Ekonomi
ANALİZ: Türkiye yarınını nasıl kaybetti?
Türkiye OECD ülkeleri içinde ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranında yüzde 28.8 ile açık ara ilk sırada. OECD ortalaması…
Türkiye OECD ülkeleri içinde ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranında yüzde 28.8 ile açık ara ilk sırada. OECD ortalaması yüzde 12.8.
Mart TUIK istihdam raporuna göre, genç işsizliği Mart-Mart 2020-2021 döneminde %22.9’dan %24.3’e fırladı.
Sayısız ankete göe, gençlerin çoğunluğu artık Türkiye’den umudunu kesiyor. Bunun ilk nedeni ekonominin onlara kaliteli işler vadetmemesi değil, demokrasi eksikliği ve faşizan baskı yüzünden boğuluyorlar.
Ancak, ekonomide bir türlü yüksek katma değerli üretime geçiş yapılamaması da üniversite mezunu işsizler ordusu doğuruyor.
BBC Türkçe 19 Mayıs yıldönümünde şunları yazdı:
“Türkiye, bir 19 Mayıs’ı daha pandemide geçiriyor. Kutlamaların ve bir araya gelinerek yapılacak etkinliklerin kısıtlandığı bu günde, gençlerin en büyük sorunlarından biri işsizlik.
“Gönül ister ki ülkede bir değerimiz olsun, biz de bir şeyler katalım. Birçok ülkede ‘gelecek onların’ diye gençlere çok önem verilir ama bizim ülkemizde bu olmuyor” diyen 19 yaşındaki Emre de, ülkedeki işsiz gençlerden biri…
Konya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden iki sene önce mezun olan Emre, çocukluğundan beri çok sevdiği ve “bu bölümü okursan işsiz kalmazsın” denilen bilgisayar programcılığı veri tabanı bölümünü bitirdi. “Temmuz 2019’dan beri iş arıyorum. Mülakatlara gidiyorum, sanki çaycı alacak gibi çağırıyorlar beni. İş öğretiyoruz adı altında asgari ücretten düşük, komik rakamlar teklif ediyorlar. Köle olarak çalış diyorlar resmen bana. İnsanın gururu kırılıyor” diyor.
Türkiye’de son bir yılda lise ve dengi okullardan mezun kişilerin oranı yüzde 20,8’di. 2019’da lise mezunu işsizlerin oranı ise yüzde 15,8’di”.
Bu gerçekler artık iktidara yakın duran düşünürler tarafından da kabul görüyor. Yeni Şafak gazetesi yazarı Turgay Polat, “Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı son 1 yılda yüzde 28.3’e ulaşırken, gençler maalesef yurtdışında yaşamanın hayalini kuruyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye, AB ve OECD’nin en yüksek genç işsizlik oranlarından birine sahip. Bu durum beyin göçünü tetikliyor. Peki bu durumu nasıl okumak lazım; bu durumu büyük oranda ülkemizin yaşadığı sorunlara bağlayabiliriz ama bir tarafında da dünyada yaşanan büyük değişime yani diplomalı gençler yaratmak yerine “yetkinlik ve beceri” sahibi gençler yaratma değişimine uyum sağlayamamanın etkisini de kabul etmek lazım. Kısaca her yıl liselerden mezun ettiğimiz 1 milyon, üniversiteden mezun ettiğimiz 800 bin gence bir kağıt (diploma) vermek yerine onlara yapabilecekleri bir beceri kazandıramazsak maalesef bu sorun daha da derinleşecektir.”
“OECD raporunda Türkiye’de gençlerin eğitiminde 1 yıllık artışın, yurtdışında yaşama isteğini yüzde 24 yükselttiği vurgulandı. Yurtdışında yaşamak isteyen gençlerin oranı araştırmalarda yüzde 76’ları buluyor.
Bizim de yeni Aziz Sancar’lara, Uğur Şahin’lere, Gökhan Hotamışlıgil’e, Daron Acemoğlu’na daha ismini sayamayacağım binlerce insana dünyanın her yerinde ihtiyacımız var. Yeter ki bu isimlerle çalışmayı, onların ülkelerine hizmet etmelerine olanak yaratacak organizasyonu kuralım. İnanın hepsi ülkesi için yanıp tutuşan insanlar ama biz devlet olarak onlardan ne kadar faydalanıyoruz orası tartışılır.”
Beştepe rejimi yarattığı nesiller-ötesi kabusu kavrayamıyor bile. Bugünün işsiz gençleri, bütçeye yük oldukları gibi, sosyal güvenlik primi de ödemedikleri için, SG Sistemi’nin açıklarını artırıyor. Bu ve bundan sonraki nesli yüksek ücretli işlerde istihdam edemezsek, emekli maaşlarını tamamen vergilerden ödeyeceğiz. Çünkü, Türkiye nüfusu hızla yaşlanırken, bizim gençleri istihdam etme oranımız bir türlü yükselmiyor.
Yükselmesine de imkan yok. Covi-19 salgını bitince yeni teknolojilerin emek ihtiyacını eskiye nazaran çok daha hızlı azalttığını göreceğiz. Bu gelecekte, ortalama eğitimi 9cu sınıf olan, üniversiteyi de boş amfilerde geçiren gencimiz nasıl iş bulacak?
FÖŞ anlattı: Bu Ekonomi Niye Hala Batmadı Ya?
Yağız Kutay Işık: Müjde! Avrupa’nın Çin’i olduk
Prof. Dr. Öner Günçavdı: “Türkiye’nin kapsayıcı bir sanayi politikası hiçbir zaman olmadı”