Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Mide sınavı

8 Aralık 2022

Asgari ücret kaç TL olacak? Herkesin yanıtını aradığı soru bu. Aslında kaç ay açlık sınırının bir tık üstünde kalınabileceği tartışılıyor. Şimdi görüşmeler başladı ama daha masaya oturulmadan tiyatro başladı.

Büyük bir ar duygusu eksikliği içinde rakam üzerinden komedi oynanıyor. Bir yandan enflasyonun düşeceğine ikna etmeye çalışıyorlar, öte tarafta mevcut yıpranma yok sayılıyor.

Hatta dile getirilen yıpranma gerçek rakamlar üzerinden bir tartışılmıyor. İşvereni köşeye sıkıştırıp, çalışanı ‘idare et’ demeye getirerek, her şeyi seçime odaklamış bir vaziyette durum kurtarılmaya çalışılıyor.

Herkes oyuna dahil olmuş. Hiç kimse gerçeğin peşinde koşup, nedenleri sorgulayıp, meseleyi çözmenin derdine düşmüyor. Yanıtı aranan soru, durumu en az hasarla nasıl geçiştiririzden başka bir şey değil.

Oysa bahsettiğimiz durum bir insanın işsizlikten çok da farkı olmayan bir yaşam koşulunda test edilmesidir. Ya işsiz kalacak ya da köle fiyatına çalışacak. Çünkü masadaki alacak ve verecek tarafların hiç birinin durumu kabullenilmiyor.

İşveren fiyatlar üzerinden fırsatçı olmakla suçlanıyor; çalışan açlık sınırının gerçek olmadığı, enflasyon düşeceği için fazla para istememesi gerektiği gibi başlıklar altında susturulmaya uğraşılıyor.

Oysa gerçekler o kadar sarih ki… Öncelikle herkes ne yaşadığı biliyor. Ama onun dışında raporlamalar da gerçeği tüm çıplaklığıyla bir memleketin yüzüne vuruyor; lakin ısrarla bu ikna turu devam ediyor.

Merkez Bankası enflasyonda gıda fiyatlarıyla baş edilemediğini itiraf ederken; Bakan asgari ücretin ortalama ücret olmadığı iddiasını kanıtlamanın derdine düşmüş. Bu arada OECD bir raporlama açıklıyor.

Dünyada, dikkatinizi çekerim dünyada ister G7, ister OECD ülkeleri içinden bakın, gıda enflasyonu ile Türkiye’nin rekortmen olduğu ortaya konuluyor. Sadece gıda fiyatlarında açık ara şampiyonuz.

Bize en yakın ülke yüzde 42,9 ile Macaristan. Bizdeki artış hızı ise Ekim ayı itibariyle yüzde 99. Tek gıda enflasyonunun yüzde 99 olduğu bir ülkede, nasıl oluyor da yüzde 85’in altına düşürülen bir enflasyon rakamı açıklayıp yüzde 50’ler civarında ortalama ücret belirlemeyi konuşursunuz?

Baskıyı azaltmak için sıra üreticinin enflasyonunun kağıt üzerinde aşağı çekilmesine kadar gitti. İnsanlar neredeyse insanlıktan çıkıp sadece gıdaya para harcarken, bir diğer rapor FAO-Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nden geliyor.

Deniliyor ki; dünyada gıda fiyatları düşüyor. Aynı anda Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 102,5 olarak açıklanıyor. Nerede? Tarım ülkesi olup, maliyetlere yetişilemediği için üretim yapılmasının anlamsızlaştığı bir ülkede.

Türkiye mide sınavı ile karşı karşıya. Bu ne demek biliyor musunuz? Biraz abartırsam sanırım anlaşılacak. İnsani yaşam koşullarını tamamen kaybetmiş bir ortamda, sadece karın tokluğu ile sorunları yok sayabilme seviyesi. Yani Afrika’nın aç ülkelerinin bir tık üzeri denilebilir.

Şimdi bu sınavın gölgesinde ücret tartışılacak, büyüme konuşulacak, fiyatlar yokmuş gibi davranılacak ve seçime gidilecek öyle mi? Böyle bir ülkenin derdi sizce seçim olabilir mi? Yazık; çok yazık. Duruma ayrı yazık; yaklaşıma ayrı.

 

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları