Çetin Ünsalan: Cezalandırmak yerine sor
22 Kasım 2022Marketlerdeki fiyat konusunda tatmin olmayan ekonomi yönetimi, yöntemlerini geliştirerek para cezasının ötesine geçeceğini söyledi. İlk ağızdan yapılan bu açıklamanın izaha muhtaç tarafları var.
Öncelikle etikete bakarak kimsenin fırsatçı kabul edilemeyeceğini anlayamadık. Çünkü o etiketi oluşturan detayları, geriye dönük incelemeden, orada anormal kazanç olup olmadığını anlayamazsınız.
İkincisi kendi deyiminizle serbest piyasa uygulaması içerisinde, hakim firma özelliği yoksa, olası bir fahiş fiyat tespit ettiğinizde de bunu ilan etmekten ve tüketiciyi bilinçlendirmekten başka yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
Enflasyondaki oluşumun maliyetlerden ve üretimsizlikten kaynaklandığını kabul etmemek için, tüketici ile reel sektör arasında ‘tavşana kaç tazıya tut’ oynamaktan vazgeçilmesi gerekiyor.
Çünkü ekonomi yönetimlerine düşen, bir konuda üretim yapılmasını teşvik etmek, o üretim kurgusu içerisinde üreticinin maliyetlerini kolaylaştırak, aradaki maliyetlerini de uygulayacağı yöntemlerle desteklemekten ibarettir.
Tarımda gereğini yaptıysanız, sonra aradaki zincirde haksız bir kazanç olup olmadığına bakabilirsiniz. Mesela ulaştırma aşamasında alternatif yollar varken paralı yollara mecbur etmemek gibi.
Tüm bunların ardından hal giriş ve çıkış fiyatları üzerinden zaten il denetimini yapmanız olası. Eğer bir haksızlık olduğunu düşünüyorsanız, o zaman da ya bu alana yönelik teşviklerinizi kısarsınız ya da maliyetler kısılamıyorsa, destekleyecek yöntemler geliştirirsiniz.
Bu kadar ürünün çok olduğu bir alanda karaborsa olmaz; onu aklınızdan çıkarın. Ama ekstra stokçuluk yapan varsa, onu denetlemek ve tespit etmek de zaten Bakanlık olarak görevleriniz arasında. Patates satan insana, deposunda patates var diye tedarik güvenliğini dikkate almadan stokçu diyemezsiniz.
Tarladan direkt alımlara baktığınızda ise, zaten ekonomi yönetimi bunun yolunu açtı. Şayet orada bir haksızlık tespit ediyorsanız da TMO gibi kurumlarla piyasayı regüle ederek düzene sokabilirsiniz.
Fakat tüm bunları incelemeden, bir ürünün fiyatında fahiş kazanç olup olmadığı kanaatine varamazsınız. Zira böyle bir kanıya varabilmek için tersine yönelik inceleme yapmanız şart. Etiketin başına geçip, ‘bunun fiyatı yüksek’ derseniz; sorarlar: Neye göre?
Nitekim kendi kooperatif noktalarınızda bile fiyatlar engellenemez biçimde artıyorsa, durup düşünmek ve uygulanan politikada bir hata olduğunu anlamak gerekmiyor mu?
Peki bunun yerine ne yapılıyor? Alışkanlık haline geldi; ya sopa sallanıyor ve ‘bak getirmeyin beni oraya’ tadında açıklamalarda bulunuluyor ya da görmezden geliniyor. Bırakın getirmelerini, sizin zaten sahayı terk etmemiş olmanız gerekmez miydi? Neticede bağırıp çağırarak ya da gaz vererek bir ekonominin yönetilemeyeceğini ne zaman anlayacaksınız?