Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Dış ticaretin anlattıkları…’
3 Ocak 20232022 yılı ihracatımız açıklandı. 254 milyar dolar… Geldiğimiz nokta itibariyle hiç fena bir rakam değil. Tüm dünya koşullarına rağmen ulaşılan rakam nedeniyle tüm üretici ve ihracatçımızı kutlamak gerekiyor.
Fakat bu kutlama, bazı gerçekleri görmezden gelmeyi de engellememeli. Çünkü dış ticaret açığına baktığımızda önümüze 110 milyar dolarlık bir açık bıraktı. Bu açıktan çıkarılması gereken dersler var.
Öncelikle 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar olarak belirlendiğinde bir hesap yapmıştım. Bu ihracatı gerçekleştirdiğimizde 750 milyar dolar da ithalat yapacağımız açıktı. Yani takriben yaptığımız ihracatın yarısı kadar bir rakamda dış ticaret açığı verecektik.
Ne yazık ki 254 milyar dolar ihracatın üzerine 110 milyar dolar dış ticaret açığını koyduğumuzda, üretim yapımızda ders çalışmadığımız ve iç tedarik oranlarıyla ilgili yol almadığımız gözüküyor. Çünkü fotoğraf bire bir aynı.
Türkiye’nin artık vakit kaybetmeden sanayi, tarım ve işgücü envanterlerini yapması ve üretimi içindeki yerli tedarik oranını arttırması şart. Çünkü 110 milyar dolar dış ticaret açığının, ülkeye 70 milyar dolar civarında cari açık finansmanı problemini getirdiğini biliyoruz.
Sadece çıkarmamız gereken ders bununla da sınırlı değil. İthalatımızın içindeki enerji payını dikkate aldığımızda, yenilenebilir başta olmak üzere yerli enerji kaynaklarını harekete geçirmek konusunda geç kalamayacağımız açık.
Yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir ülkeye sahipken, halen fosil yakıt temelli ve pahalı enerji tiplerinin arayışında olmamız sadece zaman ve kaynak israfına neden oluyor. Üstelik bu tip enerjilerin gelecekte ihracatın önünde engel teşkil edeceği de muhakkak.
Ülkenin bir an önce konsantrasyonunu buraya yöneltmesi ve göstermelik olmanın ötesinde bir yandan sürdürülebilir enerjiye ağırlık verirken; bir yandan da yalıtım konusunda tavizsiz yol alması gerekiyor.
Çünkü bir ülkede enerjiyi üretmek kadar doğru kullanmak da esas kabul edilmeli. Aksi takdirde yapılacak indirimlerle, verilecek desteklerle uzun vadeli yol alabilmek mümkün değil.
Dış ticaretin anlattıklarına bakarsak, yine bugünkü ihracat açıklamasında paylaşılan rakamın altını çizmemiz gerekiyor. 40 yıldır aşamadığımız kilogram başına 1,4 dolar seviyesi artık kabul edilebilir olmaktan çıktı.
Türkiye’nin bir an önce sektörlerinin temeline yerli yazılımı koyması, dijital dönüşümünü, verimliliğini arttırırken, yaratıcı çözümlere ağırlık vermesi gerekiyor. Örneğin bu kadar büyük bir tekstil ülkesinin, dünyaya giyilebilir teknolojiyi satarken de öncü olması gerekmez mi?
Netice itibariyle dış ticaret rakamlarına baktığımızda bize diyor ki: Sadece gelire odaklanma, enerjiyi yenilenebilir ve yerli kıl, kilogram fiyatını arttıracak katma değerli işlere imza at ve üretimdeki iç tedarik oranlarını arttır.
Yoksa elbette 254 milyar dolar alkışlanacak bir performans. Ama ülke olarak günün sonunda cebimize kalana bakmamız gerekiyor. Onun da yolu ısrarla ihmal ettiğimiz planlama ve verimlilikten geçiyor.