Piyasalar FED’in ayağını gazdan çekeceği beklentisi ile son çeyreğe iyimser başladı

Küresel mali piyasalar, son çeyreğe oldukça iyimser bir başlangıç yaptı. Bu iyimserliğin arkasında ABD’de açıklanan zayıf verilerin FED’in agresif tutumunu zayıflatabileceği beklentisinin yattığını açık bir şekilde söyleyebiliriz. Hafta başı açıklanan ve beklentinin oldukça altında kalan ISM imalat verisi ardından dün de Ağustos ayına yönelik açık iş adedinin son 15 ayın en düşük seviyesine geldiğinin görülmesi, FED’in enflasyonu ‘evcilleştirmeyi’ amaçlayan yüksek faiz oranının işgücü piyasasının da soğumaya başladığı şeklinde yorumladık.

Akabinde, Avustralya Rezerv Bankası, politika faizini beklenenden daha küçük bir oranda 25 baz puan artırması (genel kanı 50 baz puan) FED’in de faiz artırımlarını yakında yumuşatacağına dair umut vermesinin ardından küresel piyasalarda var olan iyimserlik daha da arttı. FED’in ikinci ismi Brainard’ın resesyon ve enflasyon risklerinin dengeli hâle geldiğine ilişkin açıklama yapsa da, bazı FED üyelerinin hâlen daha yüksek faize olan inançlarını korumaya devam ettiklerini de görüyoruz. Bizler de, FED’in yakın bir zamanda ayağını gazdan çekmesi gerektiği yönünde düşünce kampına kendimizi daha yakın hissediyoruz.

Yılın üçüncü çeyreğinin sonunda değerlemelerin oldukça ucuzlaması, ‘dipten al’ eğiliminin ivme kazanması neden olunca, ABD borsaları dünü de geceyi %3 yükselişle tamamladı. Basit bir matematik ile son iki iş gününde borsaların performans %5’i aştığını söyleyebiliriz. Risk iştahında yaşanan iyileşmenin de genele yayıldığını görüyoruz.

Gümüşün ons fiyatı son 7 iş gününde neredeyse %19 değer kazanırken önemli bir teknik seviye olan 20,80 dolara kadar geldi. Benzer bir şekilde altının ons fiyatı da pandemi döneminden bu yana korunan 1,685 dolar seviyesindeki teknik bölgeyi aşması ile soluğu dün bir diğer direnç bölgesi olan 1,730 dolarda aldı. Yükseliş devam edecekse, bir sonraki durak 1,760 olarak görünüyor.

OPEC+’nın bugün sonuçlanacak toplantısında günlük 2 milyon varile varan bir üretim kesintisine gideceği yönünde kulis bilgisi ile Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı son 5 iş gününde %10 değer kazanarak soluğu bültenlerimizi yakında takip eden okurlarımızın bildiği 92 dolar seviyesinde aldı. Bugün toplantı ardından beklenti alınır, gerçekleşme satılır prensibinin çalışıp çalışmayacağına bakacağız. Kıymetli madenler ve enerji cephesinde yaşanan yükselişe direnişin parası olan Bitcoin’in de katılacağını düşünüyoruz. Kabaca 21bin dolar üzerinde haftalık kapanışta yükselişin ivme kazanacağını düşünüyoruz.

Pariteler cephesinde de iyimserlik ivme kazanmış durumda. İngiltere’nin vergi indirim paketinden geri adım atması sonrasında GBPUSD paritesi dün 1,15 seviyesine neredeyse dayandı. Sterlin’in 1,0382 ile tüm zamanların en düşük seviyesini test etmesine neden olan kritik eşiğin, pandemi döneminde test edilen 1,1410’ün aşağı yönlü geçilmesi ile olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Seviyenin üzerine (1,1410) yerleşip yerleşemeyeceğini dikkatle takip edeceğiz. Benzer bir şekilde, doların bir miktar da olsa zemin kaybetmesi ile EURUSD de yeniden ‘parite’ seviyesine yükseldi. Takdir edeceğiniz üzere, sepette ağırlıklı olarak bulunan bu iki para biriminin yükselmesi ile DXY de 110 seviyelerine kadar geriledi (geçen haftalarda 115 seviyesine dayanmıştı).

Türk mali piyasalarında ise borsa cephesinde var olan iyimserliğin ivme kaybettiğini gördük. Eylül kontratlarının bitmesi ve Halkbank önderliğinde XBANK cephesinde yaşanan yükseliş, dün yerini %2 kâr satışlarına terk etse de, ana endeksi günü %2’ye yakın yükselişle tamamladı. Borsa cephesi hareketli seyrini korurken, TL oldukça zayıf bir görünüm sergiliyor. Son 8 aydır mütemadiyen yükselen USDTRY kuru, dün 18,58 seviyesini test ederek zirvesini bir adım daha yukarı taşırken, yarım EUR yarım da USD’den oluşan TL’nin döviz sepeti karşısında değeri dün %1,3 değer kaybetti. Turizm sezonun geride kalması ardından döviz girişlerinin de yavaşlamasının yanı sıra, TL’nin koruma kalkanının her ay daha da inceleceği beklentisi ile değer kaybının da devam etmesi en makul sonuç olarak ön plana çıkıyor.

Mesela dün açıklanan TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, Eylül ayında son 4 ayın en yüksek düzeyine ulaştı. ÜFE bazlı olarak baktığımızda ise son 5 yılın zirvesine geldik. Veriyi, artan maliyetlerden dolayı TL’nin rekabet düzeyinde ciddi bir erozyon olarak okuyoruz. Dün ayrıca Ticaret Bakanlığı Eylül ayı öncü verilerini açıkladı. Buna göre, ihracat Eylül’de %9,2 artarak $22,6 milyar olurken, ithalat ise %41.5 artarak $33 milyar oldu. Bu sonuçlarla, dış ticaret açığı Eylül’de %298 artışla $10,4 milyar oldu (Ağustos $11,2 milyar ile rekor kırmıştı). Yılın ilk 9 ayında ise birikimli dış ticaret açığı %158 artarak $83,7 milyar oldu (2021 aynı dönem $32,4 milyar). Demek ki rekabetçi kur söylemi dış açığı çözmekte yeterli olamamış!

Tesla CEO’su Elon Musk, davalı olduğu sosyal medya şirketi Twitter için yeniden teklif verdiğini ve teklifinde hisse başına 54,2 dolarlık fiyatı değiştirmediğini bildirildi. Twitter hisseler haber ardından dün %20’den fazla yükseldi. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hava ılımlı. Gösterge endeks Tokyo borsası %0,3 yukarıda işlem görüyor. Kuzey Kore’nin Japonya üzerinden geçen en uzun menzilli füze denemesi ardından bölgede gerginlik yükseldi. Güney Kore ve ABD ordusu, yanıt olarak füze tatbikatı gerçekleştirirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Pyongyang’ın en uzun menzilli testinin ne olduğu konusunda bir araya gelmeye hazırlanıyor. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %0,5 oranında düşüş görüyoruz. Mali piyasaların gündeminde bugün sabah saatlerinde Almanya ve Euro bölgesinde hizmetler PMI, günün ikinci yarısında ise ABD ADP özel sektör istihdamı, hizmetler PMI ile ISM hizmetler endeksi takip edilebilir.

iktisatbank.com