Genel
Emre Balıca: “180 dolar ya da 170 euro”
Kota sorunları kredi genişlemeleri bir tarafa Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Gaye Erkan’ın açıklamaları ve birebir yaptıkları görüşmeler dikkat çekiciydi. Sayın Mehmet Şimşek yıl sonuna kadar BAE ile yüklü bir tahvil anlaşmasının gerçekleşeceğinden emin olduklarını söyledi.
Merhaba sevgili okurlar,
Geçtiğimiz hafta yaşanan ve süregelen olaylardan sonra yazıya bir şeyleri dökmek çok zor geliyor. O haklı bu haklı şu oldu bu oldu demek o kadar saçma kalıyor ki katledilen sivil masumların görüntülerini gördükçe, bir festivalin ortasında her şeyden bağımsız eğlenirken ve hatta barış için bu eğlenceye dahil olmuşlarken kaçırılan, öldürülen insanlar. Sonrasında roketlerin altında yaşam savaşı vermeye çalışan öldürülen diğer sivil insanlar.
Zor yani çok zor bir şeyleri yutkunmadan yazabilmek.
İşkembe-i kübradan atılan “Yürüyün Gazze” ye demek de bir o kadar gereksiz. Savaşa kurban gidecek benim vatanımın evladı. Acısını hissedecek olan yine asker yolu gözleyecek olan aileler. Ama çığırtkanlık yapan tuzu kuru bir avuç işe yaramaz.
Neyse, bu kadar zor konular yeter. Daha konuşulacak çok şey var ama yazı dilim düşüncelerim kadar sert değil.
Savaş tamtamları çalarken bir taraftan, savaş ekonomisi tartışılmaya başlandı bile. Olası bir savaşın şu an daralmış olan küresel ekonominin çıkış yolu olabileceğini düşünenler var yahu. Savaş küresel ekonomiyi kurtaracak. Bunu düşünmek ekonominin büyümesini sadece inşaat sektörüne bağlamak kadar akıl ötesi bir durum.
Dur bir dakika. Bu son dediğimi neredeyse 20 senedir yapan bir ülke var bildiğim ve krizlerden krizlere evriliyor. Üstüne yanlış para politikalarını da ekleyince yaşanan bütün krizin sorumlusu ücretli ve emeklilerin yüksek maaş beklentileri oluyor haliyle.
Ama emekli ödülünü aldı. Kafasının rahat olması lazım. Bir maaş ikramiye diye başlayan konuşmalar, enflasyona ezdirilmeyecek olanlar, bir kereye mahsus helalinden 5000 TL ile ödüllendirildiler. Ama o Alman emeklisinin çalışma hayatından çıkıp tatilden tatile koştuğu, ülkemize gelip kıskançlıktan deliye döndüğü kendisinden daha yaşlı çalışan yurdum emeklisi bundan yararlanamayacak.
Çalışmasaydı o da canım. Elin gavuru gibi tatilden tatile koşsaydı. Şeker bayramı reklamlarında olduğu gibi evinde oturup torun bekleseydi harçlık vermek için. Hem de öyle 20 – 30 TL değil. Bayağı dolar bazlı verseydi harçlığı ki, bizi kıskananlar Türkiye Yüzyılı nasıl oluyor görselerdi.
Sen hem çalış, hem 5000 TL al. Yok öyle rahatlık bu topraklarda. Yani en azından kendi vatandaşına.
Yazıyı yazdığım kur ile tamı tamına 180 USD ya da 170 EUR hadi altın biriktirenleriniz de vardır 2,9 gram. Hani eski tarihlerde kıyıya çeyrek atanlarınız var ise 1 çeyrek alırsınız bu parayla kalanıyla da kulpunu.
Aslında 5000 TL de vermemek lazım emekliye. Şımarmasın. Nereden geliyor bu bolluk demesin. Onun yerine hazır borsa da halka arzlar var. Halk arza çıkacak hisse senedi dağıtsalardı. Hem piyasa daha da coşar. Hem de halk arzın elde patladı patlayacak beklentisi biraz daha uzardı. Halka arz olmayan şirket kaldı mı acaba diye de düşünmezdik. Yeni yeni şirketleri halka arz ederdik.
O değil de ucuz yırtmışız.
Ya Dilan Polat’ın şirketlerinden biri halka arz edilseydi bu arada. Durduk yere başımıza iş alırdık.
Bu konuya hiç girmeyeyim daha da dipsiz kuyu.
Geçtiğimiz hafta önemli olan başlıklardan biri IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısıydı.Kota sorunları kredi genişlemeleri bir tarafa Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Gaye Erkan’ın açıklamaları ve birebir yaptıkları görüşmeler dikkat çekiciydi. Sayın Mehmet Şimşek yıl sonuna kadar BAE ile yüklü bir tahvil anlaşmasının gerçekleşeceğinden emin olduklarını söyledi. Bunları söylerken kur korumalı mevduattan çıkmak istediklerini de belirtti. Arap sermayesini kurtarıcı olarak gören ekonomi yönetimi içeride IMF ile anlaşmadan IMF’nin önerilerini uygulamaya devam edeceklerini de hissettirmeye devam etti.
O bir tarafa TCMB Başkanı Gaye Erkan, FED Başkanı Powell ile görüşme yaptı. Acaba “faiz sebep enflasyon netice” görüşünün Türk ekonomisine olan kazançları üzerine konuşmuşlar mıdır? Ve hatta bu konunun ışığında Türk ekonomistlerinin yüzyıla vurdukları damga sohbet konusu olmuş mudur?
Unutmadan yazının kılçığı diye bırakayım sonuna. Sayın Erkan’ın yaptığı görüşmeler arasında BlackRock firması da var.
BlackRock firması dünyanın en büyük varlık yönetici firması. Malumunuz Amerika merkezli bir firma. Yaklaşık 10 trilyon dolarlık bir varlığa hükmediyor. BlackRock için dünyanın en büyük gölge bankası deniyor. Gücü ve finansal becerisi tartışılmaz.
Bu firma, bu yılın başlarında bir bankanın batışı ile de tartışma konusu oldu. Silikon Vadisinin Bankası. SVB. Baştan söyleyeyim SVB geleneksel bir bankacılık sistemi içerisinde yer almıyordu. Start-up girişimleri fonlayan bir bankaydı. SVB’nin batış hikayesinde tartışmalı yönetimsel zafiyetler bulunuyordu. Hatalı alınan finansal kararlar gibi. Ve hatta bankadaki bu zor durumun finansal sektörde bir sıçrama yapması endişe yaratmıştı o dönemler. Tabi süreç SVB’nin feshedilmesi ile kapandı. Kripto yatırımlar ciddi sorunlu yatırım aracı niteliği kazandı.
Sayın Gaye Erkan’ın görüşmeleri arasında bulunan BlackRock, bu bankanın en büyük kurumsal hissedarlarındandı. Ve hatta yönetimsel zafiyetler konusunda eleştirilen tarafta yer alıyordu. Bu batış sürecini nasıl öngöremedikleri ile ilgili.
Bir de komplocular için dip bilgi.
BlackRock firmasının kontrol kamarasında Rothschild ailesi oturuyor.