Yağız Kutay Işık yazdı: “Her Seçiş Bir Vazgeçiştir”

Vergileme, siyasal iktidarlarların ideolojisinin ekonomideki tezahürüdür. Bu amaç beyanı haricinde başka yöntemler de mevcut. 8 ayı deviren KKM ve sosyal konut projesi önemli iki örnek.

Saadet zinciri mi balon mu?

Son 6 yılın en düşük konut satış verisi Ağustos ayında kaydedildi. Ne tesadüftür ki “Yüzyılın Konut Projesi” de aynı zamanda açıklandı. 500 bin konut için toplam maaliyet 900 milyar TL. 2019 yılında da aynı proje açıklanmış ama nedense son 3 yılda herhangi bir gelişme kaydedilmemiştir.

Bir vatandaş Twitter üzerinden, Toki’ye 2020’de kurası çekilen Aksaray konut projesinin son durumunu soruyor. Cevap olarak ihalenin önümüzdeki ay yapılacağını öğreniyor. Aynı kurum 500 bin konut yapılacağını açıklıyor ve kura için başvuru ücreti topluyor. İlk gün 1,5 milyon kişi başvurdu. Başvuru başı 500 lira, daha 24 saatte gelir 75 milyon lira.

Sözleşmenin altında küçük puntolarla madde yazan banka misali bir açıklama yapıldı. Konut kredileri her yıl 2 defa memur maaşı kadar artacak. Bedelli askerlikteki gibi. Yalnız resmi açıklamada alengirli bir ifade var. “Memur maaş artış oranı dikkate alınarak idarece tespit edilen oranda artırılacaktır” Meali; istersek memur maaş artışından fazla yaparız sonra ben görmedim demeyin. Biraz matematik ile bilgilermizi pekiştirelim:

2+1 TOKİ Konutlarına Ödenecek Toplam Meblağ

Yıllık Ortalama %10’luk Enflasyonda Ödenecek Toplam Tutar:

1.900.422 TL

Yıllık Ortalama %40’lık Enflasyonda Ödenecek Toplam Tutar:

115.533.572 TL

(Kaynak: @DarkWebHaber)

Öte yandan herhangi bir bankadan konut kredisi çekerseniz ödeme sabittir. Bu satırları okuyanlar adına soruyorum. Böyle bir ekonomi yönetimiyle önümüzdeki 20 yıl enflasyon sizce %40’a mı daha yakın %10’a mı? Eğer 40 veya daha yukarısıysa devlet kendi vatandaşına karşı art niyetli mi? Yoksa yanlış yazmışız diye tekzip edecek mi?

Zengini korumalı mevduat

Kur Korumalı Mevduat’ın fakirden zengine servet transferi olduğunu çıktığı günden beri bendeniz dahil birçok iktisatçı söyledi. Nitekim geçen 8 ayda banka bilançoları altın dönemini yaşadı. Yatırım yapmanın zenginlik göstergesi olduğu ekonomi ekosisteminde KKM’ye yatırım yapanlar varlıklarına varlık kattı. Merkez 85 milyar ödeme yaptı. Bir de şirketlere yapılan 20 milyar liralık vergi muafiyeti vardı. Böylelikle ara fatura kesildi. Hazineye 180 milyar lira yük. Hep birlikte ödedik kesemize bereket.

Eskiden memurlar emekli ikramiyeleriyle ev alabilirken bugün araba dahi alamıyor. Ancak bakan Kurum “biraz ek mesaiyle” ev alma imkanı müjdeliyor. 8 ay gibi kısa sürede doları 17,72’den 18,26’ya düşürenlerin (!) icadı KKM için geçen ay hazineden 15 milyar lira çıktı. Bu ödenek yerine 10 bine yakın konut ücretsiz dağıtılabilirdi.

Bakan Nebati ille de büyüme diyor ama büyüdükçe porsiyonlar küçülüyor. Hükümet bu politkalarla hangi tarafta olduğunu, kimi seçtiğini çok net olarak gösteriyor.

İşte bu yüzden, her seçiş bir vazgeçiştir.

Yağız Kutay IŞIK

Konut Krizleri Yayılıyor, Sıra Türkiye’de mi?

Konut fiyatlarında yeni bir rekor daha

Sosyal konut projesinde enflasyon riski korkutuyor