Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ankara’nın leğeni geri döndü…’
28 Eylül 2022Kış aylarının gelmesiyle birlikte ekonomi yönetimi ‘sıkın dişinizi’ oynamaya başladı. Son dönemde arka arkaya yapılan açıklamalara bakın. EYT meselesi ha çözüldü; ha çözülecek. Yılbaşından sonra enflasyonda düşüş göreceğiz. Yeni yılla birlikte gelirler önemli oranda artacak.
Hepsini alt alta koyduğunuzda bir kaç ay daha kazanmak adına sergilenen ama asla çözümle ilgisi olmayan bir yaklaşım görüyoruz. Muhtemelen de yeni bütçe yılının gelmesiyle birlikte muslukları açıp, seçim sonrası tufan oynamaya hazırlanacağız.
Şu ana kadar iki bütçe yapan ve onu tüketen, Ankara kulislerine bakılırsa TBMM’nin açılmasıyla birlikte üçüncü bir bütçeyi ek bütçe adı altında gündeme getirmeye hazırlanan iktidar, neden kışla birlikte bu söylemlerin dozunu arttırdı?
Çünkü kendisini bir an önce yeni yıla atıp, yarı yılda tükenecek bir geniş çaplı bütçeyle seçimlere girmenin hesabını yapıyor. Ama önümüzde daha zorlu üç ay var. Okulların açılmasıyla birlikte zaten aile bütçeleri ilk darbeyi aldı.
Şimdi beraberinde gelecek doğalgaz faturaları da muhtemelen ciddi tepkilere neden olacak. Elektrik fiyatlarının da üç ayda bir güncellendiğini biliyoruz. Yüksek olasılıkla ekim itibariyle yeni elektrik zamları da hayatımıza girecek.
Zaten alım gücü düşmüş, gıdasını dahi temin etmekte zorlanan, borcunu döndüremeyen vatandaşa, ‘hele şu yeni yılı bir bulalım’ teması üzerinden ‘dayan’ mesajı veriliyor.
Hatta mesele o kadar abartı noktaya gitti ki, tasarruf ile kısıntıyı karıştıran yaklaşım yeniden hortladı. Hatırlar mısınız 2 binli yılların ortasında Ankara’da su sıkıntısı yaşanmıştı. Olabilir mi? Olabilir.
Olmayacak şey, o dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ‘leğende yıkanın’ temasını da içeren, bir dizi akıl almaz önerisiydi. Önce kızgınlığa neden oldu; sonra da mizaha konu. Fakat mantık zorlayan ve biraz da ‘çare bulamıyorum, bari siz idare edin’ mesajı veren bu yaklaşım şimdi yeniden hayatımıza girdi.
Bir süre önce kışın kombileri kısmayı öneren Enerji Bakanı Fatih Dönmez ilginç öneriler serisine devam etti. Verimlilik adı altında kısıntı önerdiğinin farkında mı bilinmez. Ama bazı önerileri sıralayalım:
“Kısa mesafelerde yürüyün ya da bisiklete binin. Saçınızı kurutma makinesi ile değil, havlu ile kurutun. Banyoya kum saati koyun, 4 dakikadan fazla duş yapmayın. Kışın fırını kullandıktan sonra kapağını açıp, ortamı ısıtın. Düşük katlar için asansöre binmeyin, merdivenden çıkın.”
2023 yılında bulduğumuz doğalgaz ile hanelere bedava enerji vereceğini söyleyenlerin, yeni yılın arifesinde bunları önermesine mi yanalım; çare bulunamayan sorunları kabul etmek yerine akıl zorlayan taleplere mi?
Bazı yandaş kalemlerin o dönemde ‘açın pencereleri, kombileri de sonuna kadar basın’ diyerek coştuğu günlerden bugünlere nasıl geldik? Ayrıca bu önerinin de israf olduğunu anlamayacak kadar kısıtlı bilgi ve vicdan ölçüsünü de takdirlerinize bırakıyorum.
Peki düşük motor hacimli araç önerip, tüm makam araçlarının yüksek motor gücüne sahip olmasındaki çelişkiyi ne yapacağız? Daha doğrusu leğen meselesine tekrar geri mi döneceğiz?
Seviye, gündem ve çözüm bu mu yani? O zaman bizi kıskanan dünyanın pazartesi gece yarısı ne yaptığını hatırlatayım. NASA’nın Dart uzay aracı, bir asteroide planlı bir şekilde isabetli çarpış gerçekleştirdi. Çoğunuz uykudaydınız belki ama onlar bu sayede olası bir tehlikede, göktaşlarının yörüngesini değiştirebilmeyi deniyorlar.
Peki kıskandıkları bizim gündemimiz ne? “Çamaşır ve bulaşık makinesinde ön yıkama yapmayın.” İnsanın dili tutuluyor. Neyse ki Namık Kemal bu durumu veciz bir sözle açıklamış: “Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.”