Dünya Ekonomisi
BETAM son çalışmasında küresel borç oranındaki artışa dikkat çekiyor
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) yayımladığı son çalışmasında küresel ekonomide hızla gündemin üst sıralarına tırmanmakta olan borç…
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) yayımladığı son çalışmasında küresel ekonomide hızla gündemin üst sıralarına tırmanmakta olan borç sorununu inceyiyor.
Küresel ekonomi gündeminde büyüme yavaşlaması gibi uzun dönemli yapısal sorunlar ile enflasyon gibi makro istikrarı tehdit eden sorunların yanı sıra borç sorunu önemli bir yer tutmaya başladı. Ancak küresel borçların izlenmesi borçların karmaşık yapısı ve veri çeşitliği nedeniyle borçlarla ilgili uluslararası karşılaştırma yapmakta hala bazı sorunlarla karşılaşılıyor. Bu araştırma notu, küresel borçların kamu ve özel ayrımında toplam ve ülke gelir gruplarına göre Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) “Küresel Borç Veri Tabanı” (Global Debt Database (GDD)) ile değerlendirilmesini hedeflemektedir. G20 ülkeleri için yapılan borç değerlendirmeleri ise Küresel Borç Veri Tabanında yer alan özel ve kamu kesimleri için hazırlanmış iki ayrı gösterge ile yapılmıştır.
Küresel olarak toplam borç (total world debt) kamu ve finansal olmayan özel borç stoklarının toplamı ile tanımlanıyor (IMF, 2022c). Borç tanımlamasında kamu kesimi (ya da sektörü) genel hükümet ve şirketler/kuruluşlar olarak ikiye ayrılıyor (IMF, 2014): Genel hükümet, merkezi ve (ülkenin idari yapısına göre eğer varsa) eyalet hükümetleri, yerel yönetimler ve başka bir yerde alt sektör olarak sınıflandırılmamışsa sosyal güvenlik fonlarından oluşuyor; şirketler ise, kamu ve özel olarak ayrılıyor. Özel şirketler özel finansal olmayan şirketler ve özel finans kuruluşları; kamu şirketleri ise mali olmayan ve kamu mali kuruluşları olarak sınıflandırılıyor (IMF, 2014).
Sonuçlar küresel borcun son yirmi yılda yaklaşık 62’den 235 Trilyon dolara yükselerek neredeyse dört kat arttığını göstermektedir. Küresel borçların seyri küreselleşmenin hızlandığı 1990’lı yılların ortalarından itibaren hem özel kesim hem de kamu kesiminde artmıştır. G20 grubu içinde yer alan yüksek gelirli ülkelerde özel borçlar daha fazla artmıştır. Gelişmekte olan G20 ülkeleri açısından ise en önemli gelişme Çin’in borçlanma davranışlarındaki değişimdir.
Özel kesim borçlanmasında Çin, gelişmiş ülkelerin düzeyini yakalamıştır. Rusya ve Türkiye özel borçlulukta kendi gelir gruplarında yer alan G20 ülkelerinin önünde yer almaktadır. Kamu borçlarında ise G20 ülkelerinin bütününde ayırıcı bir özellikten söz etmek zordur. Kamu borçlarında en yüksek artışların görüldüğü ülkeler, Arjantin, Brezilya, Güney Afrika ve Çin’dir.