünyanın en agresif ekonomisi sistemi kurduğunu açıklıyor. Burada daha da önemli olan atölyeleri de bu işe dahil etmiş olmaları.
Yapı 2023 Küresel Endüstriyel İnternet Konferansı’nda duyuruldu. Nasıl bir yapıya sahipler onu da aktarayım: “Şu anda ülke genelinde, 31 il düzeyindeki bölge, endüstriyel internet geliştirme politikaları veya eylem planları başlattı. 5G uç bilişim, endüstriyel büyük veri ve genel yapay zekâ gibi temel teknolojilerin araştırılması ve geliştirilmesinin yanı sıra sanayileşmenin de hızlandığı ifade ediliyor. Bu arada endüstriyel internet ağı platformunun veri güvenliği sistemi de sürekli olarak iyileştirildiğine dikkat çekiliyor.”
Meselenin atölyeler bazında ele alınmış olmasını ve akıllı fabrikalarla desteklenmesini dikkatlice okumalıyız. Çünkü bu akıllı fabrikaların ve tedarikçilerin verimliliği yüksek ve rekabet olanağı zor fiyat ve kalite marjlarıyla dünya pazarlarına çıkacağı anlamına gelir.
Bir an için önemsemeyebilirsiniz. ‘Biz de yaparız’ diye konuyu küçümseyebilirsiniz. Sanırım toplam yatırımların büyüklüğünün 167 milyar dolara ulaştığını söylersem, konunun ciddiyeti hususunda durup düşünmeye başlamamız gerektiği anlaşılacaktır.
Türkiye kapı kapı yılı çevirecek para ararken, dünyanın en büyük imalathanesinin yarının teknolojisine uygun, planlı bir yatırım içinde olduğunu doğru kavrayamazsak, bugün bırakın marka olmayı, tedarikçisi olduğumuz bir çok alanı da kaybetme riskini yaşamamız çok mümkün. Ayrıca nüfus olarak dünyanın en kalabalık ülkelerinden birinin, dünya robot nüfusundaki artış hızında ilk sırada yer aldığını da bu bilgiye eklemek gerekiyor.
Peki biz büyük fabrikalarımıza, onların tedarikçilerine bunu anlatmaya çalışırken, atölyeler hiç gündeme geliyor mu? Onların da, ekonomi yönetiminin de gündeminde bile yok. İşte Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük risklerden biri. Elbette lafı bırakıp, bugünden doğru bir kurgu ve planlama ortaya koyamazsak…