Borsa
Piyasalar Pazartesi Gününe Odaklandı…Pazartesi Sabahı Ne Olacak?
Seçim öncesi yaşanan gelişmeler piyasalarda fırtına estirdi. Uzmanlar iktidara kim gelirse gelsin yeni bir para politikasına ihtiyaç duyulduğunu dile getiriyor.…
Seçim öncesi yaşanan gelişmeler piyasalarda fırtına estirdi. Uzmanlar iktidara kim gelirse gelsin yeni bir para politikasına ihtiyaç duyulduğunu dile getiriyor.
Bugün Türkiye çok önemli bir karar verecek.
SEÇİM öncesinde son haftayı hareketli geçiren piyasalar, pazartesi gününe odaklandı. Sandıktan kim çıkarsa çıksın, para politikalarında yeni bir dönem başlayacağına yönelik beklentiler, hafta boyunca piyasaların dalgalanmasına neden olurken, Kapalıçarşı’daki tabelalarda dolar 23.48 liraya kadar yükseldi.
Borsa İstanbul’a ise seçim sonrasına ilişkin artan beklentilerle yabancı girişleri damga vurdu. Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 8.9 yükseldi. Borsadaki rallinin lokomotifi olan bankacılık endeksi ise haftayı yüzde 26’yı aşan yükselişle tamamladı.
Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi ile başlayan hareketlilik seçim öncesi son işlem gününde de devam etti.
Türkiye’nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak adlandırılan beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS), 5 ay sonra ilk kez önceki gün 500 puanın altına geriledi.
Son 3-4 güne kadar seçimlerin ikinci tura kalacağı düşüncesi ağır basması borsaya kan kaybettirmişti. Bunu Ziraat Bankası’nın Türkiye Varlık Fonu destekli alımları da engelleyemedi.
İKİLİ KUR DAMGA VURDU
ABD’li yatırım bankaları, seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte yeni dönemde doların güç kazanacağına, buna karşı TL’nin kısa vadede değer kaybına uğrayacağına kesin gözüyle bakıyor. Orta vadede ise TL’nin kaderini para politikalarının nasıl şekilleneceği belirleyecek.
Merkez Bankası’nın uyguladığı para politikasında ısrarını sürdürmesinin olanaksız hale geldiğine işaret eden uzmanlar, iktidara kim gelirse gelsin yeni bir para politikasına ihtiyaç duyulduğunu dile getiriyor.
Bir süredir, seçim stresi ile döviz kurlarında ciddi bir enerji birikimi olduğuna işaret eden ekonomistler, bu durumun seçim sürecinde ikili kurun belirgin şekilde ortaya çıkmasıyla kendini gösterdiğine işaret etti. Döviz piyasalarında bankalar arası piyasalarda alım-satım makasının yüzde 9 seviyelerine çıkması ile para piyasalarının nabzı Kapalıçarşı’da atmaya başlarken, analistler pazartesi günü için “kırmızı pazartesi olacak” yorumu yapıyor.
Gram altın çarşıda 1.500 lira sınırında
Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar gram altının satış fiyatı bu hafta yüzde 0.72 değer kazancıyla 1.267 liraya yükseldi. Ancak, altında da ikili fiyatlama hafta ağırlığını hissettirdi. Artan talebin etkisiyle Kapalıçarşı’da fiziki gram altının fiyatı 1.480 liradan haftayı tamamladı. Böylece altın fiyatlarında 213 liralık bir makas oluşmuş oldu.
İKİNCİ TUR DÜŞÜŞ GETİRİR
Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre de 15 Mayıs Pazartesi sabahını öngörmenin zor olduğunu düşünüyor. Ancak dolar/TL’de bir gevşeme beklemediğini belirten Cibre, “Seçim sonuçlarının doğuracağı sonuçları bilmiyoruz. Ancak ikinci tura kaldığı ortamda Borsa’da ciddi düşüş bekliyorum. Birinci turda bitmiş, muhalefetin kazandığı, yumuşak bir geçişin yaşandığı ortamda ilk etapta yukarı hareketle daha sonra da doların hareketine bağlı olarak yine hareketliliğin devamını bekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Yabancı yatırımcının her halükarda doların yukarı hareket etmesini bekleyeceğini söyleyen Cibre, “Yabancı yatırımcı TL’nin makul değere gelmesini bekleyecektir. Hızla gelmesini beklemek doğru değil. Haziran ortasından itibaren doların gerekli noktaya geldiğini varsayarsak o noktadan itibaren yabancı yatırımcı da yavaş yavaş gelecektir. Ancak bizim şöyle de bir durumumuz var. Yatırım yapılabilir notumuz çok düşük olduğu için her fonun da istediği gibi hareket etmesi mümkün değil. Çerçeve sözleşmeleri nedeniyle yatırım notu beklemek zorunda olanlar da var” şeklinde konuştu. “Tüm piyasalar şu an muhalefetin kazandığını fiyatlıyor” diyen Cibre, özellikle muhalefete yakın olan şirketlerdeki hareketliliğe dikkat çekti. En çok işlem gören hisse senetlerinin başında İş Bankası, Koç Holding, Yapı ve Kredi Bankası ve TÜPRAŞ yer aldı. Son haftalarda döviz kuru üzerinde Merkez Bankası’nın ciddi müdahalesinin söz konusu olduğunu belirten Cibre, “Pazartesi günü bu müdahalenin son bulacağını düşünüyorum. Hükümetin yaptığı açıklamalar da yatırımcıyı korkutuyor. ‘Seçimler darbedir’ gibi açıklamalar da korkutucu olduğu için pazartesiyi öngörmek de zor” dedi.
15 Mayıs’ta ne olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçilirse şu ana kadar uyguladığı tüm politikaları aynen devam ettireceğini söyledi.
Şu an kamuoyu anketleri Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesiyle birlikte Kemal Bey’in seçileceğini işaret ediyor.
Peki Kemal Bey’in seçilmesi halinde Pazartesi günü itibarıyla piyasalarda ne olacak?
Ekonomist Remzi Özdemir’e göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun sandıktan çıkması halinde borsada yükselişin devam edecek.
Özdemir, köşesinde yazdığı yazıda şöyle devam ediyor;
“Gelelim en önemli soruya, Kılıçdaroğlu’nun seçileceğine kesin gözüyle bakan ve onu satın alan piyasa neden dövizi satmadı yani tam tersi, dolar neden yükseldi
Bunun nedeni çok açık, Pazartesi sandıktan hangi parti çıkarsa çıksın, kasası -70 milyar dolara ulaşan bir Merkez Bankası bulacak.
Kur korumalı hesabın dağ gibi problemini çözmek zorunda kalacaklar.
40 milyar dolara yakın cari açığı kucaklarında bulacaklar.
İşte dövizin düşmeme nedeni bu. Belki Kılıçdaroğlu ve ekibi bu konuda bir hazırlık yapmıştır ancak bu ülkeye döviz girişi en erken 2-3 ayda olacak, yani elin yabancı yatırımcısı Kılıçdaroğlu seçildi diye hemen Türkiye’ye 100 milyar dolar sokmayacak. İşte bu da şu anda had safhaya ulaşan dolar kıtlığının devam edeceğini gösteriyor.
Kılıçdaroğlu ve ekonomi yönetimi Ortodoks bir ekonomi politikası benimseyecek. Bu şu anlama geliyor:
Faizleri yükseltecekler. Faizleri yükseltmeleri enflasyonu düşürecek ancak diğer taraftan piyasanın da durmasına neden olacak!
Bunun için mutlak suretle faiz artışını kademeli olarak yapacaklar. Mutlaka enflasyon seviyesine getirecekler bir yandan da Türkiye’ye portföy ve direkt yatırımı çekmeye çalışacaklar.
Türkiye’nin acil olarak 100 milyar dolara ihtiyacı var!
Bunu buldukları zaman Türkiye yeniden nefes alabilen, hayata dönen bir ülke olacaktır.
Pazartesi olası bir Millet İttifakı iktidarıyla birlikte, Türkiye’nin yeniden nefes alma şansı doğacak.
Ülkemiz için hayırlı bir seçim olsun inşallah.”