Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ:  Cari hesap derin bir açık pozisyonunda ve rekora yakın…

Cari işlemler açığı Şubat ayında beklenenin daha üzerinde 8,78 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu şekilde cari açık Ocak’taki revize edilmiş…

ANALİZ:  Cari hesap derin bir açık pozisyonunda ve rekora yakın…

Cari işlemler açığı Şubat ayında beklenenin daha üzerinde 8,78 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu şekilde cari açık Ocak’taki revize edilmiş 10 milyar dolar rekor açıktan gerilerken, Şubat 2022’deki 5,3 milyar dolarlık açık pozisyonundan genişlemiş oldu.  Ocak-Şubat cari hesap açığı 18,8 milyar dolar oldu (Ocak-Şubat 2022: 12,2 milyar dolar). Böylece on iki aylık cari açık Şubat 2023’te 51,9 milyar dolardan 55,4 milyar dolara yükseldi.

Cari işlemler açığında, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 10,4 milyar dolar gerçekleşerek belirleyici etkiyi yaptığını gözlemliyoruz. Hizmet sektörü ise, çoğunlukla turizm gelirlerinden kaynaklanan 2,3 milyar dolarlık fazla verdi. Dış ticaret açığında halen yüksek ithalat artışı önemli bir rol oynamakta, nitekim Şubat ayında da 29 milyar dolarlık bir ithalat gerçekleşmesi söz konusudur. Şubat 2022’deki 26,2 milyar dolarlık ithalat ile karşılaştırıldığında, düşen enerji fiyatlarına rağmen bu alanda yüksek standartlar sürmektedir. Geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’ya savaşının enerji fiyatlarını yükseltmesi etkisi ve ihracatın da ithalatı bu ortamda yakalayamaması durumu varken,  geçen yıl %85,5 seviyesini gören enflasyondan sonra altın ithalatı da sürükleyici bir güç olmaya başladı. Depremlerden sonra altın ithalatını sınırlandırmaya yönelik bazı düzenlemeler gelmekle beraber, Şubat ayında parasal olmayan net altın ithalatının 3,8 milyar dolar olarak gerçekleştiği görüldü.

Finansman tarafında Kasım ayında net DYY girişi 505 milyon dolar, portföy yatırımında 240 milyon dolarlık net giriş oldu. Hisse senetlerinde net satış 185 milyon dolar olurken, borçlanma araçlarında ise 14 milyon dolarlık net alım yapılmıştır. Ocak ayında çıkışların kaydedilmesinden sonra, net hata ve noksan yaklaşık 1 milyar dolarlık bir giriş gördü. Bu durum cari açığı finanse etmek için rezervleri üzerindeki baskıyı teoride hafifletse de, Merkez bankası rezervleri Şubat ayında 4,7 milyar dolar azaldı. Net hata ve noksandan gelen girişler 2022’de cari açık finansmanında normalden daha büyük bir etki gösterdi.

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Mart ayı dış ticaret verileri ihracatın geçen yıla göre %4,4 artarak 23,6 milyar dolara çıktığını, dış ticaret açığının ise 8,6 milyar dolar seviyelerinde gerçekleştiğini ortaya koymuştu. İhracatın yeniden dirençli duruma geçmesi dış ticaret açığındaki genişlemeyi yavaşlatabilir, ancak seçim ve deprem etkisiyle beraber Şubat ayından sonra da cari açıktaki artış devam edebilir görünüyor. Yüksek enflasyon ortamının getirdiği talep etkisi ithalat tarafındaki olumsuz baskının devam etmesine neden olmakta, bu nedenle de cari açık yüksek bir artış göstermektedir.

Ekonomik model, normalde lirayı zayıf tutarak ihracat artışı kanalıyla cari fazla yaratmak üzerine kurulu ancak başta enerji fiyatları, daha sonra da artan enflasyon ve düşük faizin getirdiği fazla tüketim cari açığın derinleşmesine neden olmakta. Son dönemde enflasyonu kontrol etmek için lira stabil tutulmaya çalışırken, gerçek piyasa değerinden uzaklaşan bir yerel para birimi ihracat mallarında fiyat belirlemeyi zorlaştırmakta. Bu nedenle ihracat yeni bir kırılganlık unsuru olarak döviz kuru seviyesi ile de karşı karşıya kalmaktadır. Şu an stabil olan kura rağmen, genel beklenti seçimlerden sonra ciddi bir kur yükselişi olabileceği yönünde. Bu nedenle forward fiyatlar ile de makas artmaktadır.

Enflasyon konusundaki beklentimiz sene sonunda %50,4, ki bu da Merkez bankasının hedefinin 10 katı kadar. Seçime kadarki statüko büyüme ve tüketim orjinli olarak devam edeceğinden, enflasyon ve cari açık için Mart-Mayıs döneminde bu olumsuz kompozisyon devam edebilir.

 

Kaynak:  Dinamik Menkul Değerler Araştırma notu

 

BAKMADAN GEÇME

  • Yumurtada ihracat alarmı: Fon artışı pazar kaybı getiriyor

    Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye'nin sofralık ve damızlık yumurtada 2025 yılı için 500 milyon dolarlık ihracat hedefini tutturabilmesi için fon kesintisinin derhal kaldırılması gerektiğini belirtti. Girit, kısa vadeli politikalardan kaynaklanan pazar kayıplarına karşı uyardı.

