Sosyal Medya

Ekonomi

Merkez Bankası’nın Patroniçesi Ne Mesaj Verecek? Tüm Gözler Enflasyon Raporunda! Dolar Ve Altının Yönünü Etkileyecek!

Yurt içi piyasalar Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın perşembe günü açıklayacağı yılın 3. enflasyon raporuna kilitlendi. Erkan’ın vereceği mesajların…

Merkez Bankası’nın Patroniçesi Ne Mesaj Verecek? Tüm Gözler Enflasyon Raporunda! Dolar Ve Altının Yönünü Etkileyecek!

Yurt içi piyasalar Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın perşembe günü açıklayacağı yılın 3. enflasyon raporuna kilitlendi. Erkan’ın vereceği mesajların dolar ve altında oynaklığı etkilemesi bekleniyor.

 

 

 

Kısa süre önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le G20 toplantılarına katılmak üzere Hindistan’a giden Hafize Gaye Erkan yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklayacak. Erkan’ın toplantı sırasından gelecek dönem para politikalarına yönelik önemli bilgiler vermesi bekleniyor.

Seçimlerin ardından Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Hafize Gaye Erkan, perşembe günü yılın 3. enflasyon raporunu açıklayacak. Erkan’ın yapacağı sözlü yönlendirmeler yurt içi piyasalarda oynaklığı etkileyecek.

Seçimlerin ardından Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Hafize Gaye Erkan, Enflasyon Raporu 2023-III’nin tanıtımı amacıyla 27 Temmuz 2023 Perşembe günü saat 10.30’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’nde bir bilgilendirme toplantısı düzenleyecek. TCMB’den yapılan açıklamaya göre, toplantı fiziksel ortamda gerçekleştirilecek.

Analistler, bu hafta yurt içinde gözlerin TCMB Başkanı Erkan’ın açıklayacağı yılın 3. Enflasyon Raporu’na çevrildiğini belirterek, Erkan’ın yapacağı sözle yönlendirmelerden alınacak mesajların yurt içi piyasalarda oynaklığı artırabileceğini vurguladı.

 

Merkez Bankası Temmuz ayındaki faiz artış kararı ile birlikte son iki toplantısında faiz oranlarında 900 baz puanlık bir artış gerçekleştirmiş oldu. Yayımlanan politika metninde bazı önemli detaylar ve değişiklikler de en az faiz kararı kadar önemliydi. Enflasyonun ana eğiliminde yaşanmakta olan ve sonu alınamayan artışın yavaşlatılması, enflasyon rakamlarında kayda değer bir düşüşün en kısa sürede sağlanması, fiyat davranışlarında gerçekleşen bozulma ve dalgalı hareketlerin kontrol altında tutulabilmesi amacıyla sıkı para politikasına devam edileceği ve takibinde parasal sıkılaşmanın gerçekleşeceği belirtildi.

 

Nitekim faiz artış kararı ile birlikte Merkez Bankası’nın kademeli artışlarına devam edeceği düşüncesi yerleşmiş oldu. Bir önceki Haziran toplantısının ardından yayımlanan karar metninde ‘’Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.’’ ifadelerine yer verilirken son yayımlanan karar metninde bu ifade çıkarılmış yerine ‘’Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenme fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.’’ ifadesi eklenmiştir. Bu ifade enflasyonla mücadelede gelecek sıcak paranın etkili olacağını işaret ediyor.

 

Özellikle son dönemde hem Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hem de TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ekonomi alanında yeni anlaşmalar ve sıcak para girişi için gerçekleştirdikleri ziyaretlerde bunu destekliyor.  Bu amaçla yürütülen ziyaretler kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 17-19 Temmuz tarihlerinde Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) kapsayan ziyaretlerini de geçtiğimiz hafta içerisinde takip ettik.

 

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında 50 milyar 700 milyon dolar değerinde bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma sonrasında Merkez Bankası rezervlerine girecek olan bu sıcak parayla kurda meydana gelen yükselişin yavaş yavaş durdurulması hedefleniyor. Merkez Bankası rezervlerinde 14 Temmuz ile son bulan haftada 1 milyar 100 milyon dolarlık bir artışla toplam altın rezervleri 41 milyar 680 milyon dolara yükselmiş oldu. Döviz rezervlerinde bir önceki haftaya göre 1 milyar 545 milyon dolarlık artış sonrası toplam döviz rezervi 113 milyar 60 milyon dolar oldu. Merkez bankasının toplam brüt rezervleri 2 milyar 645 milyon dolarlık artışıyla, 113 milyar 60 milyon dolar düzeyine çıkmış oldu.

 

Karar metninde de yer aldığı gibi yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Bu ay sonunda gerçekleştirilecek enflasyon raporu toplantısı da faiz artış kararı ile birlikte daha da önem arz ediyor. Merkez Bankası önceki raporunda yıllık enflasyonun %22,3 olacağı beklentisindeydi. Bu hafta açıklanacak üç aylık enflasyon raporunda seviyenin beklentinin üzerinde geleceği düşünülüyor. Yurtiçinde enflasyon dinamikleri ve hali hazırda süregelen durum incelendiğinde enflasyonun yukarı yönlü hareketine devam edeceğini öngörebiliriz. Piyasanın yılsonu enflasyonuyla ilgili beklentileri temmuz verilerinin beklentilere paralel açıklanması halinde revize edilecek gibi duruyor.

YILSONU TÜFE BEKLENTİSİ YÜKSELDİ

Merkez Bankası piyasa katılımcıları anketinde yıl sonu enflasyon tahmini şu şekilde: Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 38,55 iken, bu anket döneminde yüzde 43,82 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 30,65 iken, bu anket döneminde yüzde 33,21 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 18,12 ve yüzde 19,04 olarak gerçekleşmiştir.

HAFİZE GAYE ERKAN İLE İLK TANIŞMA ANLAMINA GELECEK

Rapor sunumu, piyasa için Hafize Gaye Erkan ile ilk tanışma anlamına gelecek. Merkez Bankası Başkanı’nın ekonomik aktörler üzerinde bırakacağı izlenim, raporun içeriğinden dahi daha belirleyici olacaktır. Hedeflerin tutarlılığı ikincil mesele olarak kalacaktır. Yalnız bu noktada hangi değerlerin hedeflendiğinden çok, hangi aralıkta dengelenme beklendiği kanaatlere referans olarak görülecektir. Yani ekonomi yönetimi enflasyon üzerinde tam kontrol gücüne ne zaman sahip olacak, sorusuna verilecek makul cevap aranacaktır.

 

Önceki dönemde para politikası tercihlerine iktisadi aktörlerin verdiği aleyhte tepkiler karşısında güçlenen enflasyonist etkilere karşı maliye politikası aktif kullanıldı. Fakat kullanımı, teorideki kabullerden farklıydı. Maliye politikasının o dönemde enflasyonla mücadeledeki rolü, daha çok alt-orta gelir grubunu enflasyonist etkiler karşısında güçlü tutmaya dönüktü.

Enflasyon raporunda hedeften çok hedefe nasıl gidileceğine (para-maliye politikası dengesi) ve bu sürecin güvenliğinin (liralaşma) nasıl sağlanacağına dair notlar piyasa için önemli olacak.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler