Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Prof. Hayri Kozanoğlu: Yeni Washington uzlaşması ve dünya

Prof. Hayri Kozanoğlu Birgün’deki köşe yazısında Yeni Washington Uzlaşması’nı anlatıyor. Çin’i tecrit etmeyi amaçlayan yeni ekonomi düzeninde ana hatların  aşırıya…

Prof. Hayri Kozanoğlu: Yeni Washington uzlaşması ve dünya

Prof. Hayri Kozanoğlu Birgün’deki köşe yazısında Yeni Washington Uzlaşması’nı anlatıyor. Çin’i tecrit etmeyi amaçlayan yeni ekonomi düzeninde ana hatların  aşırıya giden neoliberal uygulamalara karşı da 2. Dünya Savaşı sonrası gibi Refah Devleti’ne göz kırpan yeniden bölüşümcü politikalara yöneleceğini söylüyor. Yazısından bir parçayı aktarıyoruz:

Hatırlanırsa iki yıl önce görevi devralmasından bu yana Biden yönetimi Çin’in teknoloji sektörünü hedef tahtasına oturttu, yarı iletkenlerin ihracatının sıkı kontrol altına alınmasından, çok sayıda Çin şirketinin kara listeye dahil edilmesine kadar çok sayıda hasmane önlem uyguladı. Sullivan ihracat kontrollerinin milli güvenlik kaygısıyla uygulandığını, askeri dengeleri ilgilendiren konularla sınırlı olduğunu, gıda güvenliği ve iklim değişikliği gündemlerinde işbirliğine açık olduklarını söyledi.

Sullivan’ın sunuşunun iç politikaya yönelik boyutları da var. Trump’ın “Önce Amerika” sloganıyla küresel rekabet süreçlerinde işini kaybeden veya konum yitiren mavi yakalıların desteğini almasına karşı da, bir karşı hamle olarak sanayi politikaları açılımını içeriyor.

Aslında Çin’in 2015 yılında sübvansiyonlarla ve kamu işletmeleriyle “Çin malı 2025” başlıklı 10 yıllık bir teknoloji atılımı başlatması ABD’yi harekete geçirdi. ABD işe çelik ve alüminyum sanayilerinde korumacılıkla başladı. Daha sonra CHIPS Yasası ve Enflasyon Azaltma Yasası ile, “reshoring” adı verilen üretimin yarı iletken ve elektrikli araçlarda içeriye taşınması inisiyatiflerini geliştirdi. Bir bakıma yıllar sonra “sanayileşme politikaları” anlayışını benimsedi.

MODERN ARZ YÖNLÜ EKONOMİ

Yeni Washington Uzlaşması’nı analiz eden Marksist iktisatçı Michael Roberts, bu açılımın modern arz yönlü ekonomi olarak adlandırılabileceğini söylüyor. Arz yönlü ekonomi, hükümet müdahaleleri olmaksızın para ve maliye politikalarıyla toplam talebin yönetilebileceğini öne sürer. Şirketler vergi indirimleriyle motive olacak, verimliliği artırıcı hamleler yapacaktır. Emekçilere de yeni istihdam olanaklarıyla bunun meyvelerinden yararlanmak kalacaktır. Yani işçilere akmasa da damlayacaktır.

Modern arz yönlü ekonominin sözcüsü Hazine Bakanı Janet Yellen’a göre, yeni yaklaşım emek arzını, insan sermayesini, kamunun altyapı yatırımlarını, Ar-Ge’yi, sürdürülebilir çevre yatırımlarını önemsiyor. Bu alanlara odaklanmak, ekonomik büyümeyi hızlandırmak ve uzun dönemli yapısal bir sorun olan eşitsizlikleri azaltmak açısından yaşamsal önem taşıyor. İşte bu amaçlara da sanayiye hükümet sübvansiyonlarıyla ulaşılacaktır. Böylelikle gelir ve servet dağılımı bozukluklarının da törpülenmesi sağlanacaktır. (Michael Roberts, Modern supply-side economics and the New Washingthon Consensus )

Özetle, Yeni Washington Uzlaşması bir yandan Çin’i tecrit etmeyi amaçlarken; öte yandan, aşırıya giden neoliberal uygulamalara karşı Amerikan ekonomisinde 2. Dünya Savaşı sonrası Refah Devleti’ne göz kırpan yeniden bölüşümcü politikalara yönelecektir. Yani Türkiye’de kutsanan Ortodoks politikalar dünyada prestijini yitirmekte, artık ABD tarafından dahi savunulamamaktadır.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler