Döviz
FED tutanakları: Faiz artışında daralma yanıltıcı olmasın, 2023’te faiz indirimi yok
ABD Merkez Bankası’nın (FED) 13-14 Aralık’ta yaptığı toplantının tutanaklarında yavaşlayan faiz artış oranlarının merkez bankasına enflasyon ve istihdam konusunda ilerlemeyi…
ABD Merkez Bankası’nın (FED) 13-14 Aralık’ta yaptığı toplantının tutanaklarında yavaşlayan faiz artış oranlarının merkez bankasına enflasyon ve istihdam konusunda ilerlemeyi değerlendirme imkanı vereceği vurgulandı. Hiçbir katılımcı 2023’te faiz indiriminin uygun görmedi.
Fed, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) 13-14 Aralık 2022’de düzenlenen toplantısına ilişkin tutanakları açıkladı.
Politika faizinin 50 baz puan artışla 15 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,25-4,50 aralığına yükseltildiği son toplantının tutanakları, Fed’in faiz oranlarını bir süre daha yüksek seviyelerde tutacağını gösteriyor.
Enflasyon “kabul edilemez” derecede yüksek seyrederken kısıtlayıcı para politikasının izlenmesinin öneminin vurgulanırken, “Üyeler genel olarak, gelen veriler, enflasyonun yüzde 2’ye doğru sürekli bir düşüş yolunda olduğuna dair güven verene kadar kısıtlayıcı bir politika duruşunun sürdürülmesi gerektiğini gözlemlediler, bu biraz zaman alacaktır”deniyor.
2023’te faiz indiriminin uygun olacağı öngörülmüyor
Faiz artışlarındaki yavaşlamanın, Komitenin fiyat istikrarı hedefine ulaşma kararlılığında herhangi bir zayıflama göstergesi olmadığının açıkça iletilmesinin önemi öne çıkarken, “Hiçbir üye, federal fon oranı hedef aralığını 2023’te düşürmeye başlamanın uygun olacağını öngörmedi” fikri yazılmakta.
Tutanaklarda, “Kalıcı ve kabul edilemez derecede yüksek enflasyon seviyesi göz önüne alındığında, birkaç üye, tarihsel deneyimin para politikasını zamanından önce gevşetmeye karşı uyarıda bulunduğu yorumunu yaptı” ifadesi de yer alıyor.
Komite üyelerinin genel olarak enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü risklerin politika görünümünü şekillendiren önemli bir faktör olmaya devam ettiği belirtilirken, “Hem enflasyon hem de reel ekonomik faaliyet görünümüne ilişkin artan belirsizliğin ışığında, çoğu üye, politikayı daha kısıtlayıcı bir duruşa geçirirken esnekliği ve opsiyonelliği koruma gereğini vurguladı.” değerlendirmesi yapılmakta.
