Döviz
Xinhua: Uzmanlara göre TL seçimden sonra değer yitirecek
Uzmanlar, Mayıs ayındaki genel seçimlerden sonra Türk lirasının zayıflamaya devam edebileceğini söylüyor… Türkiye’nin genişleyen dış açıkları, Merkez Bankası rezervlerindeki…
Uzmanlar, Mayıs ayındaki genel seçimlerden sonra Türk lirasının zayıflamaya devam edebileceğini söylüyor…
Türkiye’nin genişleyen dış açıkları, Merkez Bankası rezervlerindeki istikrarlı kanama ve Banka ile bankacılık düzenleyici kurumu BDDK’nın örtülü sermaye kontrollerine varan günlük düzenleyici müdahaleleri, yaygın olarak mevcut dolar/TL seviyesinin (19,20) yapay olduğu ve seçimlerden sonra radikal bir şekilde değişmesi gerekeceği izlenimini yarattı.
Hafta sonu, Xinhua bir haberde tartışmayı yeniden ele aldı: “Türk iktisatçılar, liranın, ithalata dayalı ekonomisi nedeniyle artan cari açıkla boğuşurken, büyük para birimleri karşısında zayıflamaya devam edebileceği uyarısında bulundu.”
Türk ekonomistler TL’nin düşüş tahmininde yalnız değiller, yakın tarihli bir raporda, Bank of America Gelişen Ekonomiler ekibi de yerel para biriminin aşırı değerlendiğini tespit etti:
“Fiili cari dengenin uzun vadeli normları ile karşılaştırmasından gerçeğe uygun değerleri ölçen Pusula modelimiz, USDTRY’nin gerçeğe uygun değerinin 24 civarında olduğunu gösteriyor.
Bu, USDTRY’nin daha da yükselebileceğini gösteriyor, çünkü döviz kurları genellikle gerçeğe uygun değerlerin üzerine çıkıyor…”
Xinhua şu yorumu yapıyor: “Geçtiğimiz haftalarda lira yeniden baskı altına girdi ve birkaç aylık istikrarın ardından 9 Mart’ta ABD doları karşısında 19’luk yeni bir rekor seviyeye düştü.
ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Mart ayı başında Türkiye’de seçimler öncesinde döviz piyasasında dalgalanma olasılığına ilişkin bir uyarı yayınladı”.
Lira, 2022’nin başından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 70 değer kaybetti. COVID-19 salgını, artan küresel petrol fiyatları, Türkiye’nin mal ve hizmet ticaretindeki artan dengesizliğinin cari açığa yansımasıyla birleşerek, ülke ekonomisini kur şoklarına hassas kılıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası geçtiğimiz yıl döviz rezervlerini kullanarak lirayı desteklemek için döviz piyasasına düzenli müdahalelerde bulundu, ancak bu yıl döviz talebiyle baş etmek çok daha zorlu olacak.
6 Şubat’ta Türkiye’nin güneyini vuran ikiz depremlerin ekonomik maliyetinin 104 milyar dolar civarında olduğu ve ekonomiye çok ağır bir yük getirdiği tahmin ediliyor.
İstanbul Dinamik Yatırım Menkul Kıymetler baş ekonomisti Enver Erkan, geçtiğimiz günlerde Xinhua’ya verdiği demeçte, “Depremlerin finansman giderlerini karşılamak için FX girişi gerekecek ve cari açık genişlerse de, daha fazla yabancı sermayeye ihtiyaç olacak.”
İyi haber şu ki, bu ayın başlarında Suudi Arabistan, Türkiye ile yakın zamanda yapılan diplomatik uzlaşmaya uygun olarak Türk merkez bankasına 5 milyar ABD doları yatırmayı kabul etti.
Türk basınında çıkan haberlere göre Ankara, seçimler öncesinde diğer petrol zengini Körfez ülkelerinden yeniden inşa çabaları için daha fazla fon alabilir.
İstanbul merkezli bir ekonomist ve döviz analisti olan İslam Memiş, geçen hafta sonu Türk çevrimiçi kanalı TV100’de yayınlanan bir makalesinde, liranın önümüzdeki altı ay içinde dolar başına yaklaşık 24’e düşebileceğini söyledi.
Erkan, “Seçimlerden sonra kim iktidara gelirse gelsin, döviz piyasasında dalgalanma bekliyoruz” dedi.
Bir diğer iktisatçı ve akademisyen Mustafa Durmuş da YouTube kanalında ekledi, “Bugünlerde hem faizler hem de döviz kurları suni olarak baskılanıyor. Seçimden sonra hükümet hangi blok olursa olsun kur ve faizler kaçınılmaz olarak yükselecek ve ekonomik sorunlar devam edecek.”
Türkiye, geçen ay 50.000’den fazla insanın ölümüne ve milyonları evsiz bırakmasına neden olan, ülkenin gelmiş geçmiş en kötü doğal afetinin ardından kritik genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşıyor.
Görevdeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başlıca rakibi Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı ve altı partiden oluşan bir ittifakın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı beş yıllık yeni bir dönem için yarışıyor.
14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda hiçbir aday yüzde 50 + 1’den fazla oy alamazsa, 28 Mayıs’ta ikinci tur oylama yapılacak.
Anketlere göre kıyasıya bir yarış olacak. Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde, Ekim’de yüzde 85 olan ve şu anda yüzde 55’lerde seyreden yüksek enflasyonla mücadele etmek için geleneksel ekonomi ve para politikalarına geri dönmesi bekleniyor.
Erdoğan, daha yüksek büyüme ve ihracat hedefleyerek enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını düşürerek alışılmadık bir tavır aldı. Ancak politikaları, daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalan hanehalklarının zorluklarını artırdı ve popülaritesini azalttı.
Türk lider, depremin harap ettiği bölgeleri bir yıl içinde yeniden inşa etme sözü verdi. Bunun için Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in vaat ettiği mali yardımın yanı sıra uluslararası fonlar da büyük rol oynayabilir.
