Çetin Ünsalan: Bankacılar buluşması
12 Haziran 2023Bu haftanın en önemli randevularından birinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bankacılar buluşması olduğu gözüküyor. Rasyonelleşmeden bahseden Şimşek, bankalarla ne konuşacak, aslında yeni döneme ilişkin ipuçlarını buradan alma şansımız olacaktır.
Çünkü son zamanda mantığı aşan ve hesapsız uygulamalarla sadece vatandaş ve reel sektör tarafında değil, bankacılar nezdinde de açmazlar yaratıldı. Bir tarafta düşük faizle para verip, sonra daha yüksek marjlarla satın alma eğiliminin getirdiği fatura, öte tarafta krediye ulaşamayan bir reel sektör çelişkisi gölgesinde neler konuşulacak açıkçası merak ediliyor.
Anormalleşen göstergelerin ve iktisat dışı yaklaşımların sıkıntılara sürüklediği ekonomi içinde, bankaları nasıl kullanacağınız önemli. Onları ‘parayı bana ver’ uygulamalarıyla, bir taraftan boğup, dövizi baskılayan bir araç olarak kullanıp, diğer taraftan kaynak kullanmaya devam mı edeceğiz; yoksa ekonominin işleyişini de rasyonelleştirecek miyiz?
Tamamıyla para bulması için getirilen bir ekonomi yönetiminin tercihleri ne olacak? Bankaları para bulma aracı olarak mı kullanmayı tercih edecek; yoksa üretimi, istihdamı destekleyen bir partner olarak mı görecek?
Esasen bundan sonraki adım olan, orta vadeli program açıklanana kadar önümüzdeki ilk temel göstergelerden biri bu olacaktır. Bankalarla işbirliği içinde çalışmanın önemi büyük. Ama bankaları enstrüman olarak mı, yoksa yurtdışından kaynak getirmek için aktör olarak mı kullanacak bir yaklaşım olacak, göreceğiz.
Şayet Şimşek ve ekibi, bankalarla buluşmasında ekonomiyi normal kulvarına sokacağının, onların da bu aşamada reel sektörü destekleyecek ürünler üzerinde çalışmasının yollarını tartışacaksa, anlamlı hale gelir.
Ama para ihtiyacına binaen, zaten köşeye sıkıştırılmış ve CDS’ler, KKM gibi noktalar üzerinden baskılanmış, döviz alım satımlarında eli kolu bağlanmış bir bankacılık sisteminin devamını tercih edeceksek ya da tamamen bankacılık üzerinden reel sektörü unutarak bir sohbet yapacaksak, önümüzdeki süreçte işimiz var demektir.
Türkiye ekonomisinin gerçekten bir toparlanmaya ihtiyacı var. Bunun yol haritası oluşturulurken taraflarla görüşmenin ve güven vermenin de önemli olduğunu düşünüyorum. Bence Şimşek bu görüşmenin ardından reel sektör mensuplarıyla da bir araya gelecektir.
Ayrı ayrı görüşüldükten sonra ise yapılması gereken bellidir. Aklı başında, ayağı yere basan bir ekonomik program hazırlayıp, istihdamı, üretimi esas alıp, büyümeyi değil, kalkınmayı öncelik meselesi haline getirip bir yol haritası oluşturulmalıdır.
Ardından da ayrı ayrı görüşülen taraflarla bir araya gelip, bir yolculuğa beraber çıkmak adına diyalog geliştirmek, şeffaf bir biçimde bilgi vererek yolculuk etmek gerekir. Herkesi dinleyip, kendi başına yola çıkan bir ekonomi yönetiminin başarılı olma şansı yok.
Bu noktada ya hep birlikte, ortak hedeflere yürünecek ya da tek tek düşen kalelere şahit olacağız. Çünkü yaz zor, kış çetin geliyor.