  • Mehmet Şimşek’in 41 milyar dolar beklentisi: Gerçekçi mi, zor mu? Emrah Lafçı anlattı

    Türkiye ekonomisinin son dönemdeki performansı, içeride ve dışarıda yoğun tartışmaların odağında. Döviz rezervlerinden faiz politikalarına, finansman stratejilerinden yatırım beklentilerine kadar pek çok konuda ciddi eleştiriler yapılıyor. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı 41 milyar dolarlık proje finansmanı hedefi, mevcut ekonomik tabloyla yan yana koyulduğunda önemli soru işaretlerini beraberinde getirdi.  CNBC-e canlı yayınında konuşan Ekonomist Emrah Lafçı, Mehmet Şimşek'in beklentileri gerçekleşebilir mi, sorusuna cevap verdi.

  • Şubatta enerji tablomuz: Doğal gazda artış, petrolde durağanlık

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Türkiye'nin doğal gaz ithalatı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre artış kaydederken, petrol ithalatında ise sınırlı bir düşüş yaşandı.

  • Altın ve petrolde teknik göstergeler alarm veriyor!

    ABD-Çin ticaret gerginliğinin azalması altını zayıflatırken, petrol fiyatları arz fazlası endişeleriyle sınırlı kalıyor. ABD endeks vadeli işlemleri ise yoğun bilanço haftası öncesi düşüşte.

  • Commerzbank’tan uyarı: Türk lirası kötüleşmeye devam ediyor!

    Commerzbank analisti Tatha Ghose, TCMB'nin faiz artırmasına rağmen Türk lirasının değer kaybetmeye devam ettiğini belirterek, Merkez Bankası'nın politikalarını yeniden gözden geçirmesinin kredibilitesine zarar verebileceği uyarısında bulundu.

  • Intel, çalışan sayısını azaltırken haftada 4 gün ofise dönüş uygulamasına geçiyor

    Intel, 1 Eylül’den itibaren haftada 4 gün ofise dönüş zorunluluğunu getiriyor. CEO Lip-Bu Tan’ın liderliğindeki bu adım, üretkenliği artırmayı ve şirket içindeki bağları güçlendirmeyi amaçlıyor. Şirket ayrıca iş gücünde önemli kesintilere giderek, operasyonel ve sermaye harcamalarını azaltmayı hedefliyor.

  • İklim değişikliği fındık tarımını tehdit ediyor!

    Düzce Üniversitesi Fındık Araştırma ve Uygulama Merkezi (DÜFAM), iklim değişikliğinin fındık tarımına etkilerini ele alan kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırma, sıcaklık artışı ve yağış düzensizliklerinin fındık üretimini nasıl tehdit edebileceğini ortaya koydu.

  • Merkez Bankası’ndan faiz hesaplamasında yeni dönem!

    TCMB, zorunlu karşılıklara ödenen faizin hesaplamasında politika faizi yerine ağırlıklı ortalama fonlama faizini esas almaya başladı. Yeni yöntemle ödenecek faiz oranı yaklaşık üç puan arttı.

  • Otomotiv satış sonrası pazarı 2025’e durgun başladı

    OSS Derneği’nin anketine göre, yılın ilk çeyreğinde otomotiv satış sonrası pazarı dolar bazında ortalama yüzde 2,57 küçüldü. Sektör, ikinci çeyrekten de toparlanma beklemiyor.

  • Fenerbahçe’nin borcu 19 milyar TL’ye ulaştı!

    Fenerbahçe Denetim Kurulu, kulübün borç ve gelir tablosunu açıkladı. 19 milyar 20 milyon TL'yi bulan borca karşın, yönetim güçlü adımlar attıklarını vurguladı.

  • Fırtına öncesi sessizlik: Türkiye’den Dünya’ya riskler tırmanıyor

    Türkiye’de rezervler hızla erirken, dövize talep artıyor; siyasi belirsizlikler yatırımcı güvenini sarsıyor. Küresel sahnede ise Trump’ın agresif hamleleri, Asya’daki jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşları risk iştahını azaltıyor. Piyasalar temkinli, belirsizlik ise giderek büyüyor.

  • Çağrı Sarıkaya:  Yatırımlar güç kaybediyor, enflasyonda iyileşme yok

    TCMB İktisadi Yönelim Anketi, ekonomik görünüme dair oldukça zengin bir içerik sunan, ancak piyasa değerlendirmelerinde az yer bulan, çok değerli bir kaynak. Nisan ayı sonuçlarını değerlendirmekte fayda var

  • Stephen Roach: Yeni Bir Stagflasyon Dalgası mı Geliyor?

    Pandemi döneminde yaşanan tedarik zinciri aksaklıkları, bugün küresel ticarette yaşanan köklü değişimlerle karşılaştırıldığında adeta önemsiz kalıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın merkez bankası bağımsızlığına yönelik saldırıları ve zayıf dolar yanlısı politikaları ile birleşince, dünya ekonomisi uzun süreli bir stagflasyon süreciyle karşı karşıya kalabilir.

Benzer Haberler