Çetin Ünsalan: Parçalanmış dünyada işbirliği
10 Ocak 2023Bu sene Davos Zirvesi 16 – 20 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek ve ana temasına baktığınızda ‘parçalanmış bir dünyada işbirliği’ olarak belirlendi. Alt metinlere ve oturumlara baktığınızda ise gıdadan enerjiye kadar her alanda yeni ekonominin izlerini görüyorsunuz.
Bu şartlar altında dünya ölçeğinde bir işbirliği mümkün mü? Bugünün fotoğrafı içinde çok olası gözükmüyor. Ama yüksek borçlardan enflasyona, resesyondan iklim krizi ile mücadeleye, enerjideki farklılaşmadan teknolojiye kadar alt detayları incelediğinizde normalleşme sonrası ağız birliği yapılacağını çok net hissettiriyor.
Gelişmiş ekonomilerin genellikle kısa vadeli zamanlarda ayrıştığını, ama orta ve uzun vadede ağız birliği yaptığını biliyoruz. Bugünün paylaşım savaşları konjonktüründe yine beylik laflar edilecek ama ikili toplantılarda gelecekteki olası tarife dışı engellerin temelinin atılacağı çok belli.
Mesela Rusya Ukrayna hattında yaşananlar bittiğinde ortaya nasıl bir fotoğraf çıkacağı oturumların konusundan anlıyorsunuz. Zaten iklim krizinin, iklim ekonomisine dönüştüğü bir resim içinde, muhtemelen de her şeyin alternatifi oluşturulduğunda resmi olmayan yaptırımların dünyaya imza atacağını bugünden söylemek mümkün.
Günümüzde orta vade tanımının teknolojiyle birlikte çok kısa sürelere düştüğünü düşünürsek, yakın gelecekte, örneğin enerji meselesinin yenilenebilir olmayan başlığının dünyada ciddi bir yaptırımla karşılaşması mümkün değil.
Zaten AB genelinde başlayan Yeşil mutabakat sürecinin, çok yakın bir dönemde önce yeni vergilerle, ardından da ürünlerin piyasalara girmesi yönünde insanlık adına (!) yaptırımları, finansmana ulaşmada zorlanmayı, müşteri ile bulaşamamasını yaşayacağız.
Bazen her şey şaka gibi geliyor, ‘unutulur’ diye bakılıyor ama batı ekonomileri enerji krizi nedeniyle Rusya’yı, tedarik zincirindeki sıkıntı nedeniyle de Çin’i ve kendi dizaynını engellediği için bu ikiliyi unutmayacaktır.
Rövanşist duyguları hakim batı ekonomilerinin, mutlaka bunun faturasını bu iki ülkeye çıkarmak isteyeceği açık. Öte yandan Rusya Çin hattındaki gelişmelerin de bu blok karşısında teknolojiden üretime boş durmayacağını okuyabiliyoruz.
Bu nedenle önümüzdeki süreç belki iklim ekonomisinin ön plana çıktığı, teknolojinin konuşulduğu, gıdada arz güvenliğinin insanlık (!) adına hassasiyetle üzerinde durulduğu başlıklar olacağı söylenebilir ama Davos’un temasına baktığınızda en az 5 sene daha ticaret savaşlarının kızışacağı bir ortamı önümüze koyacağını bilmemiz gerekiyor.
Yani bu yüzyıldaki paylaşım savaşları biraz daha uzun sürecek. Güçlerdeki denklik ve bağımlılıklar bize bunu anlatıyor. Bu süreçte sağlam durabilmenin ise dört anahtarı var. Teknolojik, tarımsal, enerji ve siyasi bağımsızlık.
Kilidi muhtemelen bu dört ögeyi yönetebilenler açacak. Peki bu bize ne anlatıyor? Tüm dünya koşullarının 100 yıl öncesine döndüğünü…. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız işte tam da buydu.
Bu nedenle sorunların da çözümlerin de 100 yıl öncesinden ilham alması gerektiğini söyleyip durduk. 50’lerin grafikleriyle ekonomi okuyup, ahkam kesenlere ithaf olunur.