Sosyal Medya

Ekonomi

Fatih Özatay: Deprem sonrası ihtiyaç analizi

Burcu Aydın Özüdoğru yıkıcı depremin etkilerini inceleyen ve politika önerileri de sunan bir rapor hazırladı. Rapor yakınlarda TEPAV internet sayfasında…

Fatih Özatay: Deprem sonrası ihtiyaç analizi

Burcu Aydın Özüdoğru yıkıcı depremin etkilerini inceleyen ve politika önerileri de sunan bir rapor hazırladı. Rapor yakınlarda TEPAV internet sayfasında yayınlandı (https://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/10547 ). Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak ve işini ve evini kaybeden insanlara gerekli sosyal desteği sağlamak için, raporda tahmin edilen finansman ihtiyacı yaklaşık 150 milyar dolar. Bunun 88 milyar doları inşaat harcamalarından kaynaklanıyor. Bu tutarı belirleyen unsurlardan biri, deprem bölgesinde yakınlarda yapılan ihalelerde belirlenen birim inşaat maliyetleri. Özellikle inşaat faaliyetleri açısından ele alındığında, bölgeyi fiziki olarak deprem öncesine döndürebilmek için ise yaklaşık beş yıllık bir süre öngörülüyor raporda. Bu süre hesaplanırken Türkiye’nin inşaat yapma kapasitesini dikkate alınıyor.

Hesaplamalar, tüm yükü kamunun üstlenmesi halinde

Bazı uzmanlar, inşaatların daha düşük maliyetle yapılabileceğini öne sürüyorlar. Diyelim ki birim maliyetler yüzde 30 daha ucuz olsun. Yine de yüksek bir finansman ihtiyacı ortaya çıkıyor: 124 milyar dolar. Bu tutarın 2022 GSYH’sine oranı yüzde 13.7. Rapordaki varsayımlara göre, toplam finansman ihtiyacının yaklaşık yüzde 60’ı ilk iki yılda yapılacak harcamalar için. İlk üç yıl dikkate alındığında ise bu oran yüzde 80’e çıkıyor. Kısacası ilk üç yılda 2022 GSYH’sinin yüzde 11’i kadar bir finansman ihtiyacı var. 21 Şubat tarihli yazımda, GSYH’nin yüzde 10’u kadar bir tutarın hepsini kamu üstlense bile, bunun ekonomideki riskleri artırmayabileceğini nedenleriyle belirtmiştim. Bir koşullaydı; ekonomide makule dönmek gerekiyordu.

GSYH’nin yüzde 10’u (ya da 11’i kadar) bir kamu harcamasının büyük oranda borçlanmayla finanse edilmesinin riskimizi artırma ihtimalinin düşük olmasının temel nedeni kamu borcunun GSYH’ye oranının çok düşük olmasıydı. Bu oran 2022 sonu itibariyle yüzde 27 düzeyinde. Hem geçmiş yıllardaki oranlarla karşılaştırıldığında hem de uluslararası düzeyde karşılaştırma yapıldığında oldukça düşük bir oran. Elbette Hazine’nin koşullu garantileri var ve ayrıca ileride yapılacak faiz artışları nedeniyle kamu bankalarına sermaye aktarımı gerekebilir. Bunlar borç oranını yükseltebilir. Ama bunlar aşırı değerlere ulaşmadığı sürece –ki makule dönülmesi halinde koşullu garantilerin devreye girmesi beklenmez, borç oranı birkaç puan yükselse de yine çok düşük bir düzeyde kalacak. Borç oranında birkaç yıla dağılmış 11 puanlık bir artışın bu nedenle önemli bir sorun yaratması beklenmez. Bu hesaplamalar, tüm yükü kamunun üstlenmesi halinde geçerli.

Ancak, neden kamu kesimi gereken tüm finansmanı iç borçlanmayla sağlasın? Birincisi, vergi gelirlerini artırmaya uğraşabilir –ki bazı vergi düzenlemeleri yapıldı bile. İkincisi, uluslararası kuruluşlardan ucuz kaynaklar kullanılabilir. Hibeler ve ucuz faizli krediler gibi. İşte burada yetkililere önemli bir sorumluluk düşüyor. Kapsamlı bir ‘ihtiyaç analizi’ yapılmasını bekliyor ve istiyor uluslararası kuruluşlar. Öyle “bize şu kadar destek olun” demekle olmuyor. Mevcut durum nasıl? Bu saptandıktan sonra, gecikmeden karşılanması gereken ihtiyaçlardan tutun, hayatı tümüyle normale döndürmek için gereken ihtiyaçlara kadar ayrıntılar olmalı analizde. İşin içme suyu ve kanalizasyon kısmı var, konut-işyeri kısmı var, altyapı var, sağlık, eğitim ve benzerleri var. Bu süreç kaç yılı bulacak? Çok farklı uzmanlık alanlarından uzmanların oturup bir an önce ayrıntılı bir çalışma yapmaları gerekiyor. Belki de yapıyorlardır; o zaman ellerini çabuk tutmalılar ve mümkün olduğunca bu tür hibeleri ve kredileri verecek kurumları ikna edecek düzeyde bir analiz olmalı yaptıkları. Bu durumda 25-30 milyar destek bulsak, finansmanın yaklaşık yüzde 25’ni dışarıdan piyasa koşullarının oldukça altında temin etmemiz mümkün olacak.

Ekonomim

BAKMADAN GEÇME

  • Allianz Trade: Ticaret savaşında belirsizliği yönetmek!

    Allianz Trade’in ”Fırtınadaki Süvariler” başlığı ile yayınladığı bu yılın ilk çeyrek Ekonomik Görünüm Raporu’nun odağında Donald Trump’ın gümrük vergileri ve ticaret savaşı var...

  • ABD-Çin ticaret savaşı nereye gidiyor?

    ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı kritik bir eşiğe ulaştı ve küresel ticareti ciddi şekilde tehdit ediyor...

  • Gram altını e-siparişten kartla aldık!

    Altın ons fiyatının rekorlar kırması talebi canlandırdı. Fiziki altın yatırımcısı e-ticaret yoluyla da altın almaya başladı. Piyasa ile en az yüzde 10 fiyat farkı olmasına rağmen, doğrudan eve teslim, kredi kartı ile alım kolaylığı ve ‘değeri artacak’ beklentisi online altına yönelimi artırdı...

  • Gedik Yatırım’dan ilk çeyrek finansal sonuç tahminleri…

    Sanayi şirketlerinde daralan talebin ve geçen seneki yüksek bazdan normalleşen marjların etkilerinin devam etmesini beklemekteyiz...

  • Altın Sertifikası, Fiziki Altına Kıyasla Primli İşlem Görüyor…

    Kasım 2022’de ihraç edilen Altın Sertifikası (ALTIN.S1), son dönemde yatırımcı talebindeki artış nedeniyle fiziki altına göre daha fazla değer kazandı...

  • Bitcoin’de hayat işaretleri, $100 bini aşabilir mi?

    Bitcoin, Nisan 2025'te 90.000 dolar seviyesini aşarak yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti. Bu yükseliş, hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar ve doların değer kaybı gibi makroekonomik faktörlerle destekleniyor. Ayrıca, spot Bitcoin ETF'lerine olan kurumsal talebin artması, fiyatların yukarı yönlü hareketini güçlendiriyor. Ama, rallinin önünde güçlü teknik dirençler var. ​

  • Dİ-EN araştırma gençlere sordu:  Hangi partiye oy vereceksiniz?

    19 Mart Protestoları Sonrası Gençleri Eğilimi’ başlıklı seçim araştırmasının sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 41.6’lık büyük çoğunluğu CHP’ye oy vereceğini söyledi. İkinci sırada ise yüzde 17.9’luk oranla AKP yer aldı. Area anketinde ise CHP’ye fark atarken, sıradaki cıumhurbaşkanlığı seçiminde Mansur Yavaş’ın da Erdoğan’a fark attığı görüldü.  

  • DİKKAT:  Altında balon fazla şişti, patlayabilir

    Altın fiyatları 2025 yılında rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doların üzerine çıktı. Bu hızlı yükseliş, yatırımcılar ve uzmanlar arasında bir finansal balon oluştuğu yönündeki endişeleri artırdı. Altının geleneksel güvenli liman algısı, bu yükselişi destekleyen temel etkenlerden biri olurken, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları gibi küresel gelişmeler bu trendi hızlandırdı. Ancak, altın fiyatları temel nedenlerden dolayı yükselmiyor.  Bir balon oluşuyor.  Balonlar da bir noktada hep patlar. 

  • IMF Nisan tahminleri:  Ticaret Savaşları global büyümeyi frenleyecek, enflasyona fazla etki yok

    IMF'nin son raporuna göre, dünya ekonomisi son 80 yılın en büyük dönüşüm süreçlerinden birine girdi. ABD’nin art arda gelen gümrük tarifesi açıklamaları, küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde etkilerken, bu gelişmeler büyüme beklentilerini düşürüyor ve finansal piyasaları sarsıyor. Öte yanda, enflasyon tahmini çok az değişti

  • ALTINS1 ile gram altın makasında tehlikeli tırmanış! “Yüzde 17 fark alarm zilidir”

    Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTINS1) ile piyasa fiyatları arasındaki fark rekor seviyeye ulaştı. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ciddi uyarılarda peş peşe geldi. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz,"Fiziki altın daha güvenli bir liman olabilir" uyarısında bulundu.

  • Kuaför, cafe ve market sahipleri dikkat! Çaldığınız müzikle hapse girebilirsiniz

    Kuaför, kafe ve market gibi işletmeler artık mekanlarında çaldıkları müzik için yıllık metrekare başına 6 bin TL telif ücreti ödemek zorunda kalacak. MESAM tarafından gönderilen ihtarnamelerde, ödemeyen işletmeler için lisans bedelinin üç katı tazminat, banka hesaplarına haciz ve 1 ila 5 yıl arası hapis cezası gündemde.

  • Borsa yatırımcısı dikkat! Takas tarihlerine bayram ayarı

    Borsada takas tarihlerine bayram ayarı geldi. 23 Nisan tatiline dikkat. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı takas takvimini değiştirdi.

  • Kredi kartınız bir sabah kullanılamaz hale gelmesin! Bankalar tek tek mesaj gönderdi

    Nakit avans yoluyla döviz altın kripto alanlar dikkat. Bankalar harekete geçti. Limitiniz askıya alınabilir. Kredi kartınızla döviz, altın, kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limiti aşımı gibi işlemler nedeniyle kartınız geçici olarak kullanıma kapatılabilir.

Benzer Haberler