Çetin Ünsalan: Emekliye zam kapısı kapandı
22 Eylül 2023Yıl sonunda önce bir umut zam bekleyen emekliler için kesin sonuç belli oldu. Konu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulduğunda gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti ve temennisinin 2024’e bunun kararlarını vermiş olarak girmek olduğunu ifade etti.
Bu demektir belki çok sıkışılırsa, ara bir ikramiye, ama yıl sonuna kadar açlık sınırının yarısında kalmaya aday bir maaşla dişini sıkmaya devam. Çünkü arada bir artış düşünülmediğini, bu ifade çok net ortaya koyuyor.
Esasen bu genel bir kanaat olarak oluştu. Asgari ücret zam tartışmalarından beri, ‘idare edin’ tarzında yaklaşımların, özür bile dilemeksizin ‘size zaten çok veriyoruz’ böbürlenmelerinin gölgesinde kaldığı, geçimin ise her ay daha da olanaksız hale geldiği bir ekonomik fotoğraf içerisinde yaşıyoruz.
Sürekli bir sık dişini gelirlere yansırken, bu yaratılmış endeks nedense giderlerin yakınından bile geçmiyor. Sonra da halinden şikayet edeni neredeyse ‘devlet düşmanı’ ilan ederek konunun üzeri kapatılmaya çalışılıyor.
Mesele gündeme gelmesin, insanlar geçim sıkıntısını hatırlamasın diye, gün geçmiyor ki, yeni bir gündem ve tartışma yaratacak bir mesele ortaya atılmıyor. Bazen yapılan açıklamalara ‘bu kadar da olmaz’ dediğinizi biliyorum. Hepimiz diyoruz.
Ama zaten bunları söyleyenler de o kadar olmayacağını biliyorlar. Fakat ekonomik olarak söyleyecek hiçbir şeyi kalmayanlar, rasyonelleşiyoruz diye arada konuşup, kapı kapı para ararken, oyalanalım diye, akla ziyan tartışmalar yaratıyorlar.
Haber bültenlerindeki şiddet olaylarından Avrupa Şampiyonu olan milli takım üzerinden yaratılan tartışmalara kadar, hepsi kendi içinde ayrıca düşünülmesi gereken özellikler taşısa da, gündeme eş zamanlı getirilmesinin en ana nedeni gündem saptırmadır.
Sürekli bir ‘cambaza bak’ oynanırken, kazanılmaya çalışılan zamanla, kendisini yerel seçimlere atmaya çalışan bir yaklaşım, geçinemediğini bildiği insanlara da sürekli bir sabır telkininde bulunuyor.
Sabrın tek başına yetmeyeceğini bildiği için de, daimi olarak akla ziyan tartışmaların kamuoyunu meşgul etmesini sağlayıp, TV kanallarında da muhalefetin durumunu ön plana alarak kendisini unutturma uğraşısı veriyor.
Ama günün sonunda bakkala gittiğinizde gerçek tüm çıplaklığıyla karşınıza çıkıyor. Geçinemediğinizi, fiyatlara yetişemediğinizi, okul açıldığında çocuğa defter alamadığınızı, akaryakıt yanmasın diye dua ettiğinizi hatırlıyorsunuz.
Özetle hamaset karın doyurmuyor ama temenniler ekonomisi işliyor. Geçinemiyorum diye seslenenlere, 2024’te umuyorum mesajı veriliyor. 2024’te ne olacaksa? Hiçbir şey yapmadan, hatta durumu görmezden gelerek sorunu ağırlaştırırken, piyango umudunu memlekete yaymaya çalışıyorlar. Ama sabredin. Belki de sıra sizde